Türkçe_tr

Her istediği yapılan çocuklar

Her istediği yerine getirilen çocuklar yetişkinlikte narsist, aşırı bencil, mutsuz ve doyumsuz oluyorlar! Sadece kendini düşünen, kendini seven nesiller mi yetiştiriyoruz? Minik narsistler mi büyüyor? Bir anne anlatıyor: “O mutlu olsun diye her istediğini yaptık ve yapıyoruz.” Böyle mi inanıyor anne babalar? Her istediği olunca çocuk çok mutlu olacak! Ama yanılıyorlar. Araştırmalar; aşırı hoşgörülü, kural koymayan, ebeveynlere sahip çocukların yetişkinlikte narsistik kişilik geliştirdiğini, mutsuz ve doyumsuz olduklarını gösteriyor. Tüm kanıtlar narsisizmin yeni nesillerde çok daha yaygın olduğunu ortaya koyuyor.

Aşırı Hoşgörülü Ailelerin Çocukları Narsist Oluyor!

Aşırı hoşgörülü ailelerde anne babalar çocuklarının bakımlarıyla ihtiyaçlarıyla yüksek düzeyde ilgilenir, onlara sıcak davranır, kural ve sınır koymaz, çocuklarının her istediğini yapma eğilimindedirler. Onları sevgi ve şefkate boğar, haddinden fazla şımartır. “Sen bir tanesin, istersen her şeyi yapabilirsin!” seklinde severek de çocuğun benliğini keşfetme yolculuğunda yanıltıcı bir benlik algısı geliştirmesine ve ego kabarmasına sebep olurlar. Dünya, anne babası tarafından çocuğun etrafında döndürülür âdeta. Çocuk o evin “prensi” veya “prensesi” olmuştur. Sürekli aldığı için veremez. Bencilce tavırlar sergiler. Sorumluluk almak çok zor gelir çünkü her şey ona hazır gelmiştir. Arkadaş̧ edinmekte zorlanır zira paylaşmayı bilmez. Gerçek hayatla karşılaştığında da bu yanılsamalı dünya ve benlik algısını korumaya çalışır. Gerçek dünya ve üzerindekilerin de kendi etrafında dönmesini bekler. Böyle olamadığı için de kendi erişilmez dünyasında, hayalleriyle birlikte tek başına yaşamaya başlar. Kendinden başkasını düşünemez ve sevemez olur. Hayallerinde o hâlâ bir prens veya prensestir. Diğerlerinden özel, üstün, başarılı ve değerlidir. Ailesinin ona küçükken sunduğu gibi.11 yaşında tedaviye gelen kızımız da böyle büyümüştü. Ondan resim çizmesini istediğimde bana çok güzel bir genç kız resmi çizdi. Resimdeki kız pop starmış. “Hayatta en çok istediğin şey nedir?” diye sorduğumda da “Ünlü olmak!” dedi. “Ayakkabılarım olacak. Rengârenk. Kocaman da bir villam. Sonra kocaman da bir elbise dolabım ve kıyafetlerim…” diye de ekledi.  Anne ve babası onun her istediğini çaresizce yapıyordu. İlk çocuklukta başlamıştı onun istekleri yapılmaya. Şu an 11 yaşındaydı ve istediği olmayınca avazı çıktığı kadar bağırıp, “Bana bu iğrenç şeyi nasıl alırsınız!” diye anne babasına hakaret edebiliyordu. Hiçbir şeyi beğenmiyordu. Babasının ona aldığı doğum günü hediyesini de beğenmemişti. “Ben bunu giymem!” demiş ve öfke nöbeti geçirmişti. Anne ve babası iyi niyetle, belki aşırı merhametten çocuklarının her istediğine “evet” demişlerdi ama çocuklarının ruh sağlığı bozulmuştu.

Çocuklarımızın, Ruh Sağlıkları İçin Kurallara ve Terbiyeye İhtiyaçları Var!

Çocuklar benmerkezcidir. Anlık düşünür ve anlık davranırlar. Onlara iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı öğretmek anne babanın görevidir. Bu da ancak sağlıklı disiplin yöntemleriyle olabilir. Anne baba çocuğun yaşına uygun kurallar koymalı ve çocuktan bu kurallara uymasını beklemelidir. Çocuk, anne ve babasının terbiyesiyle ancak iyiyi, kötüyü, doğruyu ve yanlışı, moral ahlaki değerleri öğrenebilir. Başkalarının duygularını önemser ve toplum içinde gerekli yaşam becerilerini geliştirir. Yalnız aile bu kuralları koyarken sıcak ve duygusal bir ilişki geliştirmelidir de. Yani çocuğunuzu narsisizmden korumak istiyorsanız ebeveynlik tarzınız kuralları öğreten, açıklayıcı, sevecen tutumda olmalıdır.

Çocuğunuzun Narsist Olmasını İstiyorsanız Bunları Bire Bir Uygulayın:

  • Bireyselliğini ve benliğini çok erken dönemden itibaren ortaya çıkartın ve ona sınırsız seçenekler sunun, isteklerini abartın. 1-2 yaşından itibaren “Hangisini giymek istersin?” veya “Hangisini yemek istersin?” veya “Hangisini alalım?” diye sormak gibi.
  • Kendisi için neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilme yetisinden yoksun zamanlarda kararı ona bırakın. Gideceği anaokulunu kendisi seçsin, bezini istediği zaman çıkarsın veya o isterse kardeşi olsun. Muhtemelen bezini beş yaşından önce bırakamaz, kardeş de istemeyecektir.
  • Tüm işlerini onun yerine siz yapın. Ona hiç iş bırakmayın. Yeter ki o sadece ders çalışsın. Sorumluluk almayan çocuk ders çalışmakta da zorlanacaktır.
  • Sürekli onun haklı olduğunu savunun. Öz güveni zedelenmesin diye sınavdan kötü not aldığında suçu öğretmene ya da sorulara bağlayarak hayatta hep başkalarını suçlamasını öğretin. Hatta çocuğum bu notu hak etmiyor diye öğretmeniyle kavga edin.
  • “Başkalarının düşünceleri, duyguları önemli değil, sen kendini nasıl iyi hissediyorsan öyle davran.” diyerek sınırsız davranmasına izin verin. Muhtemelen sadece kendini düşündüğü için yetişkinlikte toplum kurallarına uymakta zorluk çekecek ve hatta anti sosyal ve saldırgan davranışlar geliştirebilecektir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu