RöportajTürkçe_tr

MÜSLÜMANLARI TEMSİL EDEN EN ÖNEMLİ KURUMU MERCEK ALTINA ALIYORUZ

İGGÖ’nün yanlışları, doğruları ve yapması gerekenler
Mustafa Delice / Genel Yayın Yönetmeni

Die Islamische Glaubensgemeinschaft in Österreich (İGGÖ) Türkçesiyle Avusturya İslam Cemaati. Bu cemaat Avusturya’da yaşayan 800 bini aşkın Müslümanı temsil eden, aynı zamanda Müslüman kesimin dini işlerinin idaresini koordine etmekle sorumlu, Avusturya Anayasasına bağlı, kamu hukukuna tabi dini bir kurum. 

Bünyesinde 10 farklı cemaati ve bu cemaatlere bağlı faaliyet yürüten 280 camiyi barındırıyor. Cemaatlerin dışında 70 adet de bağımsız cami yine İGGÖ çatısı altında yer alıyor.

Avusturya İslam Cemaati 350 camiden oluşuyor. Bu 350 caminin kendine ait bir de meclisi bulunuyor. Bu mecliste -350 caminin oylarıyla seçtiği- 53 delege görev yapıyor. Yaklaşık olarak her 5 camiye bir delege düşüyor.

DELEGELERİ KİM BELİRLİYOR?

Yönetim kurulu ise her 15 camiye bir delege düşecek şekilde belirleniyor. Bu delegelerin oyları ile yönetim kurulu ve başkan seçiliyor.

Kâğıt üzerinde durum böyle. İlerleyen sayfalarda okuyacağınız İGGÖ basın sözcüsünün yanıtlarında da bu şekilde ifade ediliyor. Ancak iddia o ki her 5 camiye düşen bir delege camiler tarafından değil cemaat merkezleri tarafından belirleniyor. Camilerin pas geçilerek delegelerin cemaat merkezleri tarafından belirlendiği dini cemaat üyeleri tarafından da sıklıkla dile getiriliyor.

ŞEFFAFLIK İLKESİNE NE KADAR UYULUYOR?

Şura Konseyinde görev alan delegelerin hangi kararları aldıkları, hangi konuları görüştükleri hakkında dini cemaatleri bilgilendirmemeleri de yakınılan başka bir husus. İGGÖ’nün ve bağlı cemaatlerin aldıkları kararlar konusunda yukarıdan aşağıya daha fazla şeffaf olması ve mensuplarını daha bilgilendirmesi cemaatlerin en önemli arzularından biri durumunda.

Delegelerin bir kısmının ve bazı cemaat başkanlarının ilk ve ortaokullarda din dersi öğretmeni olduğu bilinmektedir. Bu kişiler İGGÖ’yü bağımlı duruma düşürüyor çünkü bu kimselerin maaşları Avusturya Eğitim Bakanlığı tarafından ödeniyor.

Bazı delegeler ise hastane, hapishane ve askeriyelerde görev yapıyor. O kimseler de maaşlarını ilgili bakanlıklardan alıyor.

Hal böyle olunca da Avusturya Hükümeti’nin Müslümanlara ilişkin aldığı kararlarda hatalar olsa bile herhangi bir tepki gösterilmiyor, çünkü Avusturya Hükümetiyle maaş ilişkisi olan delegeler konforları bozulmasın diye hükümetin aldığı kararlara boyun eğiyor.

DİĞER DİNİ GRUPLAR KAYIRILDI İSLAM DERNEKLERİNE SIKI DENETİM GELDİ

2015 yılında Avusturya bir İslam Yasası uygulamaya koydu. Bu yasa 2021 yılında yeniden düzenlendi. Bu yasa ile İslam dinini temsil eden kurumun dokunulmazlığı kaldırıldı ve her konuda hesap verme zorunluluğu getirildi.

