Uzmanlar son aylarda adenovirüse bağlı ‘konjonktivit’ adı verilen göz iltihabı vakalarında salgın düzeyindeki ciddi artışa dikkat çekti. Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan adenovirüslerin, gözde de iltihaba neden olan türleri var. Bulaşıcı virüsün yayılım riski temasın engellenmesi daha zor olduğu için anaokulu gibi küçük yaş grubunda daha yüksek.
Türk Oftalmoloji Derneği
Oküler Enfeksiyon Birimi Başkanı
Prof. Dr. Ulviye YİĞİT
Halk arasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen ‘konjonktivit’ adı verilen göz iltihabı vakalarında son aylarda hızlı bir artış yaşanıyor. Pandemi önlemlerinin gevşetilmesiyle beraber virüs enfeksiyonları gözleri olumsuz yönde etkiledi. Bulaşıcılığı çok yüksek olan virüs özellikle yakın temas, hijyene dikkat etmemek, el-göz teması ile aile bireyleri arasında hızla yayılabilir. Anaokulu gibi küçük yaş grubunda temasın engellenmesi daha zor olduğu için buluşma riski daha yüksek.
Hızlı bulaşıyor, görme kaybı riski var
Solunum yolu hastalıklarına neden olduğu bilinen adenovirüsler, gözlerde de ciddi enfeksiyonlara sebep olabilir. Virüs çok hızlı bir şekilde özellikle aile içi bireyleri arasında bulaşıyor, hastalık görme kayıplarına dahi yol açabilir.
Sadece konjonktivit tablosu daha sık görülüyor. Konjonktivite kulak önünde adenopati yani lenf bezi büyümesi de eşlik ediyor. Eğer kornea adı verilen gözün şeffaf tabakasının altında bulanıklık oluşursa tedavisi ayrı bir önem taşır. Görme kaybına dahi yol açabilir. Adenoviral konjonktivit’lerde belirtiler genellikle temaslı olma durumundan birkaç gün sonrasında başlar. Tek taraflı başlasa da yüzde 50 kadar vakada bir hafta içinde diğer gözde de tutulum görülebilir. Gözde kızarıklık, sulanma, akıntı, ışığa hassasiyet, kulak önü lenf bezinin büyümesi şikayetleri ile başlar. Ardından etkilenecekse birkaç gün içerisinde diğer gözde de semptomlar görülebilir.
Belirtiler 3 haftadan uzun sürebilir
Kirpiklerde ciddi akıntı nedeniyle sabah gözlerin açılamaması, gözde belirgin kanlanma gibi rahatsız edici belirtilerle seyreden adenovirüs enfeksiyonlarının etkili bir tedavi yöntemi yok. Ancak semptomları geriletmeye yönelik tedaviler uygulayabilinir. Adenovirüsün gözdeki semptomları 1-3 hafta hatta daha uzun sürebilir. Son derece acı verici olabilir. Özellikle ışığa hassasiyet çok rahatsız edicidir. Çok fazla batma, yanma, ağrı hissi olabilir. Her iki gözdeki şeffaf tabakanın alt tabakalarında oluşan bulanıklık varsa, görme kaybı da eklenince hastaların stresi bir kat daha artar. Bu vakaların tedavisi daha özellikli bir önem arz eder.
Gözünüze dokunmayın, havlu kullanmayın
Gözleri adenovirüs enfeksiyonundan korumanın en önemli yolu, el göz temasını azaltmaktır. Kişisel eşyaların, özellikle de göz makyaj ürünlerinin ortak kullanımı son derece risklidir. El göz teması olmamalı, özellikle hastalık süresince kişi asla normal havlu kullanmamalı; tek kullanımlık kağıt havlu tercih etmelidir. Ayrıca yastık kılıflarını mümkünse her gün değiştirmek gerekir. Kontak lens kullanıcıları da son derece dikkatli olmalı ve hastalık süresince lens kullanımına ara vermeli, virüs ile temas etmiş lensleri ve kaplarını imha etmelidir.
Anaokulu çocukları risk altında
Hastalar evlerinde gözlerine soğuk/ılık su kompresi yapabilir. Çok temiz bir pamuk ve kaynamış su ya da çay kullanılması gerekir. Bunların hiçbir zararı yoktur. Ek olarak muayene sonrası önerilen anti-enflamatuar damlalar kullanılabilir. Antibiyotik, kortizonlu damlalar özel durumlar haricinde kullanılmamalıdır. Aile üyelerinden biri hasta olduğunda, ona verilen ilacı diğer aile üyelerinin de korumak amacıyla kullanması riski artırır. Aile içi bulaşı hızlandıran durumlardan birisidir. Çünkü damlalıkların ucu bir göz ile temas eder, sonra diğer bir kişi bunu kullanırsa yayılım daha hızlı gerçekleşir. Çocuk yaş grubu özellikle daha riskli. Çünkü anaokulunda bir çocukta varsa, öğretmen ya da veli ne kadar çaba sarf ederse etsin, onları izole etmek mümkün olmaz.
Bu nedenle anaokulu yaş grubunda çok daha hızlı yayılabilir.
