Ukrayna, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararını bekliyor
Ukrayna’nın 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği iddiası nedeniyle Rusya’ya açtığı dava, Uluslararası Adalet Divanı’nda yarın başlıyor.
Başvuru “geçici önlem” kararı çıkmasını içerirken, Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğr. Gör. Abdülkadir Kaya davaya ilişkin, “Bütün dünya tepki gösterdiği için ‘savaş faaliyetlerinin askıya alınması’ kararı çıkabilir” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaş 11’inci gününe girdi. Çatışma ve müzakereler devam ederken, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na 26 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği iddiasıyla başvurdu ve Divan’dan ’acil geçici önlem” alınmasını talep etti. Divan, geçici önlemlerin tarafların katılımıyla incelenmesi için 7 ve 8 Mart’ta duruşmalar düzenleyeceğini açıkladı.
“Divan, Rusya’dan soykırımın engellenmesi için gerekli tedbirleri alınmasını isteyebilir”
‘Geçici önlem’ kararının çıkması halinde olabilecekleri aktaran Bahçeşehir Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğr. Gör. Abdülkadir Kaya, “Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nün 41. maddesi uyarınca Divan’a koşullar gerektirdiğinde tarafların haklarının korunması için geçici önlem alma yetkisi tanınmıştır. Taraflar buna uymak zorundadır. Ukrayna başvurusunda ‘Ukrayna halkının haklarının telafi edilmez biçimde zarar görmesinin, durumun ağırlaşmasının önlenmesi ve Soykırım Antlaşması çerçevesinde sorunun büyümemesi için Divan’dan geçici önlem alınmasını’ talep etmiştir. Bu talebinde öncelikle askeri operasyonların askıya alınması kararı verilmesini istemektedir. Divan bu tür önlem taleplerinde ilk adımda davanın esası açısından yetkili olup olmadığını, başvuran devletin hakları açısından telafi edilmez bir risk bulunduğunu, durumun ivediliği ve talep edilen geçici önlem ile korunacak hak arasında bağlantı gördüğü durumlarda önlem kararı vermektedir. Uluslararası sözleşmelerle ilgili başvurulardaki geçici önlem taleplerinde Divan’ın genel tutumuna bakıldığında söz konusu başvuruda Rusya’dan soykırım suçunun işlenmesinin önlenmesi için tüm tedbirleri alınmasına karar verebilir. Ukrayna’nın önlem olarak istediği askeri operasyonların askıya alınması talebi için önceden bir şey söylemek mümkün değildir. Ukrayna’nın 28 Şubat 2022 günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda istediği geçici önlemlere İnsan Hakları Mahkemesi hemen ertesi gün 1 Mart 2022 günü karar vermiştir. Söz konusu önlem kararında mahkeme Rusya hükümetinin sivillere ve sivillerin mallarına karşı, yerleşim bölgeleri, acil yardım araçları, okul ve hastaneler, tıbbi yerleşim yerleri vb. saldırı yapmaktan çekinmesine bir geçici önlem olarak karar vermiştir” dedi.
“Bütün dünya tepki gösterdiği için savaş faaliyetlerini durdurun kararı çıkabilir”
Uluslararası Adalet Divanı’nın geçici önlem kararının savaşın seyrini nasıl etkileyeceğine ilişkin olarak Öğr. Gör. Abdülkadir Kaya şunları söyledi:
“Divan’ın derhal bütün savaş faaliyetlerini durdurun demesi zor gözükmektedir. Çünkü savaşın meşru olup olmadığı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi çerçevesinde incelenir. Diğer yandan Ukrayna’nın başvurusu sadece soykırım suçları önlenmesi ile ilgilidir. Ancak bütün dünya tepki gösterdiği için özellikle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Ukrayna başvurusu üzerine büyük bir hızla verdiği karar Divan’ın benzer bir karar vermesini destekleyecek niteliktedir. ”
“Rusya daimi üye olduğu için BMGK’den aleyhine karar çıkması mümkün görünmüyor”
Abdülkadir Kaya, mahkemenin olası önlem kararı açıklamasının ardından Rusya’nın yükümlülüğü ve bu kararların bağlayıcılığı konusunda ise, “Uluslararası Adalet Divanı, geçici önlemin aleyhine alındığı ülke için uluslararası yükümlülük getirdiğini çeşitli kararlarında vurgulamıştır. Ancak uygulamada bu önlem kararlarının ilgili ülkenin raporlar düzenlemesi istenilerek takip edildiği görülmektedir. Diğer taraftan Divan, esasa ilişkin karar vererek başvuruyu sonlandırdığında, Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi’nin ihlaline ve bazı önlemlerin ilgili ülke tarafından yerine getirilmesini isteyebilir. Esasa ilişkin karara uyulmaması durumunda, BM Sözleşmesi’nin 94/2. maddesi gereği başvuran devlet BM Güvenlik Konseyi’nden gerekli önlemlerin alınmasını isteyebilir. Ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin karar alabilmesi beş daimi üyesinin katılımı ile mümkün olmaktadır. Rusya’da daimi üyelerden birisi olduğu için Güvenlik Konsey’inden aleyhine bir kararın çıkması mümkün görünmemektedir ” şeklinde konuştu.
Kaya, mevcut durum için BM bünyesinde hak aramanın ve Güvenlik Konseyinin yaptırımlarının sağlanmasının önemini vurguladı.