Türkçe-1

Kültür Sanat Mayıs – Yaşamın Renkleri

Selma Balkaya

Kitap

İnsan Geleceğini Nasıl Kurar- İlber Ortaylı

Kendi kendinin mimarı olma ve hayata atılma… Yetenek, keşif, merak, potansiyel, heves, ayakta kalma güdüsü… Öğrenmenin, çalışmanın, düşünmenin yolları ve yöntemleri… Çalışacağız, okuyacağız, göreceğiz, planlayacağız, kendimize bir hayat kuracağız, tamam ama bunu hangi ölçüye göre yapacağız?

İlber Ortaylı bu kitapta kişinin hayattaki gayesini nasıl belirleyeceğini, hedefini nasıl koyacağını, geleceğini nasıl planlayacağını, potansiyelini nasıl değerlendireceğini yüzyılların içinde dolaşarak, tarihin büyük düşünürlerinin binlerce yıla meydan okuyan görüşlerini de yanımıza katarak izah ediyor. Kendimize her gün sorduğumuz ve cevap bulmakta zorlandığımız soruları kendi deneyimleri ve engin bilgisi ışığında yanıtlıyor. 

Karatay Sözü- Canan Karatay

Canan Hoca merkeze yine insanı koyuyor ve insanı karaciğerini ayrı kalbini ayrı görmeden, bir bütün halinde ve çevresiyle birlikte ele alıyor. İlaç firmalarının güdümünde olan ve insanı adeta sistem çarkının unsuru haline getiren hâkim görüşe prim vermiyor, hiçbir zaman da vermedi! O yüzden diyor ki, önce vücuduna ihtiyacı olan sağlıklı besinleri sağladığından emin ol ama bunun için vücudunun neye ihtiyacı olduğunu doğru öğren. Ve yine diyor ki, önce bağışıklığımızı korumak ve kadim bilgileri kullanmak esastır. ‘Bağışıklık zırhına hepimizin ihtiyacı var!

Derin Köklerin Meyvesi Zeytinyağı- Jale Balcı- Müge Nebioğlu

Bu kitapta 4000 yıllık öyküsü olan zeytin meyvesi ve yağı üretiminin ilginç, öğretici serüvenine tanık oluyoruz. Renkli fotoğraflar eşliğinde zeytin üretimi, yağının işlenmesi, üretim sonrası saklanması, depolanması bilgileri, zeytinyağı tadım rehberi eşliğinde veriliyor. Jale Balcı’dan zeytinyağıyla hazırlanan özel tariflerin de yer aldığı kitapta, ayrıca sağlığa yararıyla ilgili bilgiler de bulacaksınız.

Miyop- Doğan Yarıcı

“Miyop”, Doğan Yarıcı’nın Evlâ (1993) ile başlayan öykü serüveninde beşinci kitabı. Öyküler “Çift Haseki Paşa”, “Hep Şefkati Seç”, “Fıstıkçı Şahap”, “Altyazılar Otomatik Oluşturuldu”, “Parçası Benim” başlıklı beş bölümde toplanıyor. Bunlardan “Parçası Benim” yakın zamanda yaşadığımız bir katliamın kayıp parçalarını ana-oğul ilişkisi üzerinden bir araya getiren yekpare bir öykü.

Birey toplum çelişkisini; doğaya ters düşmüş insanın yanılsamasını, boş uzamın ve suskunluğun ürettiği anlamı; günlük yaşamın eşya, olay, olgularındaki insani boyutu dil imbiklerinden süzerek çıkarıyor Doğan Yarıcı. Ne anlatırsa anlatsın önceliğin dilde ve biçimde olduğunu, Yazın’ın mutlak egemenliğinde kalem oynattığını belli ediyor.

Birdenbire İstanbul- Selçuk Demirel

İstanbul’a her gelişim bir sevgiliyle buluşmanın sevincidir. Bu yüzden de İstanbul’da geçirdiğim zamanların benim için ayrı bir önemi vardır. Ayrılırken de kim bilir bir daha ne zaman buluşabileceğiz sevgili diye düşündüğüm bir kent İstanbul.İs-tan-bul’u hecelemek bile sihirli bir kelimeyi tekrarlamak gibi bir şey!Bu kitaptaki resimlerin hepsini İstanbul’un çok uzağında, Paris’te çizdim boyadımBu yüzden sevgi ve hasret dolu resimlerdir.Bu çalışmalarıma İstanbul tutkunu yazarlar ve şairler de eşlik etti. Böylelikle ortaya Birdenbire İstanbul kitabı çıktı.”

TİYATRO

Tiyatro

Hayal Satıcısı

Oyn: Berna Laçin

„Bir fal kahvesi, iki yaşam arasına sıkışıp kalmış bir kadın, gelenler-gidenler, içinde bulunduğu cendereden çıkamayanlar… Hayal Satıcısı, gerçek bir yaşam hikayesinden yola çıkarak kadınlığın ezberlenmiş söylemlerine ayna tutar. Hapsoldukları bu dünyadan çıkışı engelleyen görme biçimini, özellikle de eril dili ve yarattığı körlüğü sorgulatma çabasındadır. Oyunda da söylendiği gibi “Erkek dediğin katil olur olmasına ama kurban olamaz asla.”

Sırça

Oyn: İpek Bilgin -Aslı Enver

Sırça anılar üzerine bir oyun. Bu yüzden biraz duygusal, biraz loş ve biraz da gerçek dışı.Çok hassas, her an kırılabilir ve tam da bu yüzden her an kırabilir insanların hikayesi Sırça. Terk edilmek, ailenin sorumluluğu altında ezilmek, üzmemek için verilen yoğun çabalar; bu çabaların sonunda gelen tahammülsüzlük, acımasızlık ve sıkışan hayatlar… Seni bırakıp giden bir eşin ardından çocuklarına sıkı sıkıya tutunmak ve gülümsemek mi doğru olan?

Taxim

Oyn: Şevket Çoruh- Ozan Güven

Taxim Bistro”da yolları kesişen birbirinden farklı hayatlar…On farklı insan, on farklı kader.Bir araya gelmesi mümkün ama bir arada yaşaması imkânsız olan bu insanların yolları, bir anda beliren “hayatta kalma” kavşağında sınava tabi tutulursa neler olur?“Taxim”, sistemin baskıcı düzeni ile kişisel bencilliklerin ve önceliklerin kesiştiği Araf’ın oyunu.Kara komedinin doruklarından, ölümün kıyısına gelgitler yaşayan bir hikâye.

Çatıdaki Yarasa

Oyn: Dicle Alkan

İzlandalı sanatçı Vala Thorsdottir tarafından yazılan oyun, 2001 yılında Avrupa Kadınların Tiyatrosu Festivali’nde büyük ödüle değer görülmüştür. Manik- depresif rahatsızlığı olan bir kadının monologlarından oluşan bu oyun, toplumsal problemleri; ruh sağlığı bozuk bir kadın üzerinden irdeliyor. Kara komedi türündeki oyun, seyirci ile ruhsal bozuklukları olan kişilerin arasında bir empati kurmayı hedeflerken; ‘Normal olan ne?’, ‘Kim deli, kim akıllı?’ gibi sorulara cevap arıyor.

Ähnliche Artikel

Überprüfen Sie auch
Schließen
Schaltfläche "Zurück zum Anfang"