Diğer dini gruplara yönelik bir çalışma yapılmazken sadece Müslümanlara yönelik çıkarılan bu yasa ile cemaatlerin maddi ilişkiler başta olmak üzere yurt dışı ile kurdukları ilişkilerin önüne geçilmek istendi. Bu cemaatlerin Avusturya’nın bir parçası olduğu belirtilerek sorun ve ihtiyaçlarını Avusturya’daki kaynaklara ve olanaklara yaslanarak çözmeleri şartı getirildi. Bu yasayla ortaya koyulan uygulamalardan biri de yabancı ülkelerden imam, müezzin, din dersi öğretmeni ve dini alanda çalışacak diğer personelin getirilmesinin yasaklanmasını içeriyordu. Yalnız şöyle bir istisna konuldu, dış ülkenin memuru olmama ve maaşını dışarıdan almama şartı kırmızı bir çizgi olarak çizildi.

İslam Yasası ile mali alanda da sıkı bir denetim ortaya konuldu. Buna göre, İGGÖ’nün maddi gelir ve giderlerini her yıl Kultusamt’a bildirme/açıklama zorunluluğu getirildi.

İGGÖ CEMAATLERİ VE MÜSLÜMAN KİTLEYİ BİLGİLENDİRMEDİ

2015 ve 2021 yasaları hazırlanırken İGGÖ’yü temsil eden bütün cemaatler ve yönetim kurulu üyeleri Müslümanların ve kendilerinin aleyhine alınan kararları balkondan seyretmekle yetindiler. Bu yasa da İGGÖ’ye bağlı camilere ve cemaat üyelerine aktarılmadı. Öyle ki, İGGÖ’ye bağlı camilerde bu yasaya ilişkin bir broşür, bildiri ya da başka bir metin bulmanız imkansızdır. İGGÖ bu yasalar hazırlanırken bağlı camileri ve cemaat üyelerini bilgilendirseydi Müslüman Toplumu bu yasalara tepki gösterirdi ve İslam Yasası bu kadar kolayca çıkarılamazdı. Şunu düşünün ki, İGGÖ 1912’den beri Kral Franz Josef tarafından tanınan bir kurum. Anayasasında İslam dinini bulunduran tek Avrupa ülkesi Avusturya. İGGÖ 1979’dan beri aktif faaliyet yürütüyor ve o günden bugüne kadar bünyesindeki camileri bildiri, broşür, gazete ve benzeri belgelerle bilgilendirmedi. Basın bölümünü daha 2019’da kurdu. Basın bülteni ise 2021’den bugüne yılda bir iki defa olmak üzere APA OTS üzerinden yayınlayan bir birim. BU basın birimi Avusturya medyası için az sayıda da olsa hiç değilse Avusturya Medyası için bir çalışma yapmış. Ancak Müslüman kesimi kendi dilinde temsil eden basın yayın organları ise bugüne kadar hep yok sayıldı. Türkçe, Bosnakça, Arapça, Arnavutça yayın yapan basın yayın organları bilgilendirilseydi Müslüman toplumunun geniş kesimleri kendilerini ilgilendiren bu yasadan haberdar olur, getirilecek yasaların vahametini anlayabilirdi.

Bağlı camiler ve Müslüman toplumun yakından izlediği basın yayın organları bilgilendirilseydi Avusturya Devleti diğer dini gruplara ayrıcalık tanıyıp Müslümanlara yönelik ayrımcılık yapamayacaktı.

İGGÖ’NÜN MALİ YAPISI

İGGÖ’nün maddi anlamda da zayıf bir kuruluş olduğu ortadadır. Bu 350 cami yılda 1200-1300 avro üyelik aidatı ödüyor. Yaklaşık 450.000 avroluk bir miktardan bahsediliyor. İGGÖ’nün bütün masraflarının ve 7 çalışanının maaşlarının bu paradan karşılandığı belirtiliyor.

İGGÖ Başkanı’nın maaşının ne kadar olduğunu ve nasıl ödendiğini sorduk. Sorumuza başkanın gönüllü çalıştığı yanıtını aldık. Başkan İGGÖ’den maaş almıyorsa, geçimini nasıl sağlıyor bu da merak konusu.

İGGÖ çatısı altında çok sayıda birim yer alıyor. Eğitim, Sosyal, İslam Okulu, özel okul ve devlet okulları, cenaze, hac, umre, helal kesim bu alt birimlerden bazılarını oluşturuyor. Bu çok sayıdaki alt birimde kaç kişi görev yapıyor ve bu çalışanların maaşları kim tarafından ödeniyor tam olarak bilinmiyor. İGGÖ’ye sorduk ama tam bir yanıt alamadık.

