Mineraller, insan vücudunun yaklaşık % 4-5’ini oluşturur. Herbir mineralin farklı farklı işlevleri vardır. Kalsiyum %4-5’lik kısmın yarıya yakınını oluşturur. 1/4’ü fosfordur. Magnezyum, klor, sodyum ve kükürt diğer makro minerallerdir. Diğerleri de az miktarda bulunduğu için iz elementler olarak adlandırırız fakat az olması asla önemsiz olduğu anlamına gelmez. Son dönemde magnezyum, kalsiyum gibi mineraller çokça anılıyor ve takviyeleri kullanılıyor. Fakat her şeyde olduğu gibi çok bilgi ve paylaşım olan durumlarda bilgi kirliliği de olur. Doğru bilgi her zaman kıymetlidir. Şimdi bu mineralleri daha derinlemesine beraberce inceleyelim.
Sodyum ve Potasyum
Sodyum ve potasyum, vücut sıvılarının ozmatik basıncı (hücrenin içi ile dışındaki sıvı dengesi gibi düşünülebilir) ve asit-baz dengesi (vücut dolaşım sistemi ve tüm sistemler için çok önemlidir) için gereklidir. Potasyum ve sodyum, kanın nötr durumda kalmasını dolayısıyla sağlıklı hayatın devamlılığını, ayrıca sinir ve kas sisteminin doğru çalışmasını sağlarlar. Hepimiz, sürekli ödemli olduğumuzdan muzdaribizdir. Peki bu ödem eden olur? Vücutta fazla sodyum birikimi ödeme yol açar. Fazla tuzlu yemek, turşu, şalgam, salamura besinleri çok tüketmek, su içmemek ödem tutmaya sebep olur. Çeşitli böbrek hastalıklarında ise böbrekler fazla sodyumu atamazlar ve vücutta sodyum birikir. Sodyum ve potasyum böbrekler, dolayısıyla da boşaltım sistemi için de çok önemlidir. Sodyum; tuzlu tereyağı, kavun, salamura zeytin, tuz, peynir, dereotu, kabartma tozu; potasyum ise kuru baklagiller, fındık, marul, maydanoz, kahve gibi besinlerde bulunur.
Kalsiyum
Kalsiyumun ilk işlevi kemik ve diş sağlığının korunmasıdır. Kandaki kalsiyum ise kan pıhtılaşmasında görevlidir. Sinir sisteminde ve kalp atımında önemli rolleri vardır. Kalsiyum yetersizliğinde kemikler kolay kırılabilir, kemik erimesi görülebilir ve şiddetli kemik ağrıları olabilir. Kalsiyumun günlük alımı çok önemli olmakla beraber vücutta kullanım mekanizmasında D vitamini ve magnezyum ile birlikte işlevseldir. Dolayısıyla kalsiyum, magnezyum ve D vitamini birlikte değerlendirilmeli, eğer takviye kullanılıyorsa bu üç maddeyi doğru almak önemlidir. Süt, yoğurt, kefir, peynir en iyi kaynak olarak gösterilse de son dönem çalışmalarında inek sütünün, bu dönemde insanların vücutlarında kolay sindirilemediği ve hatta intoleransa yol açtığı gibi fikirler vardır. Bu yüzden inek, keçi, manda gibi sütlerin yerine bitkisel süt olan yulaf, badem, fındık sütü kullanımını öneren kaynaklar vardır. İnek ve diğer küçükbaş hayvanların sütünün sindirilememesindeki farklı bir sebep de laktozdur ki bu bir karbonhidrattır ve pek çok yetişkin laktozu sindiremediği için süt içtikten sonra karnı ağrır, ishal olur veya şişkinlik yaşar. Bu durum da sindirimi sekteye uğrattığı için kalsiyum emilimini bozabilir. Öneri olarak sütü direkt tüketmek yerine ayran, kefir, yoğurt, peynir gibi işlenmiş hâllerini tüketmek daha işlevselolabilir. Bunun yanında bitkisel sütler de kalsiyum yönünden zengindir. Ayrıca ilikli kemik suları, ıspanak, yeşil yapraklı tüm sebzeler kalsiyum yönünden zengindir. Yine balık kılçığı kalsiyum yönünden zengindir.
Fosfor
Kemik ve dişin yapımınd arol oynar. Hücrenin sağlıklı yapısını devam ettirmek için çok önemlidir. Karbonhidrat metabolizmasında rol oynar. Ağızda oluşan asitliği tamponlayarak diş çürümesini önler. Et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, kuru yemişler, süt ve süt ürünleri gibi besinlerde bulunur.
Magnezyum
Kemik ve dişlerin yapısında kalsiyum ve fosforla birlikte bulunur. Ozmotik basınç ve asit-baz dengesi sağlanmasında rol oynar. Kas ve sinir sisteminde önemli rolü vardır. Kalp için önemlidir. 300 civarında enzimin vücutta çalışabilmesi için magnezyuma ihtiyaç vardır. Özellikle enerji mekanizmasında önemlidir. Bu yüzden geçmeyen yorgunluk, hâlsizlik gibi durumlarda vücuttaki diğer tüm mineraller ve vitaminlerle birlikte magnezyum değerleri de araştırılmalıdır. Ispanak, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller (nohut, kuru fasulye, mercimek) gibi besinlerde bulunur.
Demir
Demirin vücuttaki en önemli işlevi oksijen taşıması ile ilgilidir. Demir, hemoglobinin bileşiminde bulunur ve akciğerden hücrelere oksijen, hücrelerden akciğere karbondioksit taşır. Ayrıca demir, bağışıklık sistemi ve bilişsel performans için de çok önemlidir. Karaciğer, kırmızı et, pekmez, tahin, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve yumurtada bulunur. Burada çok önemli bir konu daha var: Demirin emilimi. Demirin özellikle yeşil yapraklı sebzelerde, pekmezli tahin ve kuru baklagillerdeki, yumurtadaki formunun emilimi oldukça düşüktür. Bu durumu düzeltmek için C vitamini kullanılabilir. Yani yumurtayı bol limonlu ve bol yeşillikli yumurta salatası şeklinde tüketmek demir emilimini artırır. Bir başka önemli nokta ise demir ile kalsiyumu bir arada tüketmek demir emilimini azaltır. Bu nedenle süt ve süt ürünlerini (yoğurt, peynir, kefir) et ile aynı anda tüketmemek önemlidir.
Çinko
Vücut için önemli 100 kadar enzimde kullanılır. Bağışıklık sistemi için çok gereklidir. Badem, kırmızı et, ceviz, bulgur gibi besinlerde bulunur.