Yaşamsal önem taşıyan tiroid hormonlarının az ya da çok çalışması durumunda birçok hastalık ortaya çıkar. Bazen de hormon salınımlarındaki artışın çok hızlı ve bol miktarda kana verilmesi durumunda “tiroid fırtınası” tablosunun ortaya çıkabilir. İşte içimizdeki fırtına bundan sonra kopar.
Prof. Dr. Erhan Ayşan
Endokrin Cerrahisi Uzmanı
Tiroid hormonları yürüme, konuşma, sindirim, kalp hızı, tansiyon, nabız hatta düşünme ve algılamaya kadar her türlü fonksiyonda belirleyici rol oynar. Günlük hayatta çok büyük rolü olan T3 ve T4 hormonlarının az ya da fazla çalışması durumunda hipotroidi ve hipertiroidi tabloları ortaya çıkabilir. Toplumun çok büyük bir bölümünü etkileyen bu sorunlar farklı hastalıklarla da karıştırılabilir.
İç organlara da zarar verebilir…
Özellikle tiroid hormonlarının aniden ve çok fazla kana verilmesi durumunda ortaya çıkan ‘Tiroid Fırtınası’ olarak tanımlanan tablo oldukça ciddi sonuçlara neden olur. Bu fırtına bazen dışarıdan görülebilecek bulgular verirken bazen de dışarıya hiçbir bulgu vermeden iç organlara zararlar vererek iler. Bu hasarda ilk sırayı kalp ve beyin alır. Kalbin hızlı atmasına bağlı ritim bozuklukları ve ani kalp durması gelişebilir. Beyin damarlarında çatlamalara bağlı beyin kanamaları görülebilir. Ortaya çıkacak organ hasarları hastanın yaşına ve var olan ek hastalıklarına bağlı olarak değişir. İleri yaşlardaki hastalarda iç organ hasarları daha erken görülür. Ek hastalığı olan kişilerde, örneğin kalp yetmezliği olan bir kişide tiroid fırtınasının kalp üzerindeki etkileri çok daha erken ve çok daha şiddetli yaşanabilir.
Tablo ani gelişir
Tiroid fırtınası hastanın farkında olmadığı bir tiroid hastalığı ya da hastalığın ilk bulgusu da olabilir. Tiroid bezinin fazla çalışmasına, fazla T3 ve T4 hormonu üretmesine hipertiroidi denir. Graves hastalığı ise hipertiroidinin en sık sebebidir. Aslında tiroid fırtınası bir tür hipertiroididir ancak bu tabloda T3 ve T4 hormonlarının üretimi hem çok daha fazladır hem de tablo çok daha ani gelişir. Bununla birlikte tiroid bir endokrin organdır ve stresten çok çabuk etkilenir. Gebelik de bir strestir. Tiroid hastalıkları ile birlikte tiroid fırtınasını da tetikleyebilir. Bulgu vermeyen tiroid fırtınası ise birçok hastalıkla karıştırılabilir. Bu sebeple gereksiz tomografiler, MR’lar, anjiyografiler, endoskopilere sık rastlanır.
En erken bulgu çarpıntı
Tiroid fırtınası tablosunun en erken ve en belirgin bulgusu çarpıntıdır. Sol göğüs bölgesinde kalp atışlarında bariz artış hisseden hasta bu durumu, “adeta kalbim dışarı çıkacakmış gibi oluyor” şeklinde anlatır. Bu sırada nabız sayısında artış yaşanır ve ritmik değildir; bazen nabız vuruşlarının arası açılırken bazen de kısalır. Sürekli olarak yaşanan nabız artışı özellikle geceleri çarpıntıyla birlikte uyku bozukluklarına neden olur. Fiziksel aktivitelerde bu sayı daha da artarak hastayı çok ciddi şekilde rahatız eder. İnsanlar çarpıntıyı hemen fark eder ve bunun bir kalp hastalığı olduğunu zannedip kardiyoloğa başvurabilir.
İleri yaştaki hipertansiyon hastaları için acil bir durum
Tiroid fırtınasının bir diğer belirtisi tansiyon yüksekliği ve buna bağlı baş ağrısıdır. Bu durumun özellikle yüksek tansiyonu (hipertansiyon) olan ileri yaştaki hastalarda hayati risk oluşturabilir. Bu kişilerde damar sertliği de olduğu için damarlar yükselen kan basıncına dayanmayarak çatlayabilir ve beyin kanaması görülebilir. Yaşanan bu durum da hayati risk oluşturan acil bir durumdur.
Uyku bozukluğu, geceleri sık sık uyanma, sıcaktan rahatsız olma hastalarda sık karşılaşılan bulgular arasındadır. Dolayısıyla soğuk havalarda ince kıyafetlerle dolaşan ve üşümediğini ifade eden kişilerin bir endokrin uzmanına başvurmalarında fayda var. Bununla birlikte, diyet yapmadan hızla kilo verilmesi de bir diğer bulgudur. “Yiyorum ama kilo almıyorum” ifadesi birçok kişiyi mutlu edebilir ama bu tabloda tiroid fırtınası ve metabolizmanın hızlanmasına bağlı iç organlar ciddi şekilde yoruluyor olabilir. Bu kişiler ileride ciddi organ yetmezlikleri ile baş etmek zorunda kalabilir. Tuvalet alışkanlığında değişiklik, sık tuvalete çıkma, ishal atakları sindirim sistemiyle ilgili olarak görülebilen diğer bulgulardır.
Hastanın psikoloji de bozulur
Hastalarda duygusal bozukluk, depresyon (içe kapanma) ya da sinirlilik (anksiyete) de görülebilir. Yıllardır tanıdığınız, kişisel özelliklerini, huylarını bildiğiniz birinin davranışlarında değişiklikler olması, sizinle paylaşımlarını azaltması ya da tam tersine gereksiz şeylere kızıp sinirlenmesi de tiroid fırtınasını düşündüren unsurlar arasındadır.
Şikâyetler başlar başlamaz hekime başvurulmalı
Şikâyetler ortaya çıkınca mutlaka bir sorunun varlığının şüphe edilerek hekime başvurmak gerekir. Yapılan laboratuvar incelemelerinde T3 ve T4 hormonlarının çok yüksek bulunması, TSH hormonunun düşük olmasıyla tanı konulur. Bununla birlikte hastaya mutlaka tiroid ultrasonu yapılmalıdır. Tiroid bezinin tamamı hızlı çalışıyor olabilir ya da tiroid bezinde çok çalışan bir nodül hastalığın nedeni olabilir. Ultrasonla birlikte tüm bilgilere ulaşılabilir. Dolayısıyla hem hastalığın nedeni hem de tedavi yöntemi hakkında bilgi vereceği için ultrason mutlaka yapılması gereken bir tanı yöntemidir.
Erken tanı organ hasarlarından korur
Tiroitten salgılanan hormonları bloke edecek güvenilir ilaçlar vardır. Bunların doğru dozlarda başlanması birkaç gün içinde hastayı rahatlatacağı gibi, iç organları da fırtınanın etkilerinden korur. Daha sonraki süreçte tedaviye ilaçla, radyoaktif iyotla (atom tedavisi) ya da ameliyatla devam edilebilir. Bu seçeneklerden hangisinin uygulanacağına endokrin uzmanı karar vermelidir. Tiroid fırtınası tekrarlayabildiği için ilk tanı aşamasında doğru bir tedavi başlanmalı, takipler aksatılmamalıdır.