Türkiye’de yılda yaklaşık 19 bin kadın meme kanseri oluyor. Kadınların en sık yakalandığı ilk on kanser türü arasında ilk sırada. Meme kanseri hastalarının tedavi edilmelerini sağlayan Argenit projesi TÜBİTAK tarafından onaylandı. Proje sayesinde yapay zeka ile kanser hücreleri otomatik tespit edilecek.
Meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan meme kanseri, ülkemiz ve dünyada kadınların en sık yakalandığı ilk on kanser türü arasında birinci sırada bulunuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de yılda yaklaşık 19 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Dijital sağlık alanında 20 yılı aşkın süredir hizmet veren Argenit tarafından geliştirilen proje, bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı güçlendiren immünoterapinin meme kanseri tedavilerinde daha etkin şekilde kullanılmasını sağlayacak. Proje sayesinde immünoterapinin meme kanseri tanısı konulmuş hastalara uygunluğu yapay zekâ ile teşhis edilebilecek. TÜBİTAK tarafından onaylanan projenin meme kanseri tedavilerinde süreçleri hızlandırması ve kolaylaştırması bekleniyor.
Her 8 kadından biri risk altında
Meme kanserinin tedavi yöntemi, hastadan hastaya farklılık gösteriyor. Her 8 kadından birinde görülme riski bulunan hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı, başka sağlık sorunlarının olup olmaması gibi faktörler tedavi sürecinde rol oynuyor. Kanser hücrelerini tarayarak otomatik bulan, derin öğrenme analizi yapan Argenit’in görüntü işleme-analiz sistemi daha doğru-daha hızlı tanılar verilmesine yardımcı olacak. Sistem hayata geçtiğinde hasta takibini yapan onkolog ve patoloğa güvenilir tarama sonuçları hızla ulaştırılarak hastanın bağışıklık sistemi tetiklenecek. Kanserle savaşmasına olanak sağlayan immüno terapiye olan uygunluğu yapay zekâ sayesinde tespit edilerek, tedavide başarı oranı artırılacak.
Meme kanserine daha hızlı tanı konulacak
Proje ile meme kanserinde tedavi sürecinin sağlıklı yönlendirilmesi amaçlanıyor. Bağışıklık sistemini koruyan ve bir çeşit akyuvar olan lenfositlerin kanserli doku çevresinde toplanma oranı, rutin patolojide gözlem ile izafi olarak veriliyor. Bu tanı şekli göreceli-tecrübeye dayalı olmakla birlikte, pahalı-ulaşılması zor olan immünoterapi tedavisine uygun hasta seçimini zorlaştırıyor. TÜBİTAK tarafından kabul gören proje ile hızlı ve güvenilir sonucun hayati değerini bilerek tedavi sürecindeki kritik rolüne odaklandı. Amaç standart, tekrarlanabilir, paylaşılabilir, arşivlenebilir sonuçlarla tedavi süreçlerine katkı sağlamaktır. Elde edilen objektif sonuçlarla hastalar daha doğru alt gruplara ayrılabilecek, kişiye özel tedaviler en uygun şekilde uygulanabilecek.