Kolumne

Yılmaz: „Raab, insanları çalışmak istememekle suçlamak yerine entegrasyon ile uğraşmalı“

Yılmaz: „Raab, insanları çalışmak istememekle suçlamak yerine entegrasyon ile uğraşmalı“ İnsanların yeterliklerini arttırmak için yatırım yapılmalı – slogan “ilk günden itibaren entegrasyon”

„Almanya’daki aşırı sağcı saldırıdan sadece birkaç saat sonra, Entegrasyon Bakanı Raab’ın sağcı popülist söylemleri ve resimleri kullanmaktan başka yapacak daha önemli bir işi yok“ diyerek eleştiride bulunan SPÖ Entegrasyon Sözcüsü Nurten Yılmaz „Raab’ın bu  resimleri kullanması yanlış olmaktan da ötedir ve bilinçli olarak toplumumuzu bölmektedir“ dedi ve ekledi: „Bir entegrasyon bakanından beklediğim eşit katılım sağlamasıdır“. İnsanların yeterliklerini arttırmak için yatırım yapılmalıdır. „Slogan, ilk günden itibaren entegrasyon“ diyen Yılmaz Siyah-Maviler tarafından kısaltılan entegrasyon yılına dikkat çekti.

Yılmaz açıklamasında „Entegrasyon yılı ile ulaşmak istediğimiz hedef şuydu: burada yaşayan herkese, Almanca öğrenme ve iş piyasasında rekabet edebilmek üzere gerekli yeterliklere sahip olma imkanı tanınmalıdır“ dedi. Avusturya’da yaşayan her bireye sabit bir iş ve yaşamını idame ettirebileceği düzenli bir gelir sağlamak hedefimiz olmalıdır. Gerçek entegrasyon politikaları şans yaratır, herkesi kapsar ve kimseyi damgalamaz. Raab’ın söyledikleri sağcı popülist söylemleri hatırlatıyor: bir kısım insanı çalışmak istemeyenler olarak ayrıştırıyor ve böylece bu gruba yönelik keyfi uygulamalara zemin hazırlıyor.

Yılmaz Viyana’yı örnek göstererek: „Viyana gibi, kimsenin geri planda kalmadığı bir şehirde yaşamaktan mutluluk duyuyorum“ dedi. 2018 yılında 120.300 açık pozisyon vardı, buna karşın iş arayan sayısı 312.100’dü. Yılmaz, hükümeti, insanları gruplaştırmaya bir son vermeye davet etti ve açıklamasını „Kurumsal dünyadaki arkadaşlarına hediyeler vermeyi bırakıp artık yeni iş imkanları yaratmalarını bekliyorum. Toplumu birbirine düşürmeyi bırakıp fırsat eşitliği ve eşit katılım yaratmamız gerekiyor“  sözleriyle bitirdi.


GPA-djp vergi adaleti için kampanya yürütüyor.   Ama neden?

Çok basit: her gün işe giden ve buna rağmen her geçen gün artan hayat pahalılığıyla mücadele edenlerle, milyonları olan diğerleri arasında dengesizlik var. Birçok kişinin geliri aynı yerde sayarken, zenginler her geçen gün daha da zengin oluyorlar. Bu da kesinlikle adil değil. Milyoner vergisi bu durumda adalet sağlayabilir.

Avusturyalılar bu konu hakkında ne düşünüyorlar?

IFES Enstitüsü’nden konu hakkında temsili bir araştırma yapmalarını talep ettik ve sonuçlar oldukça ilgi çekici: Ankete katılanların neredeyse dörtte üçü milyonerlerin ortalama bir kişiden daha az oranda vergi ödediğini düşünüyor. %85’i ise aşırı zenginlerin siyasi gücü satın alabileceği fikrine sahip. En önemlisi, katılımcıların üçte ikisi milyoner vergisine sıcak bakıyor.

Milyoner vergisi ne getiriyor?

Herşeyden önce adalet. Ortalama kazancı olan bir kişinin vergi havuzuna ödediği oran, bir milyonerden daha fazla olamaz. Vergiler sosyal bir devlet için olduğu kadar altyapı tesislerinin finansmanı için de önemlidir. Sunduğumuz modelde milyoner vergisi 4,5 milyar Avro gelir sağlıyor. Bu miktarla yeni okullar inşa edebilir ya da varolanları modernleştirebiliriz, iklim değişikliğ ile mücadele edebilir ya da gelecekte hepimiz için gerekli olacak bakım hizmetlerini güvence altına alabiliriz.

Şimdi ne olacak?

Biz yürüttüğümüz kampanya ile tüm Avusturya’da bu konuya dikkat çekiyoruz ve siyaset üzerinde baskı kuruyoruz. Maalesef hükümetin programında konu ile ilgili tek bir kelime dahi geçmiyor. Hükümetin, acilen adil bir vergi politikasına ihtiyaç duyulduğunu anlaması istiyoruz. Bize destek olmak isteyenler bunu en iyi üye olarak yapabilirler. Beraber daha güçlüyüz.

Quelle: www.gpa.at

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"