Doç. Dr. Bozkırlı: „Kilo kontrolü Covid-19’a karşı da önemli“
Endokrinolog Doç. Dr. Emre Bozkırlı, obezitenin tüm dünyada hızla arttığına dikkat çekerek, “Düzensiz ve dengesiz beslenmek, fast-food tüketmek ve spor yapmamak hastalığın başlıca nedenlerinden” dedi.
Acıbadem Adana Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Bozkırlı, vücutta sağlığı bozacak düzeyde anormal veya aşırı yağ dokusu birikimi olarak tanımlanan obezitenin, son yıllarda tüm dünyada görülme sıklığı giderek artan ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Bozkırlı, başta hipertansiyon, diyabet, kan yağlarında yükseklik gibi metabolik problemler olmak üzere, kalp-damar hastalıkları, solunum sistemi problemleri, karaciğer yağlanması gibi ciddi hastalıklara yol açabilen obezitenin, kilo verme sonucunda tüm bu olumsuz tablolarda anlamlı derecede düzelebildiğini kaydetti.
„Obez hastalarda Covid’e bağlı ölümlerde yüzde 48 artış var“
Obezitenin son yıllarda Covid-19 pandemisi ile de yakın ilişki içinde olduğunu ifade eden Doç. Dr. Bozkırlı, “Yapılan çalışmalara göre yüksek kilolu ve obez hastalarda normal kilolu hastalara göre ortalama Covid-19 pozitifliğinde yüzde 46, hastaneye yatışlarda yüzde 113 ve Covid’e bağlı ölümlerde yüzde 48 artış olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak kilo kontrolü Covid -19’dan korunma ve hastalığın hafif geçirilmesi yönünden de büyük önem taşıyor” diye konuştu.
“Başlıca nedeni düzensiz ve dengesiz beslenmek”
Ülkemizde nüfusun en az yüzde 21’inin obez olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Bozkırlı, obezitenin nedenlerini şöyle sıraladı:
“Düzensiz ve dengesiz beslenmek, sıklıkla fast-food tüketmek ve spor yapmamak, hem kilo almaya hem de bazı hayati organların yağlanmasına neden olur. Uzun süren açlık sonrası birden kontrolsüz yemek yemek, karbonhidratlı yiyecekleri ve şekerli içecekleri çok tüketmek. diyabet hastalığı, tiroid bezi hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları gibi bazı hormonal sorunlar da kilo artışına yol açıyor.”
Doç. Dr. Bozkırlı, anne ve babanın kilolu olması halinde çocuklarda obezite görülme ihtimalinin yüzde 80 olduğu bilgisini verdi. Bunda genetik nedenlerin yanı sıra ailenin beslenme alışkanlıklarının da etkili olduğunu belirten Bozkırlı, obeziteye karşı mücadelede doğru beslenme kadar, egzersiz yapmanın çok önemli olduğunu söyledi. Çocukların ekran karşısında çok fazla zaman geçirdiğine işaret eden Doç. Dr. Bozkırlı, “Günde 4 saatten fazla ekran karşısında hareketsiz bir şekilde kalan çocuk, obez olma riski taşır. Çocukların enerji harcaması için her gün fiziksel aktivite yapması şart. Anne babaların çocuklarına beslenme ve hareket etme alışkanlıkları kazandırma konusunda önemli rolleri var” dedi.
“Diyet yapmak için önce uzmana başvurmalı”
Hastalığın tedavisinde öncelikle, kilo problemi yaşayan bireylerin bu konuda deneyimli bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Bozkırlı, “Altta yatan başta hormonal hastalıklar olmak üzere sağlık problemleri yönünden hastanın tetkik edilmesi gerekir. Kilo vermeye engel durumlar yönünden uygun doktor önerilerinin alınması sonrasında tedavinin temelini sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığının sağlanması oluşturur” ifadelerini kullandı.
“Açlık diyetlerinden uzak durun”
Doç. Dr. Bozkırlı obezite problemlerinde mutlaka hekime başvurmak gerektiğini de vurgulayarak, “Vücudun fonksiyonlarını düzgün yürütmesi için gerekli en az kalorinin altında beslenme olarak açıklanan ‘açlık diyetleri’, aşırı-ağır egzersizler ve içeriği bilinmeyen hatta doktor olmayan kişilerce önerilen takviye ürünlerin kullanımı gibi uygun olmayan girişimler hayati risk oluşturabilir” dedi. Yaşam tarzı değişikliği haricinde doktor kontrolünde kullanılabilecek zayıflama ilaçları olduğunu belirten Doç. Dr. Bozkırlı, “Doktor önerisiyle ilaç kullanan hastalarda yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir. Bütün bu yöntemlerin haricinde, ileri düzeyde kilo problemi olan hastalarda yapılan değerlendirmeler sonrası uygun olduğu gösterilen bir kısmında da obeziteye yönelik cerrahi girişimler kilo vermede faydalı olabilir“ diye konuştu.