Tüm dünyada en sık görülen kanserler arasında akciğer yer alıyor. “Erkek hastalığı” olarak bilinse de kadınlarda görülme sıklığı son zamanlarda artışa geçti. Yapılan araştırmalar, DNA tamir genlerindeki yetersizlik, farklı genetik mutasyonlar ve östrojen gibi kadınlık hormonlarının hastalığın görülme sıklığını olumsuz etkilediğine işaret ediyor.
Medikal Onkoloji Uzmanı
Prof. Dr. Yeşim Yıldırım
Her yıl iki milyon 200 bin insana tanısı konan akciğer kanseri, erkeklerde kansere bağlı ölümlerin birincil, kadınlarda ise meme ve kalın bağırsaktan sonra sıralanıyor.
Son 40 yılın verileri kadınlarda akciğer kanseri görülme sıklığının yüzde 73’lük arttığını gösteriyor. Sanılanın aksine daha sık görülmesinin sebebi sigara içiciliği ile sınırlı değil. Yapılan araştırmalara göre sigara içmeyen kadınlarda da oranın arttığı, evde daha çok pasif içiciliğe maruz kalındığı dikkat çekti.
İngiltere Kanser Araştırmaları sonuçlarına göre DNA tamir genlerindeki yetersizlik, farklı genetik mutasyonlar ve östrojen gibi kadınlık hormonları bu sıklığı artıran etkenler arasında yer alıyor.
Hedefe yönelik ilaçlar sağ kalım oranları artırıyor
Akciğer kanserleri tedavisinde birçok yenilik ve yöntem kullanıma girdi. Özellikle son 10 yıllık dönemde ileri evre hastalıkla hedefe yönelik ilaç ve immünoterapi gibi yeni tedavilerle sağ kalım oranları 2-3 kat arttı. Hastalıksız yaşam süreleri uzadı, yaşam kaliteleri yükseldi. Artık ilaç tedavilerinde de kişiselleştirilmiş tedaviler kullanılıyor. Diğer bir deyişle tümörlerin genetik ve moleküler yapıları patolojide detaylı incelenerek kişinin tümörüne özgü tedavi seçeneği; immünoterapi, hedefe yönelik akıllı ilaç ya da kemoterapi kombinasyonları belirleniyor.
