Sorunsuz bağırsak için sağlıklı beslenme şart

Bilim insanları bağırsağı ikinci beyin olarak nitelendiriyor. Bağırsaklarda olup bitenler insan sağlığını doğrudan etkiliyor. Uzmanlar sindirim veya bağırsak sağlığının birçok hastalıkla bağlantılı olduğunu belirtirken, sorunsuz bir bağırsağa sahip olabilmek için sağlıklı beslenmenin şart olduğunu vurguluyor. Herkese uyacak tek bir yaklaşım olmamakla birlikte bağırsak sağlığını iyileştirmek için kutu, ambalaj veya konserve gıdalardan kaçınılmasının önemine dikkat çekiliyor.
İNCİ NEŞELİ ÖZOĞLU

Vücudumuzdaki tüm organların ayrı ayrı yaşamsal fonksiyonları bulunuyor. Beyin de; hareket, düşünce, konuşma gibi bütün fonksiyonların merkezi olarak insanın tüm işlevlerini düzenleyen en önemli araçtır. Araştırmalar, bağırsak sağlığının beyin sağlığıyla yakın ilişkisi olduğunu ortaya koyuyor. Hatta bilim insanları, bağırsakları “ikinci beyin” olarak nitelendiriyor. Çünkü bağırsak-beyin ekseni, vücuttaki en güçlü ilişkilerden biri. 100 milyon nörondan oluşan, sindirim sistemini kaplayan sinir hücreleri ağı o kadar geniş ki bağırsak “ikinci beyin” lakabını sonuna kadar hak ediyor. Teknik olarak enterik sinir sistemi diye bilinen bu nöron ağı genellikle gözden kaçırılıyor ve omurilik veya periferik (çevresel) sinir sisteminden daha fazla sinir hücresi içeriyor.

SEROTONİN ÜRETİYOR

İkinci beynimiz, nöronların çokluğunun ötesinde, beyinle çok daha fazla benzerlik gösteriyor. Bağırsaklarımızdaki nöral doku kütlesi, tipik olarak beyinle ilişkili sinyal molekülleri olan 30’dan fazla farklı nörotransmiter (nöron ile başka tür bir hücre arasında iletişimi sağlayan kimyasallar) üretiyor. Buna, ruh hâlini ve refahı düzenlemedeki rolü nedeniyle “mutlu kimyasal” olarak bilinen nörotransmitter olan serotoninin üretimi ve depolanmasının yüzde 95’lik şaşırtıcı bir kısmı da dâhil. Peki, beyin ve bağırsak birbiriyle nasıl konuşuyor? Beynin tabanı ile bağırsaklarımız arasında, vücudumuzdaki en uzun kranyal siniri olan vagus sinirini oluşturan kalın bir nöron kablosu uzanıyor. Vagus siniri, beyin ve bağırsakların birbirine milisaniyeler düzeyinde mesajlar göndermesiyle çift yönlü bir bilgi otoyolu görevi görüyor.

BAĞIRSAKTA ÜRETİLEN SİNYALLER BEYNİ ETKİLİYOR

Vagus siniri, beyin ve bağırsağın iletişim kurmasının tek yolu değil. Bağırsaklarımız, bünyesinde yaşayan ve bağırsak mikrobiyomunu (vücutta yaşayan mikroorganizmaların toplamı) oluşturan trilyonlarca bakteri ve mikroba ev sahipliği yapıyor. Bağırsak mikrobiyomu o kadar büyük ki bağırsaklarda dünyadaki insanlardan 100 bin kat daha fazla mikrop bulunuyor. Bu mikropların birçoğu bağırsakları kaplayan mukus tabakasında yaşıyor. Bu konum ayrıca, beyin vagus siniri boyunca stres, endişe ve hatta mutluluk sinyalleri verirken mikropların dinlemesini de sağlıyor. Ancak bağırsak mikrobiyomumuzdaki mikroplar sadece dinlemekle kalmıyor. Bu hücreler bilgiyi beyne geri gönderen modüle edici sinyaller de üretiyor. Vagus sinirindeki nöronların yüzde 90’ı aslında bilgiyi bağırsaktan beyne taşıyor. Bu, bağırsakta üretilen sinyallerin beyni büyük ölçüde etkileyebileceği anlamına geliyor.

