Toplumda oldukça sık görülen Huzursuz Bacak Sendromu bazen altta saptanabilir bir nedene bağımlı olmadan ortaya çıkar. Bir grup hastada da böbrek yetmezliği, diyabet, anemi, demir eksikliği, Multıpl Sclerozis, Parkinson, omurilik hasarlanması, nöropati gibi patolojiler mevcuttur. Metabolik problemleri en az seviyeye çekmek semptomları kontrol altına alabilmek için önemlidir. Hastalığa sahip kişilerin yüzde 50’sinde aile öyküsü görülürken uzmanlar demir eksikliğinin de habercisi olabileceği konusunda uyarıyor.
Doç. Dr. Ülkü Figen Demir
Nöroloji Uzmanı
Başlangıçta özellikle akşam saatlerinde ilerleyen dönemlerde ise gündüz de yaşanabilen Huzursuz Bacak Sendromu; bacaklarda ağrı, çekilme, karıncalanma gibi şikayetlerle kendini gösterir. Toplumda görülme sıklığı yaklaşık yüzde10 civarındadır. Kadınlarda erkeklere oranla biraz daha fazla görülür. Her ne kadar erken yaşlarda belirtiler deneyimlenebiliyor olsa da özellikle 40-50’li yaşlarda semptomlar belirgin hale gelir.
Demir eksikliği tedavisi özelikle üretkenlik çağındaki kadın hastalarda önemlidir. Diyabet, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalarda kesin tedavi şansı olmasa da metabolik problemler en az seviyeye çekilerek semptomları kontrol altına alınabilir.
Sebebi tam olarak belli değildir…
Vücutta dopamin denilen bir maddenin işlev bozukluğu teorisi en yaygın kabul gören teorilerden biridir. Sorgulandığı zaman hastaların önemli bir bölümü kendi şikayetlerine benzer yakınması olan akrabalarının varlığını belirtir. Yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara göre yaklaşık hastaların yüzde 50 kadarında aile öyküsü bulunmaktadır.
Kişi bu rahatsızlığı ortadan kaldırmak için bacaklarını oynatma, sallama bazen de kalkıp yürüme isteği duyar. Bu şekilde yakınmaları kaybolan hasta tekrar istirahate geçtiğinde veya yatağa yattığında şikayetleri yeniden ortaya çıkar. Ayrıca gebelikte hastalığın şiddetini arttıran faktörlerden sayılabilir. Ağrı uyuşma karıncalanma gibi hoş olmayan duyumlar çoğunlukla diz ve ayaklar arasında görülmekle birlikte nadiren de kolda hissedilir. Başlangıçta bir süre tek taraflı hissedilebilse de zamanla iki yanlı hale gelir. Semptomların özellikle akşam saatlerinde artıyor olması ve hareket ettirmek, yürümekle azalması tipik özellikleri oluşturur. Bu durumdan kaynaklı sabit oturmak gereken sinema tiyatro gibi aktiviteler zorlayıcı hale gelebilir.
Tüm bunların hem fiziksel hem de psikolojik yansımaları olur, kişinin uyku bozukluğu yaşaması ile sonuçlanır. Öyle ki bazen hastaların temel şikâyeti, uykuya dalamamaktır.
İlaçla etkisiz hale gelebilir…
Alttaki neden saptanabildiğinde tedavinin temel oluşturulur. Özellikle demir eksikliğinin tedavisi üretkenlik çağındaki kadın hastalarda önemlidir. Diyabet, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanların kesin tedavi şansı olmasa da metabolik problemleri en az seviyeye çekmek semptomları kontrol altına alabilmek için önemlidir.
Temel yaklaşımlar yetersiz kaldığı durumlarda ilaç tedavileri gündeme gelir. En çok kullanılan, etkinliği en yüksek ilaçlar Parkinson veya sara hastalığı tedavisinde kullanılan bazı ajanlardır. Hastalık genel olarak ilerleme eğilimindedir. Kullanılan ilaçlarla bir süre sonra etkisiz hale gelebilir. Bu nedenle en etkili alternatiflerin mümkün olduğunca hastalığın ilerleyen dönemlerine saklanması, ilaç etkisiz hale geldiğinde diğer ajana geçilerek tedaviye bir süre ara verilmesi gerekebilir.