Sağlık1Türkçe-1

Toplum Sağlığı İçin Hareket Şart!

Covid19 ile mücadelede bağışıklık sisteminin önemli rolü vardır. Güçlü bir bağışıklık sistemi içinse hareket gerekir. Yapılan araştırmalar 30-45 dakika yapılan hareket sonrası ‘sitotoksin’ adı verilen virüsü öldüren (aşı ile sayısını artırılmaya çalışılan) T ve B lenfösitlerin sayısının bin kat artığı gözlemlenmiştir. Bir kişinin virüse yakalanma riski yüksek veya yakalanırsa ağır geçirme riski varsa o kişiyi hareketsiz bırakmak virüse davetiye çıkarmak demektir. Aşı konusuna gelince bilimsel ‘güven aralığında’ hareket etmek gerekir. Peki halk arasında pek bilinmeyen ‘güven aralığı’ nedir?

Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu
Fizik Tedavi-Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Üyesi

Hareketsizliğin insan sağlığına zararı Covid19’dan çok daha fazladır. Çünkü Covid’in zararları ve belirli bir ölüm oranı var ancak insan vücudundaki tüm sistemler harekete göre dizayn edilmiştir. Hareketsizlik sadece kas, kemik, eklemler değil vücudun tamamını olumsuz etkiler.

Hareketsiz insan ÖLÜR!

Hareketsiz kalmak tüm sağlık sistemi için tehlike oluşturur. Çünkü bir varlığa canlı diyebilmek için solunum, beslenme, üreme, hareket etmesi gerekir. Dolayısıyla, canlılığın temel özelliklerinden biri hareket etmektir. Zaten belirli bir süre hareketsiz kalan insan ölür.

Dünya Sağlık Örgütü’nün kuralları çizgisinde aktif olan kişi Covid19’dan korunmuş olur. Bağışıklık sistemi sağlam olacağı için virüsle karşılaşsa bile daha hafif geçirir. Virüsten korumaya çalışılan kişileri hareketsiz bırakmak, daha riskli ortam oluşması demektir.

Belli yaş üstü kişilere aktif kalmak öğretilmelidir!

Riskli grupları Covid19’dan koruyabilmek için uygun şartlarda belirli düzeyde hareket ettirmek gerekir. Aktif olmak maske, mesafe, hijyen kurallarına uymamak, kalabalık içine olmak demek değildir. Belli yaş üstü kişilere korunarak aktif olmanın yollarını öğretilmelidir. Aktivasyon düzeyi U şeklindedir. Hareketsiz kalındığında risk çok yüksektir, hareket başlandığında düşmeye başlar bir noktadan sonra düzleşir fazla hareket edildiğinde ise bağışıklık sistemi yine düşmeye başlar.

Pandemi sonrası farklı hastalık tablolarında artış görülebilir

Harekesiz kalan vücudun sistemi bozulunca toplumdaki hasta vaka tablosunun yükselişi geçmesi normaldir. Covid19 sonrası endokrin, diyabet, kardiyolog, nörolog, psikiyatrist, göz yani tüm branşların işleri yoğunlaşacak. Çünkü insan bedeni bir bütündür. Bugün yaşananların bilimsel istatistik sonuçlarını birkaç yıl sonra değerlendirilecektir. Kalp krizi, inme, depresyon, intihar oranları Covid19 öncesi ve sonrasında olumsuz anlamda önemli farklılıklar gösterecektir.

Sağlıklı kalmak için yapılması gerekenler:

*Sağlıklı beslenme: Akdeniz usulü beslenmek, karbonhidrat, paketlenmiş-işlenmiş özellikle et ürünleri gıdalardan, katı yağlardan uzak durmak.

*Uzman görüşüyle gıda takviyesi kullanmak: Farklı bölgelerde farklı görevleri olduğu için bir takım besin destekleri kullanılabilir. (Özellikle kolajen ve balık yağının enflamasyon bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır) Vücudun ana yapı taşı kolajendir. Kolajeni gıdalardan almak mümkün ama yeterli değildir. Bioaktif etki gösterebilmesi için kolajenin bağırsaktan emilip kana karışması gerekir. Bunun içinde kolajenin belli yerlerden kesilmiş parçalar halinde peptit olarak almak önemlidir. Kolajenin 1,2,3,4 gibi tipleri vardır. Özellikle kıkırdakta çok bulunduğu için tip2, kemik sağlığı için tip1 mevsim geçişlerinde daha yoğun olacak şekilde belirli kürler şeklinde (2-3 ay ara verilerek) alınabilir. Kolajenin sadece kas-iskelet sistemi üzerine değil damar, hafıza, psikoloji, uyku, kas gevşeten etkileri vardır.

*Aktif kalmak

*Stresle mücadele: Bu kişilik yapısı ile ilgili olsa da evrendeki her şey dağılmaya-düzensizliğe doğru gider. Bu fizik kanunudur. Olayları akışına bırakmak önemlidir. Aslında zekanın tanımı da budur.  

*Aşı ve güven aralığı: Yan etkisi olabilir endişesi yaşayan kişiler var. Olabilir ama aspirinin de yan etkisi var. Uçağın da düşme riski var. Bilimde esas olan ancak toplum tarafından kabul edilmek istenmeyen ‘güven aralığı’ konusu var. Tedavide güven aralığı protokolü uygulanır. Yani bir tedavi 95 kişiye uygulandığında sorun çıkmıyor 5 kişi de sorun çıkıyorsa bu yüzde 95 güvenli tedavi demektir. Oran yüzde 99’da olabilir. Bilimsel olarak kabul edilen yüzde 95’tir. 300 milyondan fazla insana aşı yapıldı, yan etkisi olsa mutlaka görülürdü. Bazı kişilerde yıllar sonra yan etkisi görülebilir ama Covid19 nedeniyle yıllar sonra ortaya çıkacak etkiler biliniyor mu? Şimdilerde ‘Post Covid19 Sendromu’ tanımı yapılıyor; önümüzdeki yıllarda kalp krizi, inme, damar sertliği, tansiyon, kronik ağrı yaşayan vakalarda artış görülebilir. Sonuç: güven aralığında hareket etmek ŞARTTIR.

Ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"