İnsan sağlığı için birçok faydası olan popüler bir sonbahar meyvesi.
Meyvelerin faydalarından tam anlamıyla yararlanabilmek için, her meyve gibi nar da mevsiminde, yani tamda bulunduğumuz bu aylarda tüketilmelidir. Narın olağanüstü pek çok faydası bulunmaktadır. Narın en belirgin özelliği yüksek antioksidan kaynağı olmasıdır. Bunun yanı sıra bol miktarda potasyum, demir ve C vitamini içermektedir. İçerdiği polifenol ve flavonoid ise vücut ve bağışıklık sistemi için çok önemli iki maddedir. Bu vitaminler, mineraller ve diğer bilumum maddeler insan vücudunu bir yandan hastalıklara karşı korumakta, diğer yandan mevcut hastalıklarla baş etmektedirler.
Nar çekirdeğinin, nar suyunun, nar kabuğunun, nar ekşisinin ve nar çiçeğinin faydaları saymakla bitmez. Nar, kalbe, damarlara, mideye, sindirim sistemine, gribal enfeksiyonlara, iltihap ve yaralara, ülsere vs. iyi gelmektedir. Tansiyonu düşürür, diş etlerini kuvvetlendirir, bağırsak sağlığı için çok önemlidir ve doğal bir antibiyotiktir. Kolesterol ve şekeri dengelemekte ve kandaki mikropları temizlemektedir. Menopoz döneminde görünen şikâyetlere karşı da etkilidir. Bilimsel araştırmalara göre narın kanser hücrelerini yok ettiği ve kanserin yayılmasını yavaşlattığı gözlemlenmiştir. Bu özellikle prostat, kolon, deri ve akciğer kanserleri için geçerlidir. Ayrıca yapılan çalışmalarda narın beyin üzerinde olumlu etki sağladığı fark edilmiştir. Bunca faydasının yanı sıra, nar bu karanlık ve soğuk günlerde enerji vermekte ve yorgunluğu gidermektedir.
Narın bir başka ve belki de günümüzde en çok değer gören etkisi, pürüzsüz bir görünüm ve genç kalmayı sağlıyor olmasıdır.
Narın içindeki yüksek değerdeki vitamin ve elementler bazı insanlar (hamileler, çocuklar, bazı belirli ilaç tüketenler vs.) üzerinde istenmedik etkiler doğurabileceği için, bu kişiler tarafından çok az miktarda tüketilmeli veya hiç tüketilmemelidir.