Muhammed Kâmil YAYKAN
Kitaplara düşkünlüğü ile bilinen Romalı düşünür Seneca, bir gün harfleri ve sözcükleri eskisi kadar iyi seçemediğini fark etti. Ondan yaklaşık 1200 yıl sonra yaşamış Venedikli bir cam ustası, vitraylardaki süslemelerinin eskisi kadar özenli olmadığı eleştirisine maruz kalıyordu. Çinli bir bilge öğrencilerinin yüzünü bulanık görürken, Semerkand’da güneşli bir akşamüstünde talebelerini yetiştiren ünlü bir âlim “Kitaba yaklaşmam lazım, ancak öyle okuyabiliyorum artık.” diyerek hayıflanıyordu. Dünyaya açılan penceremiz, göz. İnsanoğluna bahşedilen sayısız nimetin en önemlilerinden bir tanesi. Son teknoloji ile bezenmiş, kaliteli kameralardan bile daha hızlı; süper keskin, en yüksek çözünürlüklü. Ancak gözümüzün görüntü kalitesi yaşa, yıla ve hastalık, hasar, kalıtım gibi değişkenlere bağlı olarak eskisine nazaran daha düşük seviyelere inebiliyor. Veya doğuştan göz kusurları ile dünyaya gelebiliyor insanlar. İşte bu gibi sorunların çözümünde en bilinen ve en çok kullanılan aksesuarı ele alacağız bugün. Bir tahmininiz vardır elbet. Evet, doğru bildiniz. Gözlük.
BİLİYOR MUSUNUZ?
• Görme kusurları, insanlıkla yaşıt desek abartmış olmayız. Dolayısıyla ilk gözlüğün nerede ve kimin tarafından yapıldığı tam olarak bilinmiyor.
• Günümüzdeki formuna kadar pek çok değişiklik yaşayan gözlük zaman içinde farklı materyallerden çeşitli büyüklüklerde ve şekillerde tasarlanmış.
• Mesela yukarıda da bahsettiğimiz Seneca’nın; camdan, büyükçe bir küre ile yazıları büyüterek okuduğu biliniyor.
• Yine aynı şekilde cam işleme sanatında oldukça ilerlemiş olan Venedikli ustalar “okuma taşı” dediğimiz, özel bir camı satışa sunmuşlar meraklı müşterilerine. • İlk gözlükler yakını göremeyen yani hipermetropi rahatsızlığından muztarip kişiler için geliştirilen içbükey camlardan imal edilmiş.
• Yeri gelmişken belirtelim; yakını görememe rahatsızlığı yani hipermetropi, “yüksek göz numarası” anlamına gelirken; uzağı görememe yani miyopi kelimesi “kapalı göz” anlamını taşır.
• Bir de presbiyopi var ki bu da yaşa bağlı göz kusuru olarak adlandırılıyor literatür kitaplarında.
• 1727 yılı ise gözlük tarihi açısından önemli. Optisyen Edward Scarlett gözlük camına sap takan ilk kişi olarak tarih kitaplarındaki yerini almış.
KİTABÜ’L-MENAZİR
• Optik konusu açıldığında bahsedilmesi gereken en önemli kişi olarak karşımıza Hasan İbn el-Heysem çıkar.
• Batılıların tabiriyle Alhazen olarak bilinen, optik ilminin babası olarak nitelendirilen Heysem, Basra’da dünyaya geldi ve vefat ettiği 1040 yılına kadar pek çok eser telif etti.
• Bu eserlerin en önemlisi olan Kitabü’l-Menazir, “The Book of Optics” adıyla Batıda yüzyıllarca ders kitabı olarak okutuldu. Kitap optik ilminin bugününe ışık tuttu.
• Işık ve ışığın kırılması üzerine pek çok tecrübe gerçekleştiren insanlık, Kitabü’l-Menazir’den sonra çalışmalarını daha sistematik hâle getirdi ve gözlükleri modern anlamda icat etti.