Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin mali, sosyal ve özlük haklarını düzenlediğini belirterek, öğretmenlerin birçok sıkıntısını ortadan kaldırdığını ifade etti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grubu adına konuşma yapan MHP Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ, sosyal ve ekonomik kalkınmada sahip olunan en önemli zenginliğin mevcut insan kaynağı olduğunu, bu nedenle temel önceliğin hep insana yönelik yatırımlar olması gerektiğini belirtti.
2023 Eğitim Vizyonuna da değinen Yaşar Karadağ, bu eğitim vizyonunun, Milliyetçi Hareket Partisi olarak kendilerinin de bugüne kadar seçim beyannamelerinde ifade ettikleri eğitim politikalarıyla uyumlu birçok içeriği kapsadığını dile getirdi.
Öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olarak tanımlanmasına rağmen, bugüne kadar mesleğin standartları, mesleğe giriş, kariyer basamakları ve özlük hakları ile ilgili bir meslek kanunu yapılmadığının altını çizen Karadağ, böylelikle öğretmenlerle ilgili güçlü bir adım atıldığını ve öğretmenler için önemli birçok konunun, kanun ile güvence altına alındığını vurguladı.
Meslek kanunu ile öğretmenlerin sorunlarının önemli bir kısmının ortadan kalkacağı düşüncesinde olduklarını söyleyen Karadağ, Öğretmenlik Meslek Kanununun, öğretmenlik mesleğinin itibarının yükseltilmesi için gerekli bir kanun olduğunu, Milliyetçi Hareket Partisi olarak da yıllardır bu kanuna Milli Eğitimin ihtiyacı olduğunu dile getirdiklerini ifade etti.
Kanunla, eğitim öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli öğretmenlerin atamalarında, mesleki gelişimlerinde, kariyer basamaklarında, ilerlemelerinin düzenlenmesi amaçlandığının üzerinde duran MHP Iğdır Yaşar Karadağ şunları kaydetti:
“Bu Kanun ile öğretmenlik mesleğinin tanımlanmasına, öğretmenlerin niteliklerinin artırılmasına ve aday öğretmenlerin belirlenme şekline netlik getiriliyor. 5. Madde ile başlayan bölüme baktığımızda aday öğretmenlik ile ilgili sınavların kaldırıldığını görüyoruz. Bu, olumlu bir yaklaşım. Ayrıca, sözleşmeli öğretmenlerde hem sağlık durumunun hem de can güvenliğinin sıkıntıya girdiği yerlerde tayin hakkının doğduğunu görüyoruz. Devamında kanunun içeriğinde öğretmenlik kariyer basamaklarıyla ilgili devrim niteliğinde bir çalışmanın olduğu söz konusu.
Öğretmenlik mesleği, aday öğretmenlik döneminden sonra ‘öğretmen’, ‘uzman öğretmen’ ve başöğretmen’ olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılıyor. Mesleki geliştirmeye yönelik 180 saatten az olmamak kaydıyla, düzenlenen uzman öğretmenlik eğitim programına katılan öğretmenlerimiz 10 yılını aşmış ise, uzman öğretmenlik sınavına tabi tutulacaklar. 70 puan alan öğretmenlerimiz Uzman Öğretmen sertifikasını almaya hak kazanacaklardır. Kanunla uzman öğretmen olmaya hak kazanan öğretmenlerimiz Bin TL’nin üzerinde bir ek gelir elde etmiş olacaklar. Yüksek Lisans Eğitimi bulunan öğretmenlerimiz ise Uzman Öğretmenlik yazılı sınavından muaf olacaklardır. Yine Uzman öğretmenlikte 10 yıl hizmeti bulunan ve 240 saatten az olmamak kaydıyla, Mesleki gelişime yönelik kurs sonucu yapılan yazılı sınavdan 70 puan alan öğretmenlerimiz Başöğretmen sertifikasını almaya hak kazanacaklardır. Böylelikle maaşlarına ek olarak 2 bin liranın üzerinde kazanç sağlanmış olacaktır. Doktora yapmış öğretmenlerimiz ise bu sınavdan muaf tutulacaktır. Böylece öğretmenlerimizin hem yüksek lisans hem de doktora yapmış olmalarının ödüllendiriliyor olması kariyer açısından da ayrı bir önem arz etmektedir. Buradan da şunu görebiliriz ki önümüzdeki senelerde öğretmenlerimizde yüksek lisans ve doktora oranlarında ciddi artışlar gözlemlenecek.”