Hükümet Avusturya’da yedi camiyi kapatıyor!
40 imam sınır dışı edilebilir. Strache başka tedbirlerin de alınacağını söyledi.
Türkiye, Avusturya hükümeti tarafından açıklanan camilerin kapatılması ve imamların sınır dışı edilmesini öngören kararı sert bir dille eleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözcüsü Twitter’da, bu davranışın “ülkede hâkim olan islamofobiye ve ırkçı, ayrımcı yapıya” işaret ettiğini belirtti.
Bu durumu “politik çıkar sağlamak” amacıyla “Müslüman camiaya karşı bilinçli bir saldırı” olarak nitelendirdi: Hükümetin “ideoloji yüklü” faaliyetleri, temel hukuki normlar, sosyal entegrasyon politikaları, azınlık hakları ve “birlikte yaşama etiği” ile çelişiyor. “İslamofobiyi normalleştirme” çabaları, aynı ırkçılık gibi “hiçbir şekilde” kabul edilemez.
Yedi cami kapatılıyor
ATIB’e yakın dernek ve camilerin incelenmesinden sonra, Turkuaz-Siyah hükümet önlemler aldı. Şansölye Sebastian Kurz (ÖVP) ve yardımcısı Heinz-Christian Strache’nin (FPÖ) açıklamalarına göre yedi cami kapatılacak. Bir tanesi Viyana-Favoriten Antonplatz’ta bulunan aşırı sağcı “gri kurtlar”a ait cami ile Arap Dini Topluluğu tarafından idare edilen altı cami daha mevzu bahis: Camilerin dört tanesi Viyana’da, iki tanesi Yukarı Avusturya’da, bir tanesi ise Kärnten’da bulunuyor.
Neden olarak camilerden birinin temsilcisi tarafından sarf edilen Selefilik yanlısı ifadeler gösteriliyor. Arap Dini Topluluğu tamamen lağvedilecek. IGGÖ’ye göre, izni olmadığı için Antonplatz’taki “gri kurtlar”a ait cami zaten yasa dışı. İtiraz hakları olmakla beraber, camilerin hemen kapatılması öngörülüyor. Düzenlenen basın toplantısında Sebastin Kurz „bu yetkiyi ilk defa kullandıklarını“ kaydetti. Şansölyelik bünyesinde faaliyet gösteren Kültür Bakanlığı’nın, endişe verici gelişmelere müdahale etmeye yetkili olduğunu, fakat bugüne kadar bu yetkilerin yeteri kadar kullanılmadığını söyledi.
40 kadar imam sınır dışı edilecek
Yurtdışından finansman sağlamayı yasaklayan İslam Kanunu gerekçe gösterilerek ATIB derneğine bağlı 40 kadar imamın oturma izinleri iptal edilebilir.
İçişleri bakanı Herbert Kickl, Kültür Bakanlığı’nın ATIB derneğindeki usulsüzlükleri İçişleri Bakanlığı’na bildirdiğini, buna binaen de görevli imam-ların incelendiğini kaydetti. Konu ile ilgili yetkili makamın da Yabancılar ve İltica Dairesi (BFA) olduğunu sözlerine ekledi. İncelenen imamların oturma izinlerinin uzatılması “İslam Kanunu’na aykırı”. On bir imam aleyhinde dava açıldı, bunlardan iki tanesi imamlar aleyhine sonuçlandı. Kickl, bu kişilerin ülkeyi terk etmeleri gerektiğini, aksi halde kalan son seçeneğin sınır dışı edilmeleri olduğunu söyledi ve ekledi: itiraz hakları mevcut.
ATIB eğitimi öne sürüyor
ATIB de Avusturya’daki imamların yurtdışından finanse edildiğini teyit etti. Dernek sözcüsü Yaşar Ersoy Ö1 öğle haberlerinde, Avusturya’da imamlar için uygun bir eğitim olmaması nedeniyle bunun gerekli olduğunu savundu. Türkiye’de eğitim gören ve sonrasında Avusturya’da görev alan imamlar maaşlarını oradan alıyorlar.
Kaç imamın ülkeyi terk etmesi gerektiği incelenecek. Eleştirilerin odağında İslam Kanunu için bir geçiş süresi belirlenmemiş olması yer alıyor. Bu nedenle Ersoy, hükümetin aslında ATIB’i “güçlü bir ortak olarak kazanabileceğini”, derneğin onlarca yıldır “toplum yararına, harika işler” başardığını söylüyor. Ayrıca ATIB’in, imamların iç kaynaklar tarafından finanse edilmesi için de çalışmalara başladığını sözlerine ekliyor. “fakat bu karşılıklı olmalı”.
ATIB’e bağlı ibadet yerlerinde siyasi mesajların verildiği ile ilgili iddiaya karşı çıkan Ersoy, IGGÖ’nün bir üyesi olarak, ATIB’e bağlı hiçbir camide yabancı bir ülkenin seçimleri ile ilgili kampanya yürütülmediğini savundu. „Böyle bir şey yok“
Uzun zamandır eleştirilerin odağında
„Avusturya’da kültürel ve sosyal işbirliği için Türk-İslam“ derneği, kısaca ATIB, uzun zamandır Türk ırkçılığı şüpheleriyle eleştirile-rin odağında yer alıyor. ATIB, Avusturya’daki 60’dan fazla derneği temsil eden bir nevi çatı dernek olarak faaliyet gösteriyor. Son olarak, Viyana’da ATIB’e bağlı bir camide üniformalı çocukların bir savaş sahnesini canlandırması manşetlerde yer almıştı. ATIB’in lağvedilmesi için dava hala sürüyor.
Avusturya İslam İnancı Topluluğu (IGGÖ) henüz hükümetin kararı ile ilgili tepki göstermedi.
„Daha yolun başındayız“
İncelemeler, Kültür Bakanı Gernot Blümel (ÖVP) talimatıyla Bakanlık tarafından yürütüldü. İncelemeler sırasında IGGÖ ile yakın bir işbirliği içinde olunduğunu kaydeden Blümel: “aynı anda inançlı bir Müslüman ve gururlu bir Avusturyalı olmak bir çelişki değildir.” dedi. Özellikle entegrasyon konusunda “din, çözümün bir parçası olmalı, problemin değil.” ifadesini kullandı.
Kurz da inanç özgürlüğünün önemli bir değer olduğunu, bununla birlikte hukuk devletinin korunması gerektiğini belirtti. “Paralel topluluklar, siyasal İslam ve radikalleşmenin bizim toplumumuzda yeri yok”. Strache başka tedbirlerin de alınacağını belirtti: “Daha yolun başındayız (…) Şansölye Kurz ve ben bütün bakanlıklara, kararlı bir şekilde devam etmeleri için direktif verdik. Bu yeterli olmazsa, bazı kanun değişiklikleri söz konusu olabilir“.
Quelle: Die Presse
