İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamına çalışanların fiziksel şartları kadar psiko-sosyal durumları da girmektedir. Özellikle modern hayatın ve şehirleşmenin getirdiği yeni çalışma şekil ve yöntemlerinin çalışanlar üzerindeki psikolojik etkilerinin önemi gün geçtikçe daha da artmaktadır.
Sanayileşmesini bizden önce tamamlamış ülkelerde 80’li yıllarda başlayan ve halen devam eden araştırmalarla bir tanım öne çıkmaktadır ; Mobbing.
“Psikolojik Yıldırma” (Mobbing) kavramı son on yıldır akademik olarak birçok boyutuyla incelenen bu konu olmaktadır. Araştırmalar devam ettikçe konunun insangücü açısından önemi de anlaşılmaktadır.
İngilizce bir terim olan “Mobbing”, yuvalarını korumak için saldırganın etrafında uçan kuşların davranışlarını tanımlamak amacıyla 19. yüzyılda biyologlar tarafından ortaya atılmıştır. Daha sonra 1960’larda, Konrad Lorenz tarafından küçük hayvan gruplarının daha güçlü ve yalnız bir hayvana toplu şekilde hücum ederek uzaklaştırması veya aynı kuluçkadan çıkan kuşlar arasında yaşanan ve diğer kuşların, aralarındaki en zayıf kuşu yiyecek ve sudan uzak tutarak dışlaması, iyice güçsüz bir hale getirmesi ve en sonunda da öldürerek grubun dışına atması durumunu ifade etmek amacıyla kullanmıştır.
Çalışma hayatında Mobbing kavramı ilk kez, 80’li yılların başında İsveçli endüstriyel psikolog Heinz Leymann tarafından kullanılmıştır. Leyman’ın çalışanlar arasında benzer tipte uzun dönemli düşmanca ve saldırgan davranışların varlığına dair yaptığı betimlemeler sonucunda, bu kavramı kullandığı görülmektedir. İş yaşamında mobbing kavramı ise iş yaşamı ile bağlantılı psiko-sosyal bir şiddet unsurunu ifade etmektedir.
Mobbing, sistemli bir şekilde, süreklilik arzeden bir sıklıkta çalışanı sindirme maksadı ile kişinin özgüvenine uygulanan psikolojik ve hatta fiziksel saldırgan davranışı ifade etmektedir. Başka bir ifade ile işyerinde bir kişinin veya birkaç kişinin, istenmeyen kişi olarak ilan ettikleri bir kişiyi, dışlayarak, sözlü ya da fiziksel tacizde bulunarak mutlak itaate zorlamak, yıldırmak ve bezdirmektir.
Mobbing ülke farkı gözetmeksizin bürokrasinin yoğun olduğu ve kadın ayırımcılığının bulunduğu özellikle kamu sektöründe daha yaygındır.
Ülkemizde çok yeni olan saha araştırmalarında da Özel Sektör ve Kamuda benzer sonuçlara ulaşılmaktadır.
Mobbing ve Çatışma farkı
Normal bir çatışmayla psikolojik Yıldırma’yı ayıran temel fark , taraflar
arasındaki güç dengesizliği ile bu davranışların hangi sıklıkta ve ne kadar zamandır devam ettiğidir. Psikolojik tacizde, ısrarla tekrarlanan ve devam eden davranışlar söz konusudur
Sağlıklı bir çatışma ortamında doğrudan bir iletişim, işbirliğine dayanan
ilişki, ortak hedef ve paylaşımlar bulunurken, bu çeşit ortamda belirsiz, işbirliğinin çok z olduğu , rol ve sorumlulukların açık ve net tanımlanmadığı ilişkiler, düşmanca davranışlar ve çatışmanın belirdiği bir ortam söz konusudur.
İşyerinde şiddet davranışları genellikle saldırı, fiili taciz, tehdit, eşyaya zarar verme, açık saçık konuşma ve cinsel taciz gibi ağır suç oluşturan davranışlarla
açıklanırken; iş yerinde psikolojik davranışlarının nadiren ağır suç teşkil
ettiği öne sürülmektedir. Diğer taraftan işyerinde psikolojik taciz, tekrar
eden bir dizi davranış olarak tanımlanırken, işyeri şiddetine ise tek bir
davranış bile yeterli olabilmektedir.
Psikolojik Yıldırma Çeşitleri
1. Düşey Psikolojik Yıldırma : Amirlerin astlarına yönelik olarak gerçekleştirdikleri ve sahip oldukları kurumsal gücü astlarını ezerek, onları kurumun dışına iterek kullanmasıdır.
2. Yatay Psikolojik Yıldırma : Fail veya failler mobbinge maruz kalanla benzer görevlerde ve benzer olanaklara sahip, aynı konumdaki iş arkadaşlarıdırlar.
3. Dikey Psikolojik Yıldırma : Çalışanın amirine psikolojik şiddet/yıldırma
uygulamasıdır. Pek fazla görülen bir durum değildir.. Örneğin, çalışanların yöneticiyi
kabullenememesi, eski yöneticiye duyulan bağlılık vb.
Psikolojik Yıldırma etkileri ;
Şiddeti ve sürekliliği kişilik yapısına ve sosyal ortama göre değişmekle birlikte;
Uyku bozuklukları, ağlama nöbetleri, konsantrasyon bozukluğu, gerginlik ve
öfke, alınganlık, yüksek tansiyon, kalıcı uyku bozuklukları, mide ve bağırsak
sorunları, aşırı kilo alma veya verme, alkol veya ilaç (madde) bağımlılığı, tedavi
masrafları, işyerinden kaçma veya uzaklaşma (sık sık geç kalma, sıkça kullanılan
hastalık izinleri), şiddetli depresyon, panik ataklar, kalp krizleri ve diğer ciddi
hastalıklar, kazalar, üçüncü kişiye yönelik şiddet, intihar girişimleri bu etkilerden
bazıları olarak sayılabilir.
Dünyada her sene 6 milyon çalışma günü kaybı yaşanmaktadır (HSEInformation
abaout Health and Safety at Work). Bu yaşanan kayıpların
sebebi (İşyerinde Psikolojik Taciz) mağdurlarının meslek güvensizliği, iş
değişikliği ve uzun çalışma saatleri ve bu zor çalışma koşulları sebebiyle
yaşanan çalışma kayıplarıdır. Dünya genelinde stres ve stres ile ilgili olan
hastalıkların maliyetine baktığımızda 5 milyar (TUC- Trades Uninon
Congresss) dolardan 12 milyar (IPD- Institute of Personnel and
Development) dolara yükselen bir grafik karşımıza çıkmaktadır. Bu denli
maliyeti olan mobbingin (İşyerinde Psikolojik Taciz) önlenebilmesi için
mevzuatta ve uygulamada bazı değişikler yapılmaya başlanmıştır.