Sporda Dil, Din, Irk Ayrımı Yoktur

Entegrasyon nedir?

Entegrasyon kelimesini çoğu kez siyasi konularda, yasalarda, medyada, okullarda ve bazı bakanlık birimlerinden duymaktayız. Entegre kelimesinin altında hangi ifadeler yatar, entegre olmak ne demektir?

Entegre olmak sadece bir dili mi öğrenmek?

Entegre olmak dostluklar kurmak, bulunduğunuz toprakların örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini öğrenmek, toplumun düşüncelerini anlamak ve en önemlisi bulunduğunuz topraklara sahip çıkmak. Sahip çıkmak derken, bulunduğunuz ülkenin refahı için çabalar sarf etmek, bunun bilincinde olmak ve bu ülkenin bayrağını benimsemek. İnsan, kim olduğunu nereden geldiğini  unutmamalı ancak bulunduğu bir ülkenin parçası olduğunda da hep hatırlamalıdır. Bunun için yoğun çalışmalar gerekmektedir. Yazılı hukuk kanunlarının yanı sıra insanların yan yana ve beraber olmalarının önemi de entegrasyon kavramının başarılı bir şekilde işlemesi için ciddi bir önem teşkil etmektedir. Entegre olmak demek ekip olmak demektir. Tek taraflı entegras-yon düşünülemez. Herkes üzerine düşeni yaparsa bir ülkede, olumlu sonuçlar ortaya çıkar. Burada entegrasyonu destekleyen ve çalışmalar sürdüren devlet büyüklerine ve entegre olmak isteyen insanları sarmalayacak yerel halk olmazsa, başarılı bir entegrasyon nasıl ortaya çıkabilir. Onun için entegre olmak isteyen insanlar sarmalandıklarında, bu durum tüm ülkenin yararına olur. Başarılı entegre olmuş birinin çevresi de, ailesi de ve gelecek nesil de bu durumdan avantajlar elde ederler. Bir insanın kazanılması ve desteklenmesi yüzlerce başarılı insanlara vesile olabilir. İş piyasasında da bir çok alan da çalışabilir ve ödedikleri vergi ile sosyal hukuk nezdinde çok katkılar sağlayabilirler.

Bir dili öğrenmek önemli ön koşulardan biridir. Ancak tek yürek olmak, yan yana ve beraber olmak, entegre olmayı çokta güzel tanımlar.

14 yaşındaki İrem Doğan sadece futbol oynamıyor. Kendisi aynı zamanda başarılı bir entegrasyonun örnek modellerinden biri.

Brücke: Futbolcu olmaya nasıl karar verdin?

İrem: Babam yıllar önce amatör ligde oynamış bir futbolcu. Futbola ilgim babamdan kaynaklanıyor sanırım.

Brücke: Neden başka bir spor dalı değilde futbolu seçtin?

İrem: Kendimi en iyi hissettiğim yer çim sahalar. Dünyada 3 milyar insanı aynı noktada buluşturan bir şey futbol.

Brücke: Kendine örnek aldığın ya da i-lerde bende onun gibi oynamak isterim dediğin bir futbolcu var mı?

İrem: Evet var. Cristiano Ronaldo

Brücke: Antrönerin ve takım arkadaşlarınla aran nasıl peki? Onlarla hiç anlaşmazlık yaşadın mı?

İrem:  Antrenörüm ve arkadaşlarımı çok seviyorum. Hiç sorun yaşamadım şimdiye kadar.

Brücke: Televizyonda maç izlemek hoşuna gider mi?

İrem: Televizyonda çok maç izlemiyorum. Genelde antrenmanlarda oluyorum ya da derslerimle ilgileniyorum televizyon izlemeye vaktim olmuyor.

Brücke: Ailen futbol oynamanı destekliyor mu?

İrem: Evet özellikle babam ve ağabeyim Hüseyin hep yanımdalar bana her konuda destek veriyorlar. Hatta ağabeyim ile antrenman ve maç yapıyoruz.

Bir Avusturya takımında sahalara çıkan İrem, Avusturya’yı ne kadar sevdiğini, bu ülkenin değerlerine ne kadar bağlı olduğunu anlatıyor. Başka ülkelerdeki futbol takımlarından da teklifler alan İrem, kararını Avusturya için verdiğini, bu güzel ülkenin bayrağını dalgalandırmak ve Avusturya’yı bu spor alanı ile temsil etmek istediğini belirtti. Takımını çok seven ve takımında da sevilen İrem, takımının nasıl daha başka başarılara imza atacağını ve sahalarda başarılı olmak için kendisinin ne çabalar sarf ettiğini anlatırken, umut dolu parlak gözleri röportajımızı adeta yıldızlarla aydınlattı.

Başarılarının devamını diliyoruz İrem yolun açık olsun.

Bir kere daha görüyoruz ki, entegre olmak, sadece bir dili öğrenmek değil. Bulunduğunuz bir ülkenin insanları ile kaynaşıp, dostluk köprüleri kurmaktan, ortak çalışmalardan, faaliyetlerden ve beraber paylaşılan aktivitelerden geçiyor.

Die mobile Version verlassen