Albert Einstein hakkında bilmeniz gereken ilginç gerçekler
E=MC2 formülü ve fizik alanındaki icatları ile tarihteki önemli bilim adamları arasında başlarda yer alan Albert Einstein’ın hayatı (14 Mart 1879 – 18 Nisan 1955) hakkında oldukça ilginç bilgileri öğrenmek ister misiniz?
Einstein doğduğunda kafası kocaman ve şişman bir bebekti.
Doğumundan sonra birkaç hafta yapılan kontroller ile normal bir bebek olduğu ailesine bildirilmişti. Einstein’ın çocukluğu diğer çocuklara göre biraz daha yavaş başlamıştı.
Einstein, çocukluğunda çok zor konuşmuştu.
Konuşmaya başladığında da çok yavaş konuşuyordu. Einstein 9 yaşına gelene kadar da bu böyle sürdü. Ailesi onun geri zekâlı olduğunu düşünüyordu. Aslında bizim de bildiğimiz gibi böyle bir durum yoktu.
Einstein bir pusuladan ilham almıştı.
Einstein’ın bilime ilgili babasının ona yatağında hasta yatarken gösterdiği pusula ile başlamıştı. Pusula, Einstein’ın çok ilgisini çekmişti. Einstein, pusulayı defalarca etrafında döndürmesine rağmen içindeki ok aynı noktayı gösterince, uzayda güçlerin olduğunu ve pusulaya etki ettiklerini düşünmüştü.
Einstein Üniversiteye giriş sınavını başaramamıştı.
17 yaşında iken, İsveç Federal Polytechnic okulunun sınavlarına girmişti. Giriş sınavında matematik ve bilim bölümünü geçti. Fakat tarih, yabancı dil ve coğrafyadan kaldı. Einstein bunun üzerine ticaret okuluna gitti. Bir yıl sonra sınavlara tekrar girerek İsveç Federal Polytechnic okuluna girmeyi başardı.
Einstein ayrıldığı ilk eşi ile ilginç bir anlaşmaya imza atmıştı.
İlk eşi Mileva’nın kabul ettiği anlaşmada Einstein “Benimle, ben istemediğim sürece konuş-mayacaksın!” demişti. 2 oğulları olan çiftin evlilikleri, Einstein’ın akademik çalışmaları nedeniyle sürekli dünya seyahatine çıktığı için çok yürümüyor ve ayrılıyorlar. Einstein, ayrıldığı eşi ile birlikte yaşarken onunla bir anlaşma imzalıyor. Bu anlaşmanın maddeleri şöyle:
Emin olacaksın!
1- Çamaşır makinesinden çıkan çamaşırlarımın temiz olduğunu kontrol et.
2- Odamda her gün üç çeşit yemek olacak.
3- Yatak odama ve çalışma alanıma girilmeyecek, masamı sadece ben kullanacağım.
4- Benim iznim olmadan kimseyi tanımayacaksın, sosyal ilişki kurmayacaksın. Bu arada sürekli arada bir perde olduğu halde aynı evde yaşıyorlar.
Einstein’ın Atatürk’e yazdığı mektup!
Almanya da Nazilerce bilim adamlarına başlatılan baskı üzerine Einstein 1933’te Atatürk’e mektup göndererek bu insanların Türkiye’de çalışmasının kabulünü istenmiştir. Bunun sonucunda yüzlerce insan üniversitelerimize gelerek uzun yıllar çalışmış ve üniversitede reforma katkı sağlamışlardır.
Einstein, Atom bombasını yapıyor.
Amerikalılar 1940’lardan beri atom bombası geliştirmeye çalışıyordu. Albert Einstein’ın „Dikkat edin, Naziler nükleer silahlar üzerine çalışmalar yapıyor“ şeklindeki uyarısıyla harekete geçmişlerdi. Lakin 1945’te ilk atom bombası testi başarıyla gerçekleştirildiğinde, Almanya çoktan savaşta havlu atmıştı.
Einstein’ın beyni çalındı!
18 Nisan 1955’te Einstein iç kanama geçirdi. 76 yaşında, Princeton Hastanesi’nde gece saat 01.55’te yaşamını yitirdi. Otopsisi sırasında Thomas Stoltz Harvey Einstein’ın beynini kafatasından çıkardıktan sonra kendi kendine „Bu dünyamız hakkında her şeyi değiştiren beyindir“ demiştir. Einstein öldükten sonra vücudunun putlaştırılarak tapılmasını istemiyordu. Bunun için ailesi tarafından öldükten sonra yakılması fikri ortaya atıldı. Harvey bedeni yakılması için hazırladı. Beyni ise kendi sefer tasına koydu ve evine götürdü. Böylece Einstein’ın beyni çalınmış oldu.