Sağlık1Türkçe-2

İyi hissetmek elimizde

Koruyucu ruh sağlığı nasıl uygulanıyor?

1. Bilgilendirme ve Farkındalık Programları: Ruh sağlığı konularında bilgilendirici seminerler, konferanslar veya atölye çalışmaları düzenlenir. Bu programlar, bireylerin ruh sağlığı hakkında bilgi sahibi olmalarını ve farkındalıklarını artırmalarını sağlar.

2. Ruh Sağlığı Eğitimi: Okullarda veya toplum merkezlerinde ruh sağlığı eğitimi verilir. Bu eğitimler, stres yönetimi, duygusal denge, iletişim becerileri, kriz durumlarında başa çıkma ve benzeri konularda bireylere beceriler kazandırmayı amaçlar.

3. Danışmanlık Hizmetleri: Ruhsal destek ve rehberlik sağlamak amacıyla psikologlar, psikiyatrlar, danışmanlar veya ruh sağlığı uzmanları tarafından danışmanlık hizmetleri sunulur. Bireyler, yaşadıkları sorunlarla ilgili destek alarak, güçlükleri aşmaya ve ruh sağlıklarını korumaya çalışırlar.

4. Sosyal Destek Grupları: Belirli bir konuda benzer deneyimlere sahip insanların bir araya gelerek destek, paylaşım ve güçlenme sağladıkları gruplardır. Örneğin, depresyon, anksiyete veya bağımlılıkla mücadele eden bireyler için destek grupları düzenlenebilir.

5. Çevrim içi Ruh Sağlığı Kaynakları: İnternet üzerinde ruh sağlığıyla ilgili bilgiler, kılavuzlar, egzersizler ve çevrim içi destek grupları gibi kaynaklar sunulur. Bireyler, çevrim içi platformlardan ruh sağlığına ilişkin bilgi alabilir, kendilerine uygun kaynaklara erişebilir ve çevrim içi destek alabilirler.

6. Erken Müdahale Programları: Erken belirtileri olan ruh sağlığı sorunlarına müdahale etmek için geliştirilen programlardır. Bu programlar, risk altındaki bireyleri tespit etmek, değerlendirmek ve uygun tedavi veya destek hizmetlerine yönlendirmek amacıyla çalışır.

7. Sağlıklı Yaşam Tarzı Teşviki: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma, uyku düzenine dikkat etme, stres yönetimi ve rahatlama teknikleri gibi sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının teşvik edilmesiyle bireylerin ruh sağlıklarını korumaları desteklenir. Fonksiyonel psikoterapi yaklaşımı, alışkanlıklar, uyku düzeni, sağlıksız beslenme, eril enerji olan animus ve dişil enerji olan animayı beslememe, spor yapmama, doğadan ve insani doğadan uzaklaşma, stres yükü gibi konularda yaşam şeklinin detaylı olarak ele alındığı, psikoterapinin bir parçası olan önemli bir alandır.

Depresyona yakalanmamak için 10 öneri

1. Hayatınız bir gün öncesinin aynısı olmasın; farklılıklar yaparak monotonluktan uzak durun.

2. İsteksizliğe karşı hayatınızı harekete geçirin ve istek gelmesini beklemeden adımlar atın.

3. Hareketsiz kalmamaya özen gösterin. Egzersiz ve spor bu anlamda size katkı sağlar.

4. Farklı hobiler edinin.

5. Yenilikler ortaya koyacağınız ve kendinizi geliştireceğiniz etkinliklere katılın.

6. Zihinsel ve bedensel anlamda rahatlamanıza yardımcı olacak meditasyonlar yapın.

7. Yeni insanlarla tanışın, farklı ortamlara girin.

8. Uykunuzun düzenli ve yeterli olmasına dikkat edin.

9. Sağlıklı beslenmeye özen gösterin.

10. Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi zararlı maddelerden uzak durun.

Panik atağa yakalanmamak için 10 öneri

1. Panik atağı tanıyın. Panik atak, güçsüz ve çaresiz olduğunuza sizi inandırmak için, zihninize çok büyük bir baskı uygulayabilir.

2. Nefes egzersizi yapın. Karnınızdan derin ve düzenli bir şekilde nefes alarak fiziksel ve ruhsal olarak rahatlayabileceğinizi unutmayın.

3. Hareket edin. Yürüyüş ve egzersiz halinde salgılanan endorfin hormonu, ruh hâlinize ve rahatlamanıza iyi gelecektir.

4. Bedeninizi duyumsayın. Duyularınızdan birini kapatmak, iç huzurunuzu tekrar dengelemeye yardımcı olabilir. Gözlerinizi yumun ve bedeninize odaklanın.

5. Kokuların rahatlatıcı etkisinden faydalanın. Örneğin lavanta yağı, endişe ile başa çıkmada etkili bir kokudur.

6. Meditasyon yapın. Günde 15 dakikanızı ayırarak yapacağınız kas gevşemesi ve meditasyon rahatlamanızı sağlar.

7. Olumsuz düşüncelerden uzak durun. Dikkatinizi dağıtmak için başka bir şeye odaklanırsanız, kendinizi negatif ve kaygılı düşüncelerden uzaklaştırabilirsiniz.

8. Duygularınız hakkında konuşun. Bir arkadaşınıza veya güvendiğiniz birisine hislerinizden bahsetmek ihtiyaçlarınızı fark etmenize yardımcı olabilir.

9. Beslenmenize dikkat edin. Muz ve bitter çikolata gibi magnezyum içeren besinlerin panik atak üzerinde faydası olduğu saptanmıştır.

