Bodrum’da yaşayan 35 yaşındaki Betül Başşahan, hayatının her döneminde kiloluydu. İlkokulda bile 50 kilo olan Başşahan, yaşamının önemli bir kısmını “şişman” olarak geçirip, artık zayıf olarak hayatına devam etmek isteyince, tüp mide ameliyatı olmaya karar verdi. 120 kiloyla ameliyata giren, 10 ayda 60 kiloya düşen Başşahan, eski pantolonlarının tek paçasının içine iki bacağıyla girebildiğini söyleyerek, “Hayatım sil baştan değişti. Nefes almak, konuşmak, spor yapmak çok rahat. İstediğim kıyafeti giyebiliyorum. Eskiden koltuklara sığamazdım. Öz güvenim yerine geldi” dedi.
Grafiker Betül Başşahan’ın hayatı 35 sene sonra değişti. Evli ve 11 yaşında 1 çocuk annesi olan Başşahan’ın başı kilolarıyla dertteydi. Çocukluğunda zayıf olduğu tek bir anı dahi hatırlamayan, ilkokulda bile 50 kilo olan Başşahan, diyet ve sporla kilo vermeye çalışsa da bu denemelerinde çok da başarılı olamadı, verdiği kiloları çok geçmeden geri aldı. Tıbbi yardım alması gerektiğini düşünen Betül Başşahan, tüp mide ameliyatı olmaya karar verdi.
Ameliyat olmaya karar verdikten sonra daha çok yemek yemeye başladığını anlatan Başşahan, “Pastalar, hamur işi yiyordum sürekli. Ne kadar kalorili yiyecek varsa yiyordum. Mangal partileri düzenliyorduk. Doktorum yememem gerektiğini söylese de onu çok dinlemedim. Benimki bir nevi şişmanlığa veda partisiydi” dedi.
20 Nisan 2021 yılında Medicana International İzmir Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzm. Doç. Dr. Varlık Erol tarafından, tüp mide ameliyatı gerçekleştirilen Başşahan, aradan geçen 10 ayda 60 kilo vererek vücudunun fazla olan yarısından kurtuldu. Şu an ideal kilosunda olduğunu; ancak 5 kilo daha vermek istediğini anlatan Başşahan, “Arkadaşlarımla karşılaştığımda tanıyamıyorlar” dedi.
„Hatırladığım en zayıf kilodayım“
Kilolu insanların hayatlarında üzüldükleri çok şey olduğunu söyleyen Başşahan, “Yeni girdiğiniz bir ortamda kabul görmeme korkusu bile yaşıyorsunuz. Annem ve babam da kiloluydu. Kalp ve şeker hastalıkları vardı. Kilolu olarak devam etseydim ben de bu hastalıklara sahip olacaktım biliyordum. Oğlumu ve eşimi düşününce operasyona karar vermem kolaylaştı. Şu an hatırladığım en zayıf kilomdayım. Nefes alırken, konuşurken çok rahatım. Daha rahat spor yapıyorum. İstediğim her kıyafeti giyebiliyorum” diye konuştu.
Hayatının sil baştan değiştiğini ifade Betül Başşahan, “Ailem de bana destek olmak amacıyla benimle birlikte yediklerine dikkat etmeye başladı. Eşim 21, oğlum 15 kilo verdi. Eşim sabahları bir başkasıyla uyandığını söylüyor” şeklinde konuştu.
Obezite önlenebilir bir hastalık
Operasyonu gerçekleştiren Doç. Dr. Varlık Erol, “Hastamızın vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeydi. Gerçekleştirdiğimiz sleeve gastrektomi ameliyatı ile midesinin önemli bir kısmını aldık. Tabi sadece ameliyat olmak yeterli değil, tüp mide ameliyatı olan hastanın operasyonun gerektirdiği tüm şartlara uyması ve disiplinli olması da gerekiyor” dedi.
Tüp mide ameliyatının insan anatomisine saygılı bir ameliyat olduğunu dile getiren Doç. Dr. Erol, “Organların fonksiyonlarına herhangi bir zarar vermiyor. Hasta da uyum sağladığı sürece başarılı sonuçlar alıyoruz. Obezite başlı başına bir hastalık aslında ancak şeker, tansiyon, kalp damar rahatsızlıkları ve uyku apnesi gibi bir çok hastalığın da sebebi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre önlenebilir hastalıklar arasında sigaradan sonra 2. sırada. Obezitenin en etkili tedavi yöntemi ise cerrahi. Bu nedenle hastalarımıza öneriyoruz” şeklinde konuştu.