Diyetisyen Tuğba Küçük, hızlı kilo vermek isterken yapılan birçok yanlışın olduğunu söyledi.
Birçok kişinin hayatının bir döneminde de olsa mutlaka diyet yapmış olabileceğini ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Diyetisyen Tuğba Küçük, „Çabucak, hızla kilo vermek için kulaktan duyma programlar denenmektedir. Kilo verilmiş olsa da sonrasında daha fazlası alınmaktadır. Çoğu zaman hızlı kilo verme isteğiyle yanlış diyetler uygulanmaktadır. Fakat, bunlar zayıflamayı zorlaştırabilir. Sağlıklı beslenmeye ya da ne sıklıkla egzersiz yapıldığına bakılmaksızın birçok insan diyet konusunda ne yazık ki aynı hataları yapar. Bu hatalar sadece diyet yapmaktan bıktıran ve uzaklaştıran hedefsiz uğraşlar olmanın dışında sağlığı bozarken, daha fazla kilo almaya da sebep olur“ diye konuştu.
Diyetisyen Küçük, kilo vermeyi engelleyen 10 diyet hatasını ise şu şekilde sıraladı:
„Her gün tartılmak çok yanlıştır. Zayıflama diyeti süresince demoralize edebilecek en önemli unsurdur. Gün içinde bile değişimler görülebilir. Ödem artışı, kabızlık, total kiloyu etkileyebildiği için tartıya çıkınca kilo almış olarak görülebilir. Bu durum özellikle kadınlarda daha çok değişkenlik gösterir. Adet dönemleri, yumurtlama dönemleri gibi çok daha yoğun değişen vücut dengelerinden sebep ne yazık ki ayda sadece 2 defa doğru tartı sonucunu elde etmek mümkün olabiliyor. İkincisi, sevdiğiniz yiyecekleri hayatınızdan çıkarmak da yapılan yanlışlardan biridir. Beslenmeye hayat boyu dikkat etmek gerekir. Ama ara sıra kendinizi de ödüllendirmek motivasyonunuzu tetikleyecektir. Yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrendikten sonra en sevdiklerinizden de diyet döneminde tüketebilirsiniz. Daha sonra ise, yeterli miktarda su içmeyi ihmal etmemektir. Su besinlerin sindirilmesi, metabolik atıkların atılması, metabolizmanın hızlanması ve dolayısıyla kilo kaybı için elzemdir. Gün içinde içilen çay, kahve, meyve suyu veya bitki çayları suyun yerini tutmaz. Diyet yaparken, kalorinin normal ihtiyaçtan az olması istenen bir durumdur. Ancak unutulmamalı ki tüketilen gıdaların kalitesi ve içerikleri kaloriden çok daha önemlidir. Eğer kaloriyi az tüketmeye çalışırken, protein ihtiyacı göz önünde bulundurmazsa, kas kaybı yaşanabilir. Diyet programında bin 500 kalori hedefleyip 6 öğüne bölüp her öğün 250 kalori almaya çalışmak, hem kişiyi zora sokar hem de doğru bir uygulama şekli olmaktan çıkar. Diyette en sık yapılan hatalardan biri daha, ‘hep aynı gıdaları tüketirsem daha çok kilo verebilirim’ düşüncesi. Bu kilonun yağ ağırlığı üzerinden değil kas kuvveti kaybına da yol açmasına sebep olabileceğinden doğru bir yaklaşım şekli değildir. Beslenme ne kadar renkli ve çeşitli olursa alınan vitamin ve mineral çeşitliliğinin yanı sıra, elzem aminoasit miktarının ve kompleks karbonhidratın vücuda sağlanması o denli mümkün olacak ve daha sağlıklı kilo kaybı sağlanacaktır. Yemek yeme süresi mümkün olduğu kadar uzatılmalıdır. Böylelikle hem daha az yemek yiyecek hem de sindirim enzimleri salgılanacaktır. Hızlı yemek yendiğinde sindirim yavaşlamakta bu durum da kilo artışına sebep olmaktadır. Herkes bir an önce fazla kilolarından kurtulmak ister. Ama hızla verilen kilolar hızla geri alınabilir. Önemli olan kişiye, sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığının kazandırılmasıdır. Sebzelerin su ve lif oranları yüksek olduğundan kalorisi düşüktür. Çiğ yenen kıvırcık, göbek, marul, nane, maydanoz, roka, biber, domates, salatalık serbest olarak tercih edilebilir. Nedense diyet yapan kişiler; meyveleri hep kalorisiz gibi düşünüp, sınırsız tüketebilecekleri sanmaktadır. Ancak karpuz, üzüm, incir vb. meyve değişimleri içeriğindeki fruktoz şekerinden kaynaklı sınırlı düzeyde tüketilmelidir. Kilo kaybı hedeflenirken, hedefe yaklaşmak kişinin motivasyonunu etkileyip daha çok kaçamak yapmasına sebep olup ve daha az harekete sebep olabiliyor. Ama unutmayın ki en zor giden kilo o son kalan 2-3 kilo oluyor ve en dikkat edilmesi gereken ve hareketi arttırmanız gereken dönem o dönem.“