Türkiye’de her yıl dokuz bin insan gribe bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor ve 50 bini aşkın kişi hastanelere yatırılarak tedavi ediliyor. Kış aylarına girerken hastalıklardan korunmanın yollarını bir araya getirdik.
Özellikle sonbahar ve kış aylarında birçok insanı etkileyen grip ve soğuk algınlığı, bazen etkisini haftalarca sürdürebiliyor. Bu durum da ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. Grip, influenza grubu virüslerin neden olduğu ani ateş yükselmesi, yaygın vücut ağrısı, hâlsizlik, burun akıntısı-tıkanıklığı, öksürük gibi yakınmalara yol açıyor. Yaklaşık 7-10 günde iyileşme olmakla birlikte vücut direnci düşük kişilerde pnömoni ve ölüme kadar giden önemli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Soğuk algınlığı ise, en sık rinovirüslerin sebep olduğu viral üst solunum yolu enfeksiyonu olarak tanımlanıyor. Soğuk algınlığı genellikle ateş yapmayan, hafif hâlsizlik, hapşırık, burun akıntısı ile seyreden daha hafif seyirli bir hastalık olarak biliniyor. Hemen hemen tüm hastalıklardan korunmada vücut direnci (bağışıklık sistemi) büyük önem taşıyor. Kişiden kişiye değişmek üzere hepimizin doğuş- tan gelen bir bağışıklık sistemimiz var. Bağışıklık sistemimizi yüksek tutabilecek birtakım önlemler bulunuyor. Bunlar da bizlerin gribal enfeksiyonlar başta olmak üzere pek çok hastalıktan korunmamıza yardımcı oluyor.
Gribin etkeni olan influenza adlı virüs damlacıklar ile etrafa yayılıyor ve solunum yolu ile bulaşıyor. Virüs vücuda girdikten sonra iki üç gün içinde belirtiler ortaya çıkıyor. Bu belirtilerden en sık görülenleri ateş, titreme, kuru öksürük, boğaz ve baş ağrısı, burun akıntısı olarak sıralanıyor. Grip, toplumun her kesiminde sık görülüyor ancak immün sistemi zayıf kişilerde etkileri çok daha ağır oluyor. Bu kişilere hastalıktan korunmaları için grip aşısı yaptırmaları tavsiye ediliyor. Grip hastalığından korunmak için uygulanan tıbbi prosedür olan grip aşısının başlıca faydaları, insanları hastalıktan korumak ve hastalığın toplumda yayılmasını engellemek olarak açıklanıyor.
GRİP AŞISI NE ZAMAN YAPILIR?
İnfluenza aşısının kış mevsiminin hemen öncesinde, ekim-kasım aylarında yapılması öneriliyor. Bunun nedeni toplum genelinde virüse karşı direncin kış aylarında düşmesi. Grip aşılama süreci mart ayına kadar devam ediyor. Aşı kişiyi yaklaşık altı ay boyunca grip virüsünden koruyor. Virüslerin mutasyona uğrayabilme yetenekleri nedeniyle her yıl, önceki yılın aşısı işlevsiz hâle geliyor. Bu sebeple de aşının her sene yenilenmesi gerekiyor. Grip virüsünün solunum yollarında kalıcı hasar bırakmaması için özellikle bağışıklık sistemi yetersiz kişilerde aşılama büyük önem taşıyor.
GRİP AŞISI TÜRLERİ NELER?
İnaktif Grip Aşısı: Bu tip grip aşısı, içinde bulunan grip virüslerinin öldürülmüş veya inaktive edilmiş hâlini içeriyor. Aşı, kişinin bağışıklık sistemini tetiklemek ve antikor üretimini teşvik etmek için kullanılıyor.
Canlı Zayıflatılmış Grip Aşısı (LAIV – Live Attenuated Influenza Vaccine): Bu aşı, canlı ama zayıflatılmış grip virüslerini içeriyor. Ağızdan ya da burun spreyi şeklinde uygulanabiliyor.
