Doğum, çocukluk ve genç-erişkin dönem kadar yaşlanma da doğal bir süreçtir. Ebeveynlerden alınan genetik mirasın özellikleri ile maruz kalınan güneş ışığı, sigara kullanımı, hava kirliliği, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, uykusuzluk, vitamin, mineral eksiklikleri gibi türlü stres yaratan faktörler sonucu cilt yaşı ortaya çıkar. Yaşlanma belirtileri genel olarak 25 yaşından sonra göz kenarlarında ince çizgiler ile başlar ve yaş ilerledikçe boyun, ellerde de ince kırışıklık ve lekelenmeler halinde kendini gösterir.
Dr. Emre ARAZ
Dermatoloji Uzmanı
Günümüzde, estetik dermatoloji alanındaki gelişmeler, ileri teknolojiyle edinilen bilgi ve anti-aging ürünler sayesinde deri yaşlanmasına karşı fazlasıyla mücadele etmek mümkündür.
Genetik mirası değiştiremesek de çevresel faktörlerden en az etkilenmek mümkündür. Örneğin oksidatif strese neden olan beyaz unlu, şekerli, işlenmiş gıdalardan uzak durup; dengeli ve taze meyve-sebze içeren öğünler ile cilt korunabilir. Cildin yenilenmesi ve tazelenmesi için iyi bir gece uykusu da büyük önem taşır. Çünkü uyku, büyüme hormonu salgılanmasını sağlar. Büyüme hormonu ise hücrelerin yenilenmesini ve kolajen üretimini artırır. Ayrıca günlük 30 dakikalık düzenli yapılan egzersiz ile deri kan dolaşımı desteklenmelidir.
Günlük cilt bakım rutini çok önemlidir
Ciltteki yaşlanma belirtileri üzerinde önemli etkisi vardır. Dermatoloğa danışarak alınacak, deriyi kurutmadan arındıran yıkama ürünü her zaman cilt bakım rutininin ilk adımı olmalıdır. Arkasından yoğun bir nemlendirici krem ile nemlendirerek güne hazırlanmalısınız. Cildi zararlı güneş ışınlarından korumak için kullanılan nemlendiricinin SPF (güneş koruma faktörü) içerdiğinden emin olun ya da sabah rutininizde SPF 50 güneşten koruyucu losyonu da ekleyin.
Akşam makyajı çıkardıktan sonra retinoik asit içeren yaşlanma karşıtı gece kremleri kullanmaya başlayın. Retinoik asit düzenli kullanımda gözenekleri sıkılaştırır, sivilce ve beyaz renkli pütürlerin iz bırakmadan iyileşmesine yardımcı olur, ince çizgileri azaltır, kolajen üretimini artırır, varsa kahverengi nokta ve çillerin rengini açar, cilt dokusunu iyileştirir. C vitamini ise ciltteki renk eşitsizliği ve kırışıklıkları oluşturan dış etkenlerden cildi korur. Retinoik asit ve C vitamini ilk başlarda cildi tahriş edebilir. Bu nedenle geceleri nemlendirici öncesi bezelye büyüklüğünde retinoik asit serum ve C vitamini ürünü dönüşümlü olarak kullanmak uygun olacaktır. KoenzimQ10, hyaluronik asit ve peptit içeren kremleri dönüşümlü olarak az miktarda gece nemlendirici rutine eklenebilir.
Ayda bir medikal cilt bakımı önemlidir…
Yine dermatoloğa danışarak size uygun konsantrasyonda yüzeysel peelingler (glikolik asit, salisilik asit) ile haftada bir kez 1-2 dakika masaj yaparak uygulayabilir. Ayda birmedikalcilt bakımı yaptırın. Gözeneklerin buhar altında hafifçe temizlenmesi ve sonrasında uygulanabilecek hafif peeling uygulamaları, sade bir bakım önlemi ve kollajen maske bile ciltte yaşla oluşabilecek hasarları yeniden yapılandırılabilir. Bu düzenli bakım ile evde kullanılacak yaşlanma karşıtı krem ve içerikler daha etkili emilebilir hale gelir. Zamanla deride azalan hyaluronik asit ile dokunun su tutuşu azalır. Nem eksikliği, cildin daha kolay kırışması, renk eşitsizlikleri ve doku bozukluklarına yol açabilir. Bu noktada çok ince bir ağ gibi deri altına yayılan nem aşısı ve gençlik aşısı diye bilinen hyaluronik asit formülleri, prp ile kombine kullanılabilecek mikro iğne radyofrekans uygulamaları ve antioksidan kokteyleri yıllık cilt bakımı rutinine sokmak faydalı olacaktır.
İleri yaşlarda deriyi yenileyen işlemler gerekir…
50’li yaşlara doğru artarak kaybedilen yüz yağları, incelen deri, belirginleşen kırışıklık, güneş lekeleri için hyaluronik asit ve diğer cihaz uygulamalarına ek olarak deriyi yenileyen fraksiyonel lazerler, fokus ultrason ve bunların kombinasyonları cildin tazelenmesinde ve gençleşmesinde büyük güce sahiptir.
