Uzmanlar özellikle salgın sürecinde gerek özel gerekse profesyonel yaşamda artan stresin, başta akne olmak üzere cilt sağlığı ve kalitesini olumsuz etkileyen problemleri beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor.
Dr. Hande Ulusal
Dermatoloji Uzmanı
Stres ise cilt problemlerinin en yaygın nedenleri arasında yer alır. Pandemi sürecinde artan kaygı; stres, akne, yaşlanma gibi cilt problemlerini tetikliyor. Vücudu bariyer gibi sararak dış etkenlere karşı koruyan cilt, yaşlanma ve genetik özelliklerden beslenme alışkanlıklarına, güneş, nem, soğuk hava gibi çevresel unsurlardan kişinin duygu durumuna kadar uzanan pek çok faktörden etkilenir.
Cilt hem ruhsal hem fiziksel durumunun aynası gibidir. Yoğun kaygı-stres altında geçirdiğimiz salgın sürecinde cildin tepki vermesi gayet doğaldır. Ancak günümüzde bunların hiçbiri, geri dönüşü olmayan problemler değil, kolayca tedavi edilebilir.
Strese ilk önce yüzümüz teslim olur
Stres özellikle yüzdeki cilt sorunlarını tetikler. Yüz, stres altında alarm veren cildin en hassas bölgesidir. Duygu durumunu yüz yansıtır, yüzde bulunan 60 kasın 17’si gülümseme, 43’ü kaş çatmak için kullanılır. Stres altındayken de istemsizce yüz kasılır, kaşlar çatılır. Bu gibi durumlar yüzde çizgilerin artmasına ve yaşlanma belirtilerinin görülmesine neden olabilir. Stres, hormon dengesini bozar, ciltteki yağ bezlerinin daha fazla sebum üretmesine neden olur. Bu da yağlanma-akne oluşuma yol açar, uzun vadede cilt yapısının bozulması gibi sorunları beraberinde getirir.
Yaşam şekli de cildi etkiliyor
Zihinsel yorgunluk, sigara kullanımı gibi kötü alışkanlıklara yönelme, beslenme düzenine dikkat etmeme, kısıtlamalardan dolayı cildin yeteri kadar gün ışığına maruz kalamaması, ruhsal çöküntülerin kişisel bakım rutinlerine gösterilen özeni azaltması gibi pek çok etken hem cildin yaşlanmasını hızlandırabilir hem de akne-lekelenme gibi problemler doğurabilir. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce problemin kaynağını belirlemek, günlük hayatı iyileştirmeye yönelik adımlar atmak çok önemli. Tedavinin etkinliği artar, problemin tekrarlanmasının önüne geçilir.
Cilt tedavilerinde yeni trend: Lazer-ışık sistemleri
Lazer ve ışık sistemleri; cilt tonu, dokusu ve görünümünü iyileştirmek için yüksek konsantrasyonda ışık enerjisi ışınları kullanır. Böylece ince çizgi veya kırışıklıklar en aza indirilebilir, daha dengeli cilt tonu için kahverengi lekeler, kızarıklık veya renk değişiklikleri tedavi edilebilir, cilt sıkılaşır, kollajen üretimi teşvik edilebilir, akne-cerrahi yara izleri yok edilebilir. Günümüzde en etkili yöntem ise BBL (geniş bant ışığı) olarak da adlandırılan yoğun atımlı lazer yönetimidir. Tedavinin amacı; pigmentasyon yani ciltteki renk problemlerini tedavi etmek ve cildi gençleştirmektir. Bu sayede güneş hasarı, hiper-pigmentasyon (ciltteki koyuluklar), yaşlılık lekeleri ve çiller, örümcek damarları, kızarıklıklar, vasküler lezyon ve doku sorunlarının önüne geçilebilir.