Bayraktar: “Hazine desteği verilirse FİSKOBİRLİK müdahale alımını herkesten iyi yapar”
FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, hazine desteği verilirse FİSKOBİRLİK’in en iyi şekilde müdahale alımı yapabileceğini söyledi.
Fındık Tarım ve Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, yeni fındık sezonu öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yeni sezonun üreticiler ve sanayiciler için hayırlı olmasını dileyen Bayraktar, tüm kooperatifleriyle sezona hazır durumda olduklarını belirtti. Bayraktar, “Yeni fındık sezonu tüm üreticilerimiz için, sektörün tüm temsilcileri için, Fiskobirlik camiası için ve Türkiye için hayırlara vesile olur inşallah. Fiskobirlik yeni sezona 50 kooperatifiyle hazır durumda. Fiskobirlik her geçen dönemden daha iyi bir dönem geçirmek için hazırlıklarını yapıyor. Biz son 5-6 yıldan bu yana sürekli büyüyerek hem alımda hem üretimde hem de pazarlamada büyüyerek yolumuza devam ediyoruz” dedi.
Fındıkta fiyatın belirlenmesi ve müdahale alımı yapılması konusunda Fiskobirlik’in neden görev üstlenmediğini dile getiren Bayraktar, hazine desteği olmadan hiçbir kurumun müdahale alımı yapamayacağını ifade etti. Bayraktar bu konuda şu ifadeleri dile getirdi:
“Türkiye’de ve dünyada müdahale alımını hazine desteği olmadan hiçbir kurum ve kuruluşun yapabilme imkânı yoktur. Geçmişte Fiskobirlik müdahale alımı yaparken hazine desteğiyle yapmıştır. Hazine desteğinde kastım şudur. Görev zararını ve cari giderlerini karşılayacak bir yöntem verilmiştir hazine desteğiyle. Bugün TMO da müdahale alımını hazine desteğiyle yapıyor. TMO bir kamu kurumu, güçlü bir bilançosu var, bütçesi var. Buna rağmen o da 2006-2007 ve 2008 yıllarında yaklaşık 3 milyar liralık görev zararını hazineye yükledi. Dolayısıyla müdahale alımı devletin görevidir. Yani Fiskobirlik niye fiyat vermiyor, niye müdahale alımı yapmıyor gibi bir yaklaşım eğer kurumu seviyorsanız doğru bir yaklaşım değildir. Bu yaklaşıma benden önceki yöneticiler dayanamadılar. Baskıya dayanamayıp müdahale alımı yapmak istediler. 2005-2006 yıllarında fındığa fiyat vererek müdahale alımı yapmaya kalktılar. Sonra ne oldu. O borçları 2007’den sonra biz ve yönetimimiz 2012’ye kadar zor ödedik ve tüm Türkiye’de Fiskobirlik’le ilgili çok olumsuz bir algı oluştu. Fiskobirlik hakikaten piyasadan çıkma noktasına geldi. Çalışanlar maaşını alamadı. Tabiri caizde Fiskobirlik iflasa sürüklendi. Bugünde hazine desteği olmadan Fiskobirlik’e insanlar müdahale alımı yap, fiyat ver diyorsa bir kısmı biliyorsa kötü niyetli, bu süreci bilmiyorsa iyi niyetli Fiskobirlik batsın demek istiyordur.”
Fiskobirlik’in son 15 yılda edindiği piyasa tecrübesinin yanı sıra hazine desteği verilmesi halinde müdahale alımını en iyi şekilde yapacağını söyleyen Bayraktar, “Biz müdahale alımı yapabilir miyiz daha öncede söyledim yapabiliriz. Biz son 15 yıllık süreçte aynı zamanda ticaret yapmayı ve üretmeyi öğrendik. Biz müdahale alımını en iyi yapacak kurumuz şu anda. Aynı zamanda finansı yönetmeyi de öğrendik. Aslında bu kurum bu zorlu süreçte ticarete ayak uydurdu, piyasa şartlarını öğrendi, para kazanmayı öğrendi ve yatırım yapmayı öğrendi. Ar-ge yapmayı öğrendi. Yeni ürün üretmeyi öğrendi. Kendi imkanlarıyla dünyaya açılmayı öğrendi. Bu gücü ve hazine desteğini elinde bulunduran Fiskobirlik, müdahale alımını herkesten daha iyi yapar. Bir kere değil bin kere daha iyi yapar” şeklinde konuştu.
“3 dolardan düşük bir rakam telaffuz edilmemeli”
Fındık sezonuna kısa bir süre kala tüm üreticilerin merakla beklediği fındık fiyatı konusunda öngörüde bulunan Bayraktar, fiyatın 3 dolardan aşağı olmaması gerektiğini belirtti. Bayraktar, “Geçmişte fındık için 2 dolar civarında bir rakam konuşuluyordu. Ama son yıllarda 3 dolar rakamı Türkiye’de ve dünyada kabul gördü. 3 dolar civarında bir rakam bir kısım mağduriyetleri tamamen bitirmese bile giderebilir. Kamuoyunun geneli de 3 dolar civarında bir rakamdan mutlu olur diye düşünüyorum. Tabi herkesi mutlu etmek mümkün değildir. Benim tavsiyem fındığın 3 dolardan düşük bir rakamla piyasada telaffuz edilmemesi yönünde” dedi.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu sezonda piyasada oluşan fiyatın üzerinde bir fiyatla fındık alacaklarını söyleyen Bayraktar, “50 kuruş, 1 lira diyorduk ama bu yıl 1 liraya yakın gibi olacak. Finansal kaynaklarımız bu yönde. Üreticimizi koruyacağız ve aynı zamanda ticaret yapacağız. Bu çarkı döndüreceğiz. Dolayısıyla biz piyasada rekabet edebilir bir aralık yakalamamız lazım ki ürünlerimizi satabilelim. Aynı zamanda da oradan elde edebileceğimiz marjla da üreticimizi korumaya ve üreticimizi yukarı çekmeye çalışalım” diye konuştu.
Türk Marka ve Patent Kurumu tarafından tescillenen Giresun kalite fındığın Avrupa Birliği ülkelerinde de tescillenmesi konusuna değinen Bayraktar, “Biz onu Türkiye’de tescil ettirmiştik. Şimdi de Avrupa Birliği ülkelerinde tescil ettirdik. İngiltere için de başvuruyoruz. Biz aslında coğrafi işaret belgesi alarak Giresun fındığına farklı bir anlam yükledik. Bundan sonra kimse Giresun kalite fındık diye başka bir fındık satamayacak. Sadece bizde değil. Avrupa Birliği ülkelerinde de satamayacak. Bir denetime tabi olacak. Bundan sonra hiçbir üretici firma ürünlerine Giresun kalite fındık yazacaksa işini ya bu bölgedeki firmalara yaptıracak ya da bu bölgede üretim tesisi açacak. Fındık bu bölgede işlenecek. Böyle bir anlam ifade ediyor. Sadece Türkiye’de değil dünyada ilk defa bir kooperatif birliği, Avrupa Birliğinde bir ürünü tescil ettirmiştir” ifadelerini kullandı.