Türkiye’de bir ilk: Hastalıklara dayanıklı milli ve yerli şeker pancarı geliştirildi
Kastamonu Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi akademisyenleri ile Türk Şeker Fabrikaları iş birliğinde yapılan araştırma ile Türkiye’de bir ilke imza atarak, hastalıklara dayanıklı şeker pancarı geliştirdi.
Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ (TÜRKŞEKER) Genel Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi arasında imzalanan “Hastalık ve Zararlılara Dayanıklı Yerli ve Milli Şeker Pancarı Çeşitlerinin Islahı ve Tohum Üretimi” başlıklı 3 yıllık iş birliği protokolü ile önemli bir çalışmaya imza atıldı. İmzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde, Kastamonu Üniversitesinden Prof. Dr. Mehmet Cengiz Baloğlu, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Songül Gürel’in ve Prof. Dr. Ekrem Gürel’in araştırma ekibi ve TÜRKŞEKER’e bağlı ekip, yaptıkları çalışmalarla Cumhuriyet tarihinin ilk milli ve yerli hastalıklara dayanıklı şeker pancarı çeşitleri geliştirdi. “TÜRKŞEKER 2023” ve “TÜRKŞEKER 2053” adları ile tescil başvuruları yapılan şeker pancarlarının üretim izinleri alındı.
Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümü sebebiyle “2023” ve İstanbul’un fethinin 600’üncü yılına atfen „2053“ ismi verilen her iki çeşit de ’Milli Çeşit Listesi’ne kaydedildi.
Öte yandan, Türkiye’de benzeri olmayan proje ile şeker pancarının hem klasik hem biyoteknolojik ıslah çalışmaları amaçlanıyor. Ayrıca, şeker pancarı tohumlarında hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılık genlerine ait moleküler markörlerin şeker pancarı genomunda taramaları ve şeker pancarı tohumlarının genetik analizleri yapılıyor. Böylece çağın modern moleküler biyolojik yöntemleri kullanılarak kalite ve verimin en üst düzeyde olacağı yerli şeker pancarı çeşitlerinin belirlenmesinde önemli adımlar atılmış oldu.
„Büyük çaba harcadık“
Yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Mehmet Cengiz Baloğlu, “Projenin paydaşları olan TÜRKŞEKER ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğretim üyeleri ile birlikte, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmekle kalmadık, aynı zamanda sahip olduğumuz bilimsel bilgiliyi sanayinin kullanabileceği son ürüne dönüştürmek için büyük çaba harcadık. Ayrıca bu proje, genç bilim insanlarına üniversite-sanayi iş birliğinin önemi ve sahada uygulamalarının mümkün olduğunu göstermekte ve genç nesillere iyi bir rol model olmaktadır. TÜRKŞEKER’in uzman yöneticileri, Şeker Enstitüsünün özverili çalışanları ile projede yer alan bilim insanlarının gayretleriyle elde edilen ilk yerli ve milli „TÜRKŞEKER 2023“ ve „TÜRKŞEKER 2053“ isimli şeker pancarı çeşitlerinin ulusal ve uluslararası camiada Türkiye’yi daha tanınır hale getireceğine ve Türkiye’nin 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ne yakışır bir ürün olacağına inanmaktayız” dedi.
Projede yer alan akademisyenleri tebrik eden Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, “Kastamonu Üniversitesi olarak projenin moleküler çalışmaları yürüten kalabalık bir araştırma ekibine liderlik eden Prof. Dr. Mehmet Cengiz Baloğlu Hocamızı, her iki yerli ve milli çeşidimizin yasal ıslahçısı olan Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Gürel, projenin genel koordinatörü Prof. Dr. Ekrem Gürel Hocalarımızı ülkemizin şeker pancarı tohumu tedarikinde dışa bağımlılıktan kurtaran bir projeye imza attıkları, üniversite-sanayi iş birliğinin meyvesi olan bu iki yerel şeker pancarı çeşidini geliştirdikleri ve üniversitemizi böylesi bir ulusal başarı hikayesine ortak ettikleri için yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz” diye konuştu.