Türkiye’nin en önemli barajları arasında yer alan ve Manisa’dan İzmir’e kadar 1 milyon 275 bin dekar arazinin sulandığı Manisa Demirköprü Barajı’nda su seviyesi eksi 12’lerden eksi 1,40 seviyelerine yükseldi. Elektrik üretiminde de kullanılan barajdaki su seviyesinin arttığını söyleyen Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, “Murat Dağı’ndan olsun, kar yağışlarından olsun doluyor ancak yeterli değil” dedi.
Manisa’nın Salihli ile Köprübaşı ilçeleri arasında yer alan ve Manisa’nın Gediz Ovası ile İzmir’in Menemen Ovası’nın sulamadaki can damarı olan Demirköprü Barajı’nda su seviyesi son yağışlarla birlikte yükselmeye başladı. 1 milyon 275 bin dekar araziye can veren barajdaki su seviyesi, son yağışlarla eksi 12’lerden eksi 1,40’lara kadar yükseldi. Önümüzdeki haftalarda gelecek yağışlarla birlikte su seviyesinin biraz daha yükselmesi beklenirken, bu seviyenin sulama için halen yeterli olmadığı bildirildi.
Barajın büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, “Demirköprü Barajı çok önemli bir baraj. Barajın ilk çıktığı yerden İzmir’in Menemen Ovası’na kadar 1 milyon 275 bin dekar arazi bu barajdan sulanıyor. Tarımda su olmazsa da olmazımız. Şu an için geçen senelerde su seviyesini eksi 12’lere kadar gördük. Şu an normal şartlarda barajın doluluk oranı eksi 1,40 seviyelerinde. Murat Dağı’ndan olsun, kar yağışlarından olsun doluyor ancak yeterli değil. Ama şu an kış bitiyor, mart ayına girdik. Mart ayında da yağış bol olursa baraj biraz daha dolar. Çünkü barajdan hem elektrik üretiliyor hem de sulamada kullanılıyor” dedi.
“Kapalı devre sulama sistemiyle 1000’de 1 su harcayacağız”
Barajdan kapalı devre sulama sistemine geçilmesiyle çok daha az su harcanacağını belirten Yalvaç, “Kapalı devre sulama sistemi için geçmiş yıllarda bir çalışma yapılmış ve arşive konulmuş. Biz o çalışmanın yeniden canlandırılmasını istiyoruz. Kapalı devre sulama sistemiyle sulandığında barajdaki su ne kadar düşse de vahşi sulamaya göre 1000’de 1 su harcayacağız” diye konuştu.
“400’e yakın aile balıkçılık yapıyordu, balıkçılık faaliyetleri şu an bitti”
Öte yandan gerek balıkçılık faaliyetleri gerekse tarımda sulama faaliyetleri yönünden çok önemli bir yere sahip olan Marmara Gölü de yağışlarla birlikte su tutmaya başladı. Yalvaç, “Biz geçtiğimiz yıllarda çalışmalar yaptık. Bozdağ’dan Ahmetli regülatörüne giden tüm çayların görüntülerini çektik. Marmara Gölü kurumuş bir şekilde. En önemlisi Ahmetli regülatöründen pompalar aracılığıyla kara yoluyla göle su basılabilir. Orada 400’e yakın aile balıkçılık yapıyordu. O balıkçılık faaliyetleri şu an bitti. Balık çeşitlerimiz de bitti. Birçok kuşun barındığı, göç yolunda olan göl bitti. Bunların yanında en önemlisi tarım bitti. O gölden beslenen birçok mahallede su sıkıntısı oluyor. Sulanan bir arazideki zeytin ile sulanmayan arazideki zeytin arasında çok fark var. Zeytini eleklere koyduğumuzda sulanan yerlerdeki zeytinler çok daha kaliteli çıkıyor. Sulanmayan yerlerde zeytinler eleklerden aşağı düşüyor ve kilogram bazında para kaybı yaşanıyor“ dedi. „Gölü kurtaralım“ çağrısı yapan Yalvaç, „Bozdağ’dan akan tertemiz suları Ahmetli regülatöründen pompalar aracılığıyla göle basalım” teklifinde bulundu.
Gölün bölge halkı için önemli bir gelir kaynağı olduğunu söyleyen vatandaşlardan Uğur Gürel de, “Bu gölümüz kurudu. Bu yağmur sularıyla bu kadarlık bir su meydana geldi. Nasıl bir çalışma yapılır, eski haline nasıl getirilir bilmiyoruz ama yetkililerden yardım bekliyoruz. Tek çare bence Ahmetli regülatöründen su basılması. Göl kurudu gitti. Kuşlar, balıklar hepsi yok oldu. Daha önce çok su vardı, balıkçılık vardı, avcılık vardı, sulama yapılıyordu. Ancak 2 ay sonra bu suyu bile göremeyiz. Toprağın çatlakları bile dolmamış. Bu su kaybolur burada, hayat biter” dedi.