Ukrayna ile ilgili paylaşımlarda bilgi kirliliğine dikkat
Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği askeri harekât sonrasında sosyal medyadan ülkedeki saldırılar, bombalamalar ve patlamalarla ilgili birçok görüntü ve bilgi paylaşıldı. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Aşman Alikılıç, sosyal medya üzerinden yapılabilecek manipülasyonlara ve bilgi kirliliğine karşı uyararak, “Bir bilgi, haber ya da fotoğrafın kaynağını sorgulamadan, doğruluğundan emin olmadan paylaşmayın” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği askeri harekât ile birlikte tüm dünyada milyonlarca kişi sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirerek paylaşımlar yapıyor. Gündem olan bu gibi olaylarda bilgi kirliliğinin arttığını söyleyen ve sosyal medya kullanıcılarının gönderilerin kaynağını kontrol etmesi gerektiği konusunda uyaran Yaşar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Aşman Alikılıç, “Paylaşılan görüntü ve bilgilerin doğruluğu çoğunlukla sorgulanmıyor. Sahte ve yanıltıcı haberler ise daha da hızlı yayılıyor. Hepimiz zaman zaman da olsa bu tuzağa düşüyoruz. Tüm dünyayı ilgilendiren savaş, salgın gibi olayların yaşandığı dönemlerde bunlarla ilgili yanlış bilgiler ve bilgi çarpıtma ile mücadelenin gerçek anlamda başarıya ulaşabilmesi için bireylere büyük görevler düşüyor. Doğruluğundan emin olmadığınız içeriği paylaşmayın. Paylaşım öncesi kendinize bazı sorular sorun” diye konuştu.
„Uzmanların ve kamu otoritelerinin açıklamalarını takip etmeli“
Gönderilen veya ulaşılan her bilginin, içeriğin hemen doğru kabul edilmemesi ve kaynaklarının iyi araştırılıp bireyin kendi zihin süzgecinden geçirilmesinin büyük önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Alikılıç, “Salgın, savaş, doğal afet gibi durumlarda ilgili konulara dair sosyal medyada dolaşan asılsız bilgilere itibar etmek yerine alanın uzmanlarının ve kamu otoritelerinin açıklamalarını takip etmek büyük önem arz etmekte. Dezenformasyon, manipülasyon, yalan haber, sahte içerikler, çalıntı görseller, nefret söylemi ve iftiranın sosyal medyada ulaştığı boyut, dünyanın bütün ülkelerinin eğilmek zorunda kaldığı temel bir problem” ifadelerini kullandı.
„Paylaşımların kaynağı doğrulanmalı“
Dezenformasyonla mücadele konusunda yapılması gerekenleri de sıralayan Prof. Dr. Özlem Aşman Alikılıç, “İçeriklerin kimler tarafından paylaşıldığına dikkat etmek, güvenilir kurum ve kuruluşların kaynaklarına itibar etmek, güvenilir kaynakları belirlemek, içeriklerin paylaşım amacının ne olduğunu anlamaya çalışmak, içeriklerin kaynaklarını doğrulamak ve sadece doğruluğundan emin olunan içerikleri paylaşmak önemli. Gördüğümüz içeriklerde ‘Beğen’, ‘Paylaş’ gibi butonlara tıklamadan önce içeriğinin iyi anlaşıldığından emin olmak, varsa çeşitli bilgi doğrulama sitelerinden içerik doğruluğunu kontrol etmek, hakaret, küfür, kin ve nefret söylemi gibi kötü söz olan içeriklerle ilgili bir paylaşım yapmadan önce hukuki sonuçlarını bilmek, şüpheli durumları ilgili kurumlara bildirmek gibi yöntemleri tercih etmeliyiz. Yanlış haber veya içerikleri yaymanın, iyi niyetli de olsa paylaşmanın toplumsal korkuya, kaosa sebebiyet verebileceğini, insanların ruh ve beden sağlığını etkileyeceğini unutmamalıyız” diyerek uyardı.
İyi niyetleri istismar eden sahte içerikler
Sosyal medya platformlarını, uluslararası krizlerin yaşandığı zamanlarda insanların duygusallığının arttığını unutmadan kullanmak gerektiğini de vurgulayan Alikılıç, medya okuryazarlığının önemine de dikkat çekti. Öte yandan, sosyal medyada, daha önce gündemdeki konularla ilgili yapılan bağış kampanyası adı altındaki paylaşımların bu kez Ukrayna’yla ilgili yapıldığına dikkat çeken Alikılıç, bu tarz kampanyalarla ilgili paylaşımların da sorgulanması gerektiğini söyledi.