Sağlık1Türkçe

Ağrı Saati, Hastalıklar Hakkında İpucu Verebilir

COVID 19’un hayatımıza girmesiyle birlikte, vücudumuzun ağrı sinyallerini çok daha fazla dikkate almaya başladık. Baş, sırt, kas ağrıları gibi çoğu zaman çok fazla önemsenmeyen semptomlar artık bizleri daha çok endişelendiriyor. Kronikleşen ağrıları, COVID 19 etkisiyle oluşan ağrılardan ayırmak konusunda ise ağrı saatleri bize yol gösterebiliyor.

Nöroloji Uzmanı
Prof. Dr. Abdulkadir KOÇER

Baş ağrısı öyküsünde sorgulanması gereken nokta; oluş saati-zamanı ve nasıl bir ağrı ile karşı karşıya kalındığıdır.

Migren veya diğer damarsal baş ağrısı beyin hastalığı olarak kabul edilir, gece yarısı veya sabah şiddetli ortaya çıkar.

Gerilim baş ağrısı ise aksine günlük aktif olarak çalışılan süreçlerde özellikle gün sonuna doğru ve migrene göre daha hafif şiddette kendini gösterir.

Zaman kavramının önemli olduğu başka bir baş ağrısı da küme tipidir. Çoğu hasta migren tanısı ile takip edilir. İş gücü kayıplarının sıkça rastlandığı bu ağrıda, migrene göre daha kısa sürmesi özellikle de geceleri hep aynı saatte olması gibi detaylar önemlidir. Uyuduktan 3-5 saat sonra ya da sabah saatlerinde, hemen her gün aynı saatte ağrı ile uyanırlar ki bu nedenle “Çalar saat baş ağrısı” diye de isimlendirilir.

Geceleri yattıktan sonra başlayan ve sabahları uyandığında zirve yapan ağrı bazen beyin tümörünün ilk belirteci olabilir. Kafa içi basınç artışına yol açabilecek hirosefali, psödotümör veya beyin kanamaları gibi çok sayıda önemli beyin hastalıklarına da tanı koymada yardımcı olur.


Nöropatik ağrılar gece olur

Kas-iskelet sistemi ağrıları genellikle gün içinde ve hareket halinde hastayı rahatsız eder.

Sinir sistemi kökenli (nörolojik) ağrılar ise hareketsiz ve daha çok geceleri artış gösterir.

El ağrısı ‘Karpal Tünel’ işareti olabilir

Yatağa uzandığınızda el, bilek ağrıları, parmaklarda uyuşma ve karıncalanma ile ortaya çıkar. Hafif başlayan semptomlar gecenin ilerleyen saatlerinde uyandıracak seviyeye de ulaşabilir. Şikayetlerin özellikle gece ve uykudan uyandırma noktasına kadar gelmesi, elleri sallayarak rahatlama ihtiyacı hissedilmesi ‘karpal tünel sendromu’nun tipik işaretlerinden biridir. Yoğun bilgisayar kullanan, çok fazla el işi yapan ev hanımları, enstrüman çalan kişiler gibi el ve bileğini aktif kullananlarda yaygın olarak görülebilir. Ağrının özellikle geceleri ortaya çıkmasında uyku pozisyonunun önemli etkisi vardır. Uyku sırasında bileğin çene ya da başın altında geriye doğru bükülerek uzun süre kalması ağrıların şiddetini artırabilir. Karpal tünel sendromunun tanısı Elektromiyografi (EMG) ile konulmaktadır. Fizik tedavi uzmanı tarafından önerilen yöntemler uygulanmalı, tedaviye dirençli vakalarda ise bir sonraki adım ameliyat olabilir. Mikro cerrahi yöntemi ile yapılan ameliyat sonrasında hasta kısa sürede günlük hayatına dönebilir.

Adımlardaki ağrı sebebi Topuk Dikeni olabilir

Sabah yataktan kalkıp ilk adım atıldığında topukta bıçak batması şeklindeki ağrının, günün geri kalanın da hafifleşerek kendini hissettirmesinin sebebi topuk dikeni rahatsızlığı olabilir. Hastalık topuk kemiğinin alt kısmında kalsiyum birikmesiyle oluşur. Obezite önemli bir sebep olmakla birlikte sık sık ayakta durmak, sert yüzeylerde koşmak-zıplamak, uygun olmayan ayakkabı giymek gibi faktörler topuk dikeni oluşumuna neden olabilir. Her zaman çıplak gözle görülemeyen topuk dikeni tanısının doğru şekilde konulabilmesi için hasta şikayetlerini ertelememeli ve Ortopedi-Travmatoloji uzmanına başvurmalıdır. Tedavisinde ayağın basınç yükünü azaltmak, ağrı ve iltihabı kontrol altına almak, esnekliğin artırılmasını sağlamak önemlidir. Enjeksiyon ve fizik tedavi de etkilidir. Cerrahi dışı yöntemlerde çözüm bulunamayan hastalara cerrahi tedavi önerilir.

Ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"