Çifte Vatandaşlık Sorununda Viyanadaki Türk Kökenli Siyasetçiler Adaletsizliğe Susuyor!
2000’li yıllardan itibaren Türkiye kökenli siyasiler de Avusturya siyasetinde aktif olarak yer almaya başlamıştır. Ne üzücü ki siyasette yerini sağlam tutabilmenin yolu, ya Türkiye karşıtı söylemlerde bulunmak ya da etliye sütlüye bulaşmadan mensubu olduğu partinin politikalarını kayıtsız şartsız kabullenmek ve savunmaktır. Türkiye kökenli politikacıların ana dillerinde açıklamalarına bile rastlamak nerede ise mümkün değildir. Seçimden seçime oy toplayabilmek için ortalığa çıkan bu politikacılar seçimlerden sonra yeniden sessizliğe bürünürler.
Türk kökenli Avusturyalı siyasetçilere, sorularımızı yönelttik Sorduğumuz sorulara cevap vermek istemedikleri gibi içlerinden bazılarının da konuyu bilmediğini üzülerek belirtmek istiyoruz. Bizde burada kendilerine neden siyasete atıldıklarını sorgulamak istiyoruz.
1) Yüzlerce Türk kökenli Viyanalının Avusturya vatandaşlığının geri alınması ile ilgili çözümüne ilişkin girişimleri olmuş mudur?
2) Viyana eyaletinde mağdur olan bu insanların oyları ile siyaset yapıyorlar. Bu olumsuz uygulamadan etkilenecek yüzlerce insandan bahsediliyor, mağdurlara destek ve bilgi vermek amaçlı çalışmaları olmuş mudur?
3) Eğer bu konuda bir girişimleri olmamışsa siyasete atılma sebepleri nelerdir? Bu sorun devam ederken nasıl oluyor da yok saydıkları bu insanlardan oy isteyebiliyorlar?
4) Bu tarz büyük sorunlarda pasif kalma sebepleri parti içinde sorun yaşamamak, hatta partiden atılma riski midir? Siyasi reaksiyon ve çalışmalarına bu korku mu yön vermektedir?
5) Kendilerini göçmen siyasetinden bağımsız bir siyasetçi olarak nitelendiriyorlarsa neden Türkiye kökenli kitle ortamlarında toplantılar düzenleyip özellikle onların oylarına talip oluyorlar?
Bugün gelinen şu noktada Avusturya’daki göçmen Türk toplumu sadece seçim zamanları hatırlanan, hep bir oy potansiyeli olarak muhatap alınan ve öncelikli sorunları görmezden gelinen bir toplum olagelmiştir. Hangi partiden olursa olsun bütün göçmen Türk kökenli siyasiler politikalarını, göçmen sorunlarını da göz ardı etmeden ortak sorunlar ve ortak değerler üzerine temellendirmelidir. Umarız bundan sonra hem kendilerine hem göçmen sorunlarına hem de buradaki Türk toplumuna çözüm üretebilen ve göçmen sorunlarını daha görünür hale getirebilecek örnek bir politik model sergilerler.