BAĞIRSAK, BEYİN SAĞLIĞINDA ETKİLİ

Uzmanlar sindirim veya bağırsak sağlığının birçok hastalıkla bağlantılı olduğunu vurgularken; “Bağırsak sağlığı çok önemli çünkü bağışıklık sisteminizin yarısından fazlası mide-bağırsak kanalınızda” diyor. Dolayısıyla sindirim sistemini yolunda tutmak, ileride ciddi hastalıkları önlemenin önemli bir yolu. Bağırsak-beyin eksenindeki karşılıklı etkileşim, bağırsağın beyin sağlığı ve hastalıklarında rol oynadığına dair kanıtların anlaşılmasına yardımcı oluyor. Parkinson, Alzheimer hastalığı, şizofreni ve otizm spektrum bozukluğu gibi pek çok nörolojik durum, gastrointestinal sorunlar veya değişen bağırsak mikrobiyomları ile ilişkili. Parkinson hastalığı üzerine yapılan son araştırmalar, enterik sinir sisteminin, Parkinson’un klasik semptomları ortaya çıkmadan önce dejenerasyona başladığını ve işlevsiz bir bağırsak mikrobiyomunun bu hastalığın tipik özelliği olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca Alzheimer hastalığı olan bireylerin bağırsak mikrobiyomunda mikrop miktarında önemli bir azalma olduğu görülüyor. Sağlıksız beslenme, Alzheimer için yaygın olarak belirtilen bir risk faktörünü oluşturuyor. Bunun bir açıklaması, birçok nörolojik durumda kronik bir semptom olan inflamasyonun rolü. Bağırsak mikrobiyomunun sağlığındaki bozulma, bağışıklık tepkisini tetikleyebiliyor ve iltihaba yol açabiliyor. Vücudun bağışıklık hücrelerinin yüzde 70’inden fazlası sindirim sistemini hedef alıyor; bu, toksik bakterilerin yutulması durumunda faydalı. Ancak aynı zamanda bağırsak bağışıklık tepkisinin vücutta güçlü bir inflamatuar (iltihabi) tepki başlatabileceği anlamına da geliyor.

BAĞIRSAK HASTALIĞI OLAN DEPRESYONDAN DA MUZDARİP

Enflamasyon, bağırsak ile akıl sağlığı arasındaki bağlantıyı açıklayabiliyor. Örneğin, yakın zamanda yapılan bir araştırma inflamatuar bağırsak hastalığı olan önemli sayıda hastanın aynı zamanda depresyon ve anksiyeteden de muzdarip olduğunu ortaya koydu. Bağırsak mikropları aynı zamanda nöroplastisiteyi (beynin öğrenme, hatırlama ve ve unutma yeteneklerini) de teşvik ediyor. Bağırsakların yiyecekleri sindirmeye yarayan bir makineden daha fazlası olduğu artık açık olsa da, bağırsağın genel sağlığı nasıl etkileyebileceği konusunda hâlâ keşfedilecek çok şey var. Bağırsak-beyin eksenine ilişkin anlayışımız arttıkça, bağırsak sağlığının iyileştirilmesinin beyin bozukluklarının tedavisinde atılımlara yol açması heyecan verici bir olasılık olarak ortaya çıkıyor.

SAĞLIKLI BESLENME TEMEL ALINMALI

Bağırsaklarda olup bitenler insan sağlığını doğrudan etkiliyor. Uzmanlar kişilerin sorunsuz bir bağırsağa sahip olabilmesi için sağlıklı beslenmeyi temel almalarını salık veriyor. Herkese uyacak tek bir yaklaşım olmamakla birlikte, bağırsak sağlığını iyileştirmek için kutu, ambalaj veya konserve herhangi bir şey yemekten kaçınılmasının önemine dikkat çekiliyor. İşlenmiş gıdalardan kaçınmanın yanı sıra elma, kuşkonmaz, muz, arpa, olgunlaşmamış soya fasülyesi, sarımsak, mantar, yulaf, buğday kepeği, soğan ve pırasa gibi gıdaları tüketerek bağırsak sağlığını iyileştirmek mümkün.

BAĞIRSAK SAĞLIĞINI İYİLEŞTİRMENİN 10 YOLU
1. Egzersiz yapın. Fiziksel aktivite kolonunuzun hareket etmesini sağlar. Bu da, daha düzenli bağırsak hareketlerine yol açar. Egzersiz ayrıca huzursuz bağırsak semptomlarının yönetilmesine de yardımcı olabilir.

2. Sağlıklı ürünler tüketin. Çoğunlukla taze, işlenmemiş ve temiz gıdalar tüketin. İşlenmiş gıdalar sindirim sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir.

3. Gastrointestinal kanalın aşırı yüklenmesini önlemek için daha küçük porsiyonlar ve daha sık öğünler planlayın.

4. Yemeğinizi iyice çiğneyin. Bu, sindirim sürecini kolaylaştırabilir.

5. Stres seviyenizi yönetin. Çok fazla stres bağırsak sağlığınızı etkileyebilir. Yoga, meditasyon, terapi ve hatta günlük tutmak stresi ve kaygıyı azaltır.

6. Probiyotik alın veya yiyin. Probiyotikler, bağırsaklarınızdaki iyi bakteri miktarını artırır. Yoğurt, kefir, taze lahana turşusu ve takviyelerin hepsi iyi probiyotik kaynaklarıdır.

7. Daha fazla lif tüketin. Her gün 25 gram lif tüketimini hedefleyin.

8. Bol su için.

9. Alkolden uzak durun ve
kafeini sınırlayın.

10. Sık sık ishal veya kabızlık yaşıyorsanız doktorunuza
danışmayı ihmal etmeyin.

Exit mobile version