Yapılan araştırma sonuçlarına göre ülkemizde her bin doğumda bir ila üç oranında ileri ve çok ileri derecede işitme kaybına sahip çocuk dünyaya gelmektedir.Rahatsızlık tedavi edilmezse işitme kaybıyla gelen sosyal izolasyon ve içine kapanma demans ve alzheimer gibi hastalıklara sebebiyet verebilir.
Prof. Dr. Yahya Güldiken
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
KBB Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi
İşitme kaybı her yaş grubunda görülebilir. Türkiye’de yapılan istatistiklerde her bin doğumda bir ila üç oranında ileri ve çok ileri derecede işitme kaybına sahip çocuk doğuyor. İşitme kaybına sıklıkla uzamış sarılığı bulunan, erken dönemde yoğun bakım ihtiyacı gören, tüp bebek tedavisiyle dünyaya gelen çocuk ve 65 yaş üzerinde rastlanıyor. Tedavi edilmeyen işitme kaybı; içe kapanma, günlük aktivitelerde azalma ve sosyal ilişkilerde problemlere yol açarken, demans ve alzheimer gibi hastalıklara da sebebiyet veriyor.
Çözüm: Koklear İmplant
İşitme cihazları daha çok hafif, orta, orta-ileri derecedeki işitme kayıplarında, konuşmayı anlama performansı yüzde 50 ve üzerinde olan kişilerde kullanılır. Konuşmayı anlama performansı yüzde 30’un altına düşen, işitme cihazından da yeterli fayda göremeyen ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan hastalar için en iyi çözümün koklear implanttır.
4 yaşına kadar SGK kapsamında
İmplantın doğru zamanda yapılması gerekir. Özellikle üç yaşından önce implantlanan çocuklar normal işiten sağlıklı bireylerle aynı konuşma, işitme becerisine sahip olur. Bebeklerde bir yaşını doldurduktan sonra, çocuklarda da dört yaşını doldurana kadar, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı tespit edildiğinde koklear implant, devlet güvencesiyle SGK tarafından iki kulakta da karşılanır. Dört yaşından sonra konuşma becerisinin sağlanmasını takiben (post-lingual dönemde) herhangi bir sebeple her iki kulakta da oluşacak ileri ve çok ileri derece sensörinöral işitme kaybı yaşayan bireylerde ise tek kulağın implantlanması SGK kapsamındadır.
Hasta anatomisine göre implant
Hastanın anatomik durumu, implant seçiminde önemli rol oynar. İmplant öncesinde odyolojik ve radyolojik değerlendirmelerin yapılması, anomali olup olmaması seçilecek implantın tipini de belirler. Örneğin, iletim tipi bir işitme kaybı olan, her iki kulaktan operasyon geçirmiş veya dış kulak anomalisi sebebiyle normal işitme cihazı kullanamayacak kişilerde, sesi kemik yoluyla doğrudan iç kulağa gönderen, kemiğe implante işitme çözümleri tercih edilebilir.
Yaş sınırı yok…
2008 yılından sonra 4-5 saati bulan ameliyat süresi yaklaşık 1-1,5 saate indi. Çocuk hastalarda ameliyat sonrası bir gecelik yatıştan sonra birinci ayda implantın ses işlemcisinin aktivasyonunu gerçekleştirilir. Tercih edilen markanın odyologları tarafından ayar yapılır. Koklear implant için herhangi bir yaş sınırı yoktur. Ameliyat endikasyonu olan, ameliyat olmasına engel teşkil eden durumu olmayan her hasta koklear implantın faydasını görür.