10. Uyarıcılardan kaçının. Tütün ve alkol başta olmak üzere kahve, enerji içecekleri ve diğer tüm uyarıcılardan uzak durun. Bunlar yerine papatya çayı tercih edebilirsiniz.

Genetik psikolojik hastalıklar da önlenebilir mi?

Genetik kökenli ruhsal hastalıklarda, koruyucu ruh sağlığı hizmetleri ekstra önem arz eder. Bilimsel araştırmalar, birçok akıl sağlığı bozukluğunun önemli bir genetik bileşene sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bilgi; hastalığı anlamak, risk faktörlerini belirleyip azaltmak, belirtileri erken teşhis etmek ve hızla tedavi etmek açısından önemli bir kaynak sağlar. Koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin birincil önleme aşamasında; hastalığa yol açan etkenler belirlenerek azaltılır, risk faktörleri minimuma indirilir, hastalığa direnç artırılır ve hastalığın yayılmasına engel olunabilir. İkincil önleme aşamasında; hastalığın erkenden teşhis edilip, hızla tedavi edilmesi sağlanır, hastalık süresi ve görülme sıklığı azaltılabilir. Üçüncül önleme aşamasında; ruh sağlığı sorunlarının oluşturduğu yeti yitimi ya da azalmaları önlenir, oluşmuş olanlar rehabilite edilir, eksik olanlar geliştirilir, sağlam kalan işlevlerin korunmasına yardım edilir, bireyin iyileşmesine ve topluma uyum sağlamasına katkıda bulunulabilir.

Çocukluk yaşantımız üzerine düşünmeliyiz

Bugün biliyoruz ki ruhsal bozukluklar ile ilgili birçok tanım var. En sık karşılaştıklarımız; depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk, yaygın kaygı bozukluğu. Bu ve hemen hemen bütün ruhsal rahatsızlıkların kökeninde çocukluk öykümüz yatar. Mutsuz, sessiz iletişimin hüküm sürdüğü ya da fazla sesli iletişimin olduğu, çocukların duygu ve düşüncelerinin önemsenmediği, kararlarına saygı duyulmadığı, açıklama yapılmadan sadece kuralların konduğu, yeterli duygusal ve tensel iletişimin sağlanmadığı kişilerde ruhsal rahatsızlıkların çıkma ihtimali artar. Böyle ortamlarda büyüyen bireylerin çocukluğunda yaşadığı olumsuzlukların üzerine bir uzman ile birlikte eğilmesi gerekir.

Anksiyeteden korunmak için 10 öneri

1.Kendinizi bilgilendirin: Anksiyetenin ne olduğunu, semptomlarını ve tetikleyicilerini öğrenmek onunla başa çıkmanızı kolaylaştırabilir. Bilgi edinmek, endişelerinizi azaltabilir ve anksiyeteniz hakkında daha iyi bir anlayış geliştirebilirsiniz.

2. Anksiyeteyi tetikleyen faktörleri belirleyin: Kendi anksiyete tetikleyicilerinizi belirleyin ve bunlardan kaçınmaya çalışın. Örneğin, belirli bir durum, aktivite veya düşünce anksiyeteyi tetikliyorsa, bu faktörlerden uzak durmak veya onlarla başa çıkma stratejileri geliştirmek önemlidir.

3. Stresi yönetin: Stres, anksiyetenin tetikleyicilerinden biridir. Stresle başa çıkma tekniklerini öğrenin ve düzenli olarak uygulayın. Meditasyon, derin nefes alma veya egzersiz gibi yöntemler anksiyeteyi azaltmaya yardımcı olabilir.

4. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyin: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve yeterli uyku almak anksiyete düzeyini düşürebilir. Kafein tüketimini sınırlamak ve alkolden uzak durmak da önemlidir.

5. Olumsuz düşünceleri yönetin: Kendinizi olumsuz düşüncelerden koruyun ve olumlu düşüncelerle değiştirin. Anksiyeteyi artıran korku ve endişe döngülerini fark edin ve bunları durdurmak için olumlu bir bakış açısı geliştirin.

6. Nefes ve gevşeme tekniklerini öğrenin: Derin nefes ve gevşeme egzersizleri, anksiyeteyi azaltmaya yardımcı olabilir. Yavaş ve derin nefes alarak vücudunuzu tamamen gevşeterek rahatlatabilir ve sakinleştirebilirsiniz. 

7. Kendinize zaman ayırın: Kendinize zaman ayırmak, stresi azaltabilir ve rahatlamanıza yardımcı olabilir. Hoşlandığınız aktivitelerle uğraşın, hobilerinizle ilgilenin veya dinlenmek için zaman ayırın. 

8. Sosyal destek ağınızı güçlendirin: Aile, arkadaşlar ve sevdiklerinizle bağlantı kurun. Sosyal destek, anksiyeteyle mücadelede önemli bir faktördür. Konuşabileceğiniz, size destek olabilecek ve sizi anlayabilecek insanlarla iletişim kurun.

9. Olumsuz çevre etkenlerini azaltın: Anksiyeteyi artırabilecek stresli veya toksik ilişkileri, ortamları veya durumları mümkün olduğunca azaltın. Negatif etkilerin olduğu ortamlardan uzak durun ve sınırlarınızı koruyun.

10. Destek alın: Anksiyeteyle başa çıkmanıza yardımcı olacak bir terapist veya danışmanla çalışmak önemlidir. Profesyonel yardım, anksiyete semptomlarınızı anlamlandırmanıza, yönetmenize ve hafifletmenize yardımcı olabilir.

Ähnliche Artikel

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"