MakaleTürkçe-1

Oturma Hastası Olabilirsiniz

Kişiler oturmayı zararsız gibi görse de ‘Oturma Hastalığı’ rakamlara bakıldığında bulaşıcı hastalıklardan daha tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor. Salgın sürecinde değişen hayat tarzı bu durumu daha tehlikeli boyutlara getirdi. Nitekim virüsten dolayı daha çok evlerde vakit geçirirken oturma sürelerimiz de arttı. Dünyada her yıl 3 milyon 200 bin kişi,fiziksel hareketsizlik nedeniyleyaşamını yitirirken pandemi sürecinin de etkisiyle bir insanın her gün ortalama 12 saatini oturarak geçirdiği gözlemleniyor.   

Aslında tıp dilinde ‘Oturma Hastalığı’ yoktur. Günde 8 saatten fazla oturan, hareketsiz kalan kişileri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Halk sağlığını tehdit eden Yeni Tip Koronavirüs ( Kovid -19) ile mücadele tüm hızıyla devam ederken giderek artan hareketsiz yaşam tarzı ise başka sorunlara davetiye çıkarıyor. Çağımızın en büyük sorunları arasında yer alan ‘Hareketsiz Yaşam Tarzı’ başta yüksek tansiyon olmak üzere birçok fiziksel-psikolojik sorunun da temelinde yer alır. 

Bulaşıcı Hastalıklardan Daha Tehlikeli

Oturma süresi üzerine yapılan araştırmalar, gün içinde gerekli miktarda egzersiz yapılsa bile, gün boyunca uzun süre hareketsiz kalma hastalık riskini artırabilir. 7’den 70’e herkesi etkileyen bu durum pandemi sürecinde daha çok arttı. Bulaşıcı hastalıklardan daha tehlikeli olan yaşam tarzı önlenebilir ölüm nedenleri arasında yer alırken kişinin yaşam kalitesini önemli derecede etkiler. Çünkü başta yüksek tansiyon olmak üzere, kalp, kanser, diyabet gibi birçok sorun da beraberinde gelir. O yüzden mümkün olduğunca evde dahi olsak hareket şart.

Sağlıksız Beslenmeye Dikkat! 

Uzun süre hareketsiz kalındığında bağışıklık sistemi düşer, obezite gibi birçok sağlık sorununu da tetikler. Bu hastalıklardan korunmak, bağışıklığı kuvvetlendirmek adına genel beslenme alışkanlıkları olarak; paketli gıdalardan uzak durmak, sebze-meyve tüketimini arttırmak, haftada bir iki kere mutlaka balık yemek, günde en az 2 litre su tüketimine özen göstermek, şeker-tuz tüketimini en minimuma indirmek gerekir. Beslenme şekli sağlıklı bir hal alması ile beraber aşırı kilo-obeziteyle birlikte gelişen kronik hastalıklar büyük ölçüde önlenebilir. Bu noktada bireylerin doğru bilgiye ulaşması büyük önem taşır. 

Fiziksel ve Psikolojik Rahatsızlıklar Birbiriyle Bağlantılı

Hareketsiz yaşam tarzı sadece fiziki rahatsızlıkları değil depresyon, anksiyete, stres, uykusuzluk-bilişsel problemleri de beraberinde getirir. Fiziksel-psikolojik hastalıkların birbirleriyle bağlantılı olmaları oldukça dikkat çekicidir. Psikolojik rahatsızlık yaşayan insanda fiziksel hastalığın tetiklenme ihtimali çok yüksek iken fiziksel rahatsızlığı olan bireylerde psikolojik problemlerle karşılaşmak çok olasıdır. Depresyon kronik bedensel hastalıklarla en sık görülen ruhsal bozukluktur. Yaşam boyu yaygınlığı erkeklerde yüzde 5-12, kadınlarda yüzde 10-25 olarak bulunmuştur. Depresyonun en temel belirtilerinden birisi ise enerji kaybıdır. Kişilerin genelde halsizlik, enerjisizlik, yorgunluk yakınmaları vardır. Depresyon kişilerin zindeliğini etkilediği gibi, kişilerin işlevselliğini bozar, sorumluluklarını yerine getirmesini engeller. Kişiler bu süreci uzun süreli yaşıyorsa muhakkak uzmandan destek alınmalıdır. Aynı zamanda depresyon tedavisinde psikoterapinin yanında fiziksel aktivite de etkili olabilecek bir alternatiftir. Fiziksel aktivite depresyon gelişimini önlemek, depresif belirtileri azaltmak için tercih edilebilir. Fiziksel aktivitenin stresi azaltma, dikkati arttırma, bilişsel problemlerde iyileştirici etkisi de göz ardı edilmemelidir. Unutulmamalıdır ki; bedeni iterken, zihin gelişir. Bilinç, duygu, düşünceyi değiştirme-geliştirme; irade ve kendi kaderini tayin etmek için harekete geçmek gerekir.

Dr. Nurten Küçükçakır
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı

Ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Überprüfen Sie auch
Schließen
Schaltfläche "Zurück zum Anfang"