Erkeklerde sık görülen, evresine göre farklı belirtiler gösteren prostat kanserinde ‘Füzyon Prostat Biyopsi’ yöntemi kısa sürede tanı sağlarken, tekrarlayan biyopsilere de gerek kalmıyor.
Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca
Ürolog
Prostat, genç erişkin erkeklerde 18-20 gr ağırlığında olan bir salgı bezidir. Erken teşhis edildiğinde tedavi başarısı yüksek olan prostat kanseri, başlangıç evresinde genellikle belirti vermez. Her erkeğin 50 yaş, ailesinde öyküsü olanların ise 40 yaşından sonra yıllık prostat kontrollerini yaptırması gerekir.
Belirtiler farklılık gösterebilir
Sinsi bir karaktere sahip olan prostat kanserinin belirtileri evreye göre farklılık gösterir. Genellikle erken evrede yavaş ilerler, belirti vermez. Ancak bazı türleri hızla yayılıp, saldırgan olabilir. Erken evrelerde iyi huylu prostat büyümesi ile benzer şikayetlere yol açabilir. İyi huylu prostat büyümesinin belirtileri genellikle idrar yapma güçlüğü, gece sık idrara kalkma, kesik kesik idrar yapma, menide veya idrarda kan bulunması, ileri evrelerde kemik ağrıları görülebilir.
Kesin tanı biyopsi ile konulur
Kanda PSA yüksekliği, parmakla rektal muayene kanserle ilgili bilgi verebilse de kesin tanı biyopsi ile konulur. Biyopsi işleminde prostat dokusundan patolojik inceleme için örnek alınır. Son yıllarda klasik biyopsisinin yanı sıra füzyon prostat biyopsi tekniği de tanı koymak için kullanılmaktadır.
Tümör ve riskli alanların tespiti
Günümüzde prostat bezinde bulunan tümörün yeri ve sınırları MR ile belirlenmektedir. Kanda PSA yüksekliği ya da muayenede şüpheli bulgu varlığında hastalara önce Multiparametrik Prostat MR yapılır. Füzyon biyopsi cihazı ile MR görüntüleri ve ultrasonografi üç boyutlu olacak şekilde üst üste getirilir. Bu sayede MR ile saptanan tümör odaklarına ultrasonografi eşliğinde ulaşılarak hedef dokudan iğne biyopsiler alınır. Yeni yöntemle klasik yönteme göre daha yüksek oranda kanser saptanmaktadır. Tümör ve kanser yönünden riskli alanları hedefleyen tanı yöntemi ‘füzyon prostat biyopsisi’ ile erken tanı şansı yükselirken, tekrarlayan biyopsilere gerek kalmıyor. İşlem lokal veya ameliyathane şartlarında genel anestezi altında hasta uyutularak yapılabilir.
