Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, kemik yapısı içinde bulunan kalsiyum miktarının düşmesine bağlı kemik yapısının dayanıklılığının azalmasına ve kemik kırığına sebep olabilen bir hastalıktır. Osteoporoz ölümcül bir hastalık değildir ancak hastalık nedeniyle oluşan omurga kırıkları ile kalça kırığı sonrası ölüm oranlarında artış gözlenmektedir.
Türkiye Osteoporoz Derneğinin açıkladığı verilere göre; 50 yaşın üzerinde her üç kadından birinde ve 50 yaş üzerindeki 5 erkekten birinde osteoporoz görülmektedir.
Osteoporozun Belirtileri
Osteoporozun görülen en sık belirtileri; omurga ve sırt bölgesinde oluşan ağrılar, boyda kısalma ve kamburlaşmadır. Bu belirtilerin nedeni ise osteoporoz nedeniyle oluşan kırıklardır.
Osteoporozda Genel Risk Faktörleri
• En önemli risk faktörlerinden biri yaştır. Yaşın artmasıyla birlikte kemik yoğunluğu azalır.
• Kadın cinsiyet, beyaz tenli, açık renk gözlü olmak
• Menopoza girmiş olmak (östrojen düzeyindeki azalma nedeniyle)
• Yumurtalıkların cerrahi ile alınması sonucu yapay menopoza girmek.
• Erkeklerde testosterondaki azalma ile kemik kütlesi de azalabilmekte ve osteoporoza bağlı kırıklar oluşabilmektedir.
• Kortikosteroidler, lityum, alüminyum, epilepsi ilaçları, antiasitler, antikoagülanlar (kanın pıhtılaşmasını önleyen maddeler), siklosporin, tiroit ilaçları ve bazı kanser ilaçlarını uzun süre kullanmak.
• Şeker hastalığı, tiroit veya paratiroid bezinin fazla çalışması, mide-bağırsak operasyonu geçirmiş olmak, uzun süren hareketsizlik, felçler, bazı romatizmal hastalıklar.
• Diyetle düşük düzeyde kalsiyum alınması ve D vitamin eksikliği.
• Fiziksel aktivitenin az olması
• Ailede osteoporozlu kimselerin bulunması.
• Kısa boylu, ince yapılı kişiler iri yapılı, kilolu kişilere göre daha fazla osteoporoz riski taşımaktadırlar.
• Sigara içmek, alkollü, kolalı ve kafeinli içecekleri çok fazla tüketmek.
Tanı Yöntemleri
Osteoporoz tanısı Dual EnerjiX Ray Absorbsiyometri (DEXA)adı verilen yöntem sayesinde elde edilen verilere ve kırıklara göre konulmaktadır. DEXA ile yapılan kemik mineral yoğunluğu ölçümüyle kemik yoğunluğu hakkında bilgi edinilebilmektedir. Veriler sayesinde osteoporoz tanısı konulabilmekte ve tedavi protokolü belirlenmektedir.
Osteoporozdan Korunmak
Çocukluk döneminden itibaren kalsiyum açısından zengin ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı, kemiklerin kalitesini artırarak ilerleyen yaşların sağlıklı kemiklerle karşılanmasını sağlar. Sigara ve alkol alımından kaçınılmalı, kafein içeren kahve ve kolalı içecekler azaltılmalıdır. İdeal vücut ağırlığını koruyacak şekilde sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
Kişiye özel hazırlanmış düzenli bir egzersiz programı çok önemlidir. Duruş ve güçlendirme egzersizlerinin yanı sıra yürüyüş de kolaylıkla yapılabilecek fiziksel aktivitelerdendir. Kişiye özel hazırlanan egzersiz programıyla osteoporoza bağlı görülen postür bozuklukları ve kamburluk oluşumu engellenir. Düzenli bir egzersiz programıyla kaslar güçleneceği için gövde dengesi korunur, eklemlerin esnekliği ve sağlamlığı artırılarak düşme riski azaltılır. Osteoporoz hastalarında egzersizlerin şekli, süresi ve sıklığı mutlaka doktor tarafından belirlenmelidir. Kişiye uygun olmayan aşırı egzersiz, kas iskelet sistemini de kalp ve dolaşım sistemini de yorabilir, kişiye zarar verebilir. D vitamini kemik mineralizasyonunu düzenleyen çok önemli bir vitamindir. Doğal D vitamini kaynağı olarak güneşli havadan yararlanmaya çalışılmalıdır. D vitamini eksiklik düzeyine göre D vitamini takviyeleri kullanılabilir. Tüm ilaç, destek ve takviyeler mutlaka doktor önerisiyle kullanılmalıdır
Tedavi Yöntemleri
Osteoporoz tanısı alan hastalarda kırık oluşmamışsa koruyucu tedaviye başlanmaktadır. Koruyucu tedavide amaç hastayı aktif hâle getirmek, egzersiz yapmasını sağlamaktır. Koruyucu ilaçlar ise osteoporoz döneminde görülen yıkımı azaltabilir. Bu tür ilaçlar hastanın yaş grubuna uygun olarak tedavide kullanılmaktadır. Ancak tek başına ilaç tedavisi yeterli değildir, tedavi programına düzenli egzersizler de eklenmelidir.
Hastalığın ilerleyen evrelerinde omurgasında kırıklar başlayan hastalarda bu kırıklara bağlı oluşan ağrıları azaltmak için bazı ek tedbirler alınmalıdır. Bunlar; düzenli egzersiz programları, korse tedavisi ve kemik çimentosu ya da bazı organik malzemelerle kemik içinin doldurulmasıdır.
Uluslararası Osteoporoz Vakfı tarafından hazırlanan “Bir Dakikalık Osteoporoz Risk Testi” sorularını yanıtlayarak kendinizi değerlendirebilirsiniz.
1. Anne veya babanızda basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu?
2. Sizde basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu?
3. Üç aydan uzun bir süre kortizon içeren ilaç kullandınız mı?
4. Boyunuzda 3 santimetreden fazla kısalma oldu mu?
5. Günde 20’den fazla sigara içiyor musunuz?
6. Sık olarak diare-ishal sorununuz oluyor mu?(Çölyak veya crohn hastası mısınız?)
Kadınlar için:
7. Menopoza 45 yaşından önce mi girdiniz?
8. Regl düzeniniz 12 ay süre ile aksadı, kesintiye uğradı mı?
Erkekler için;
9. Testosteron seviyesinde azalmaya bağlı impotans veya libido kaybınız oldu mu?
*Bu sorulardan birini ‘evet’ olarak yanıtlıyorsanız risk altındasınız demektir.