Hücresel Aşılar: Hücresel aşılar, farklı bir işleyişe sahip olabiliyor ve bağışıklık yanıtını tetiklemek için grip virüsünün farklı bölümlerini hedef alabiliyor.
Saçılma Zayıflatılmış Grip Aşıları (RIV – Recombinant Influenza Vaccine): Bu aşılar, grip virüsünün yüzeyinde bulunan proteinleri kullanıyor ve bunları sentezliyor.
HAMİLELİKTE YAPILAN GRİP AŞISI BEBEĞİ DE KORUYOR
Grip aşısı, canlı virüs içermeyen, hamilelikte ve emzirme döneminde kullanılabilen güvenli bir aşı. Aşılanmak, hamilelikte gripten korunmak için en etkili önlemlerden birini oluşturuyor. Amerikan Jinekolog ve Obstetrisyenler Birliği 2000 yılı Aralık ayında yayımladığı görüşünde; salgın mevsiminde hamileliğin 2. ve 3. trimesterlerinde olan kadınlara grip aşısı olmalarını öneriyor. Aşı sonrası annede gelişen antikorlar bebeğe de bir miktar geçerek yaşamının ilk aylarında bebeği de gribe karşı koruyor. Grip mevsimi genellikle kasım-aralık aylarını kapsıyor. Dolayısıyla aşı için en ideal dönemi ekim ayı ile kasım ayı ortasına kadar olan süre oluşturuyor. Gripten korunmak için alınabilecek diğer tedbirler ise; salgın döneminde kapalı yerlerde uzun süre kalmamak, maske kullanmak, elleri sık sık yıkamak ve etkin hijyen sağlamak.
ANNELER EMZİRMEYE DEVAM ETMELİ
Emziren anneler gribe yakalandıklarında hastalığın çocuğa bulaşmaması için emzirmeyi kesiyorlar. Oysa emziren annelerin grip olduktan sonra da emzirmeye devam etmeleri gerekiyor. Anne sütü gribe karşı doğal antikorlar içerdiğinden bebeğe doğal bağışıklık sağlıyor. Virüsler ise bebeğe solunum yolu ya da el temasıyla bulaşabiliyor. Bu nedenle hasta olan annelere maske kullanmaları ve bebekle temas etmeden önce ve temas ettikten sonra ellerini yıkamaları öneriliyor.
GRİPTEN KURTULMAK İÇİN 10 ALTIN KURAL
1- Sık ve etkili el yıkama alışkanlığı geliştirmek gibi hijyen kurallarına uyulması.
2- Hasta kişilerin öksürme sırasında ağızlarını elleriyle kapatması hatta maske kullanması.
3- Bol sıvı alınması.
4- Düzenli beslenmeye özen gösterilmesi.
5- Yeterli miktarda taze ve doğal sebze-meyve tüketilmesi.
6- Beslenmede özellikle C vitamini açısından zengin olan besinlere yer verilmesi.
7- Her gün açık ve temiz havada 45- 60 dakika yürüyüş yapılması.
8- Klima bakımlarının ihmal edilmemesi.
9- Evlerin ve iş yerlerinin sürekli havalandırılması.
10- Selamlaşmak için öpüşme alışkanlığından vazgeçilmesi.
KİMLER GRİP AŞISI OLMALI?
• 65 yaş ve üstündeki kişiler.
• Kronik hastalığı olanlar (Kronik kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, şeker ve benzeri hastalığı olanlar).
• Bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişiler (Kanser hastaları, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler).
• Hastanelerde çalışan doktor, hemşire, hasta bakıcı, kreş ve huzurevi çalışanları.
• Yüksek risk grubundaki kişilerle yakın temasta olanlar.
• İlk üç aydan sonraki hamile kadınlar.
• Altıncı ayından itibaren bebekler.