Maddi olanakları bu denli az olan bir kurumun neden bugüne kadar camilerle ve Müslüman toplumla bir çözüm yolu aramadığı da anlaşılır gibi değil. Mesela diğer dini grupların uyguladığı üyelik formülü sunulsa bir çözüm olabilir mi?

İGGÖ ve bağlı cemaatler Avusturya devleti nezdinde ve faaliyet gösterdikleri eyaletlerde ilgili bakanlıklara ve belediye birimlerine projeler sunarak maddi kaynaklar yaratabilir. Ancak görülmektedir ki ne İGGÖ ne de bağlı cemaatler böyle bir yola başvuruyorlar.

DOKUZ YILDIR BİR ARPA BOYU YOL ALINAMAMIŞ

İslam Yasasıyla birlikte camilerde imam sorunu ortaya çıktı. Avusturya devleti bu yasayı yaparken doğacak bu sorunlara bir çözüm aramamış. İGGÖ de 2015’ten bu yana bu sorunu çözmek için bağlı cemaatlerle birlikte bir çözüm aramadı.

Hal böyle olunca her cemaat kendine göre imam yetiştirme yoluna gitti. İlgili bakanlık olan Eğitim Bakanlığı ile görüşüp sorunun çözümüne yönelik adımlar atılmadı. Açıkçası öyle görünüyor ki bu durum hem cemaatlerin hem de hükümetin işine geldi. Böylece cemaatler sorunu kendi içinde çözme yoluna giderek bir anlamda yapılarını dışa açık hale gelmekten korudular.

Bu durum İslam Dininin seçim dönemlerinde ve bazı kritik süreçlerde siyaset ve siyasiler tarafından kullanılmasına, suistimal edilmesine yol açıyor. İGGÖ ise bu konudaki sorumuza “siyasilerle konuşuyoruz” yanıtı veriyor. Ama sonuç ortadadır, 9 yıldır sadece konuşulmuş, bir arpa boyu yol alınamamış.

İGGÖ bünyesindeki cemaatler neyi paylaşamıyor. Dinimiz İslam, Kitabımız Kur’an, Peygamberimiz Resulullah. Paylaşılamayan nedir?

KAPAK DOSYAMIZIN AMAÇLARI

Bu sayımızda bu konuya geniş yer ayırdık. Okurlarımızın ve kamuoyunun merak ettiği soruları nesnel bir şekilde İGGÖ yönetimine sorduk ve onlardan gelen yanıtları virgülüne bile dokunmadan yayınladık. Müslüman toplumu sanıyor ki, camiler cemaatlere bağlı faaliyet yürütüyor halbuki işin aslı şudur, Avusturya’daki yasal camilerin tamamının faaliyetlerinden İGGÖ sorumludur. O nedenle bu kapak dosyamız özel önem arz ediyor.

Brücke Magazin olarak bu yayını yapmaktaki amaçlarımız şunlardır:

1- İGGÖ kamuoyu önünde şeffaf olmalı

2- İGGÖ basın bölümünü de işleterek Müslüman kesime hitap eden göçmen medyasıyla iletişimini ve iş birliğini artırmalı

3- İGGÖ Müslümanları ilgilendiren konularda camiler ve basın yoluyla Müslüman toplumu hızlı bir şekilde bilgilendirmeli

4- İGGÖ’yü temsil eden 53 delegenin nasıl seçildiği, hangi faaliyetleri yürüttüğü ve hangi kararlarda söz sahibi olduğu daha açık hale getirilmeli

Son olarak, ilgili bakanlıklar olan Eğitim Bakanlığı’na Entegrasyon ve Uyum Bakanlığı’na da çok sayıda soru yönelttik. Sadece Uyum ve Entegrasyon Bakanlığı’ndan yanıt alabildik. Onlar da 16 sorumuzdan sadece ikisine yanıt verdi. Bakanlığın yanıtları aşağıda yer alıyor. Bakanlığın yanıtları İslam Dinine yönelik yapılan ayrımcılığı ortaya koyar nitelikte.

Tıpkı İGGÖ’ye olduğu gibi diğer bütün cemaatlere de benzer sorular yönelttik. Haftalardır yanıt alamadık. Yanıt alırsak o cemaatlerin de yanıtlarını okurlarımızla paylaşacağımıza söz veriyoruz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu