MansetSağlık1Türkçe

Kış Hastalıkları Kapıyı Çaldı

Havaların soğumaya başlaması, okulların açılması, kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirilmesiyle solunum yolları enfeksiyonları daha sık görülmeye başladı. Bir yandan da Kovid-19 enfeksiyonu çeşitli varyantlarla tehdit olmaya devam ediyor. Solunum yolu enfeksiyonları yalnızca Kovid-19, gripten oluşmaz. Sonbahar-kış aylarında çok sayıda virüs, daha az oranda da bakteriler enfeksiyonlara yol açabilir. 

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
Prof. Dr. Çağrı BÜKE

Gribal enfeksiyonlarla birlikte şu an hâkim olan Omicron sıklıkla BA.5 ve daha az da BA.4’dür. Son günlerde ABD ve İngiltere’de ortaya çıkan yeni bir alt varyant olan BA.4.6’nın da görülme sıklığı artmaktadır. 

Öncekilerden çok daha bulaşıcı 

Üst solunum yolu enfeksiyonu gibi seyreden ancak risk grubundaki hastalarda ciddi sorunlara yol açabilen varyantların özelliği, daha öncekilerden çok daha bulaşıcı olmalarıdır. Üstelik hastalığın geçirilmesiyle ya da aşı ile oluşan antikorların etkilerinden de kendilerini koruyabilir. Öte yandan Hindistan ve Avrupa’da yeni bir Omicron varyantı daha var ki bu Omicron BA.2.75 olup, deney hayvanlarında akciğerlerde de çoğalma özelliği gösterdiği saptanmıştır. Bu durum, bu varyant yaygınlaşırsa yine ciddi ve ağır bir Kovid-19 enfeksiyonu anlamına gelir. 

Sonbahar ve kış aylarında kapalı ortamlarda daha sık bulunma, aşı tekrar doz oranlarının düşüklüğü, aşı tekrar dozlarının ihmali ile bu dönemde diğer mikroorganizmaların da enfeksiyon etkeni olarak görülme riski arttı. Oysa bazı basit önlemlerle hastalıklardan korunmak mümkün.

•Hem Kovid-19 hem grip aşısı olmayı ihmal etmeyin!

Kovid-19 ve grip özellikle risk faktörüne sahip kişilerde ölümcül seyir gösterebilir.

Hem Kovid-19’a hem de mevsimsel gribe karşı aşılanma önemlidir. Özellikle 60 yaş ve üzerindeki herkesin, 12 yaş ve sonrasında ise; kronik hasta (diyabet, hipertansiyon, KOAH, kalp, kanser vb), bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan obezite hastaları, hamileler Kovid-19 tekrar doz aşısı ve mevsimsel grip aşılarının mutlaka yapılması gerekir. Ayrıca aynı evde risk faktörüne sahip kişilerle birlikte bulunan sağlıklı kişi ve sağlık çalışanlarının da aşılanması gereklidir. Kovid-19 aşısı 80 yaş ve üzerindeki kişilerde hastalığı geçirdikten ya da son doz aşısını olduktan 3 ay sonra tekrarlanmalıdır. Diğer kişilerde ise hastalığı geçirdikten 3 ay sonra ya da son doz aşı yapıldıktan 6 ay sonra uygulanmalıdır.  

•Kapalı ortamlarda maske takın!

Tüm kapalı ortamlarda maske kullanımına özen gösterilmesi çok önemlidir. Maske hem Kovid-19 hem de gribal enfeksiyonlara karşı korunmada kritik önem taşıyor. Solunum yolu enfeksiyonları yalnızca Kovid-19 ve gripten oluşmaz. Sonbahar ve kış aylarında çok sayıda virüs ve bakteriler de bu tür enfeksiyonlara neden olur. Çoğuna karşı korunmak için mevcut aşı yoktur. Diğer mikroorganizmaların bulaşmasını önlemede de maske ciddi anlamda koruyucu özelliğe sahiptir. Yine açık ortamlarda dahi olunsa mesafenin korunamadığı alanlar içerisinde risk faktörüne sahip kişiler ile temas durumunda da maske kullanılmalıdır.

•Beslenme, spor ve uykunuza dikkat edin!

Bağışıklık sisteminin güçlü olması, enfeksiyon hastalıklarına karşı korunmada büyük önem taşır. Bağırsak flora yapısının korunması, düzenli-sağlıklı gıdalarla beslenme, yeterli dinlenme, günde en az 7 saat kaliteli uyku, düzenli egzersiz yapma (haftada en az üç gün, en az yarım saat tempolu yürüme, yüzme vb.) ve stresle başa çıkabilmeyi öğrenme bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasında rol alan belli başlı faktörlerdir. 

•Gelişigüzel antibiyotik almaktan kaçının!

Antibiyotikler bakteriyel enfeksiyon hastalıkları tedavisinde kullanılır. Hekim tarafından gerekli görülürse kullanılması gerekir. Toplumda yapılan en büyük yanlışlardan biri gelişigüzel antibiyotik kullanımıdır. Bu, vücudun bakterilere karşı direnç gelişmesine yol açar, savunma sistemini zayıflatır, antibiyotik kullanılması gereken durumlarda ise etki etmez. Solunum yolu enfeksiyonlarının önemli kısmı virüslerle oluşur ve antibiyotiklerin etkisi yoktur. Ancak üzerine bakteriyel enfeksiyon eklendiğinde kullanmak gerekebilir. Bunun gerekliliği ancak konunun uzmanı tarafından değerlendirmelerden sonra karar verilecek bir durumdur. Gelişi güzel antibiyotik kullanımı hem bağırsak florasını harap etmesi hem de direnç gelişimine yol açması nedeniyle sakıncalıdır. 

•Hekime danışmadan vitamin kullanmayın!

Yetişkin ve çocuklarda hekime danışılmadan vitamin kullanılması sağlığa fayda yerine zarar verebilir. Vitamin ve mineral içeren ilaçlar, ancak kanda eksik olduğu saptandığında ya da etkin düzeylerde olmadıkları belirlendiğinde yerine konulursa etkilidir. Bunun dışında solunum yolu enfeksiyonlarında, eksik ya da yetersiz değilken vitamin ya da minerallerin kullanımları ek katkı sağladıklarına ilişkin kesin ve net veriler yoktur. Ayrıca bazı vitamin ve mineraller vücutta birikip toksik etki gösterebilir hatta organlara zarar verebilir.

 •‘Gücenir, üzülür’ düşüncesiyle öpmekten kaçının! 

Virüsler çoğunlukla öksürük, hapşırık, konuşma esnasında etrafa yayılan damlacıkların solunmasıyla bulaştığından soğuk algınlığı geçirmekte olan kişilerle yakın temasta bulunmamak gerekir. Karşıdaki kişinin üzüleceği ya da darılabileceği gibi düşüncelerle öpüşmekten de kaçınmak çok önemli. Aksi taktirde virüsler solunum sistemi yoluyla yakın temasta kolayca bulaş imkanına sahiptir. Sosyal mesafeyi korumak ve virüsler kalabalıkta çok daha fazla yayılma imkanı bulduğundan kapalı ortamlardan uzak durmak, ortamı sık havalandırmak gerekir. 

•Ellerinizi sık yıkayın ve yüzünüze sürmeyin!

Bakterilerin vücuda en kolay girme yollarından birisi de ellerdir. Gerekli her durumda yıkanarak ya da dezenfektan kullanarak temiz tutulması gerekir. Gün içerisinde başta ağız ve gözler olmak üzere yüze kesinlikle sürülmemelidir. Özellikle tuvalet kapıları, toplu taşıma araçlarında tutunma yerleri ile metro ve AVM’lerde yürüyen merdivenlerdeki tutunma yerlerine mümkünse kâğıt peçete ile tutunmak, hemen ardından çöpe atmakta fayda vardır. Çıplak elle tutuluyorsa da elleri en kısa zamanda temizlemek şart.  

BU DURUMLARA DİKKAT!

Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük, yüksek ateş, kas ve eklem ağrısı gibi yakınmalardan bir ya da birkaçı ortaya çıktığında bunun hangi etkene bağlı geliştiğini saptamak için uzmana başvurmayı ihmal edilmemelidir. Bu durum ortaya çıkan enfeksiyon hastalığının ağırlaşmadan ve toplumda daha fazla yaygınlaşmadan önlem alınması için de yararlıdır.

Ähnliche Artikel

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"