Kendin Olmak

Kişisel gelişim kitapları, seminerler ve eğitimlerde sürekli ‘kendin olma’ teması üzerinde durulur. Çok dillendiriliyor olmasına rağmen çoğu kişinin yanlış anladığı ve uyguladığı bir konudur.

Naz Güneş Mayadağ
Kişisel Gelişim Uzmanı

‘Kendin olmak’ demek şimdiye kadar öğretilen her bilgi-kalıptan uzaklaşmak, doğrularını oluşturmak, eylemlerini istediğin şekilde yönetmek ve kendine saygı duymak anlamına gelir. Bunu yapabilmek için kişinin kendine dışardan bir göz olarak bakması, gözlemlemesi gerekir. Tepkilerini, alışkanlık haline getirdiği davranışları, kendine söylediği yalanları, kendine öğretilmiş ve gerçek olarak kabul ettiği her kalıbı-duygu durumunu gözlemlemelidir. Gözlem sonrasında hangilerini değiştirmek istediğini düşünmeli, değiştirmek için düzenli olarak çalışmalıdır.

Örneğin; kişi eleştiriye açık olmadığını, sinirlendiğini fark eder ve bunu değiştirmek isterse, eleştirildiğinde fevri davranmak yerine sakin kalmalı ve eleştiriyi kabul etmeye çalışmalıdır. Ya da sürekli başkalarının istek ve ihtiyaçlarını, kendi istek ve ihtiyaçlarının önüne koyan bir kişi, önce kendini düşünmeyi ve ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenmelidir.

İç ses eski alışkanlıklara dönmek için zorlayabilir…

Teoride çok kolay gibi görünen bu eylemler, pratikte karmaşa yaratabilir. Çünkü yeni alışkanlıkları oturtana kadar, eski alışkanlıkları yapma eğilimi devam eder. Çocukluk çağında öğrenilen her şey iç ses haline gelir. Davranışlar değiştirilmeye başladığında ise iç ses bizi yargılayabilir veya eski alışkanlığımıza dönmek için zorlayabilir. Değişimin en zor tarafı da budur; iç ses ve aslında bilinçaltına karşı çıkmak.

Kendi doğrularımızı oturtma sürecinde, öğrenilmişliklerin zorbalığına uğrayabiliriz. Örneğin, çocukken doğru olarak öğretilmiş bir şeyin yanlış olduğunun farkına varıp bunu değiştirmek istediğimizde içimizde müthiş bir direnç hissetmemiz olasıdır. Bu durumda pes etmemeli, kendimize telkin vererek, doğru gelen her ne ise, istikrarla onu yapmalıyız. Bir süre sonra eski düşünce biçimleri azalarak yok olacak ve yerini, oluşturduğumuz, yeni ve sadece bize ait olan düşünce ve davranış şekilleri alacaktır.

‘Saygızlık yapmak’ demek değildir…

‘Kendin olma’ sürecinde yanlış anlaşılan nokta, kendi olmayı ve kendine saygı duymayı başkalarına saygısızlık yapmak ile karıştırmaktır. Örneğin; arkadaşımızla sözleşip buluşma ayarladığımızda, son dakikada ‘canımız istemiyor’ diye buluşmayı iptal etmek kendin olmak değildir. Son dakikada planı iptal etmek arkadaşınıza saygısızlık olacaktır. Yani kendin olmak, ‘İstemediğin hiçbir şeyi sakın yapma. Sen kimseye uyma, herkes sana uysun!’ demek değildir. Aksine, kendi olmayı başaran ve gerçekten saygı duyan herkes, diğerlerine de saygı duyar. Diğer herkesin de kendi gibi eşsiz ve önemli olduğunu bilir ve bunu hissettirecek şekilde davranır. Kendi hakkını koruduğu gibi, başkalarının hakkını da korur. Kendi olan insan uyumlu, kararlı, anlayışlı, saygılı ve huzurludur.

‘Kendin olma’ süreci sancılı olsa da oldukça keyiflidir. Hiç tanımadığımız bir insanla tanışır gibi kendimizle tanışma ve yeni bir maceraya atılmamızı sağlar. Kendimize dürüst olduğumuz sürece, bir bulmaca çözer gibi hem algı hem bakış açısı hem de farkındalığımızı geliştirecektir.