“Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz Allah israf edenleri sevmez.” buyurmuştur sevgili Peygamberimiz. Özellikle Ramazan ayında açlığın etkisi ile daha da fazla tüketen ve israf eden olmamak için bu Hadis-i şerifi sık sık hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekiyor.
Ramazan demek bereket demek. Ramazan demek sabır, huzur, tefekkür, yardımlaşmak demek.
Ramazan “yanmak” demektir.
“Ramaz” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramda” denir. “Ramazan” “ramda” mastarından “yanmak” manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir.
Bu mübarek aya “Ramazan” denmesinin bir sebebi; bu ayın günahları yaktığıdır. Şu halde mübarek Ramazan ayında oruç tutan ve ihlasla tövbe eden müminlerin günahları yanar, böylece günah kirlerinden arınırlar, tertemiz olurlar.
Ramazan “yağmur” demektir.
Yaz sonunda güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “Ramadiyu” mastarından gelir. Bu yağmur yeryüzünü yıkadığı gibi şehr-i Ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediği için bu isim ile isimlendirilmiştir. (Elmalılı Hamdi Yazır)
Ramazan ayının en büyük hikmetidir varlık sahiplerinin yokluk içindeki insanları ve bütün canlıları anlayabilmesi, onlarla empati kurup onlara yardımcı olmasını ve paylaşmasını sağlamak. Güzellikleri bereketlendirmek.
İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur ki: „Allah-u Teâla orucu, zengin ile fakirin eşit olması için farz kılmıştır. Çünkü normal şartlarda zengin açlığı hiçbir zaman tatmıyor ki fakirlerin ne çektiğini anlasın ve fakirlere acısın. Zira o her istediği şeyi rahatça elde edebiliyor.. Allah c.c. zenginin fakire acıması ve aç olana merhamet etmesi için, kullarını Ramazan ayında oruç vesilesiyle eşit bir seviyeye getirmek ve zengine açlık ve acının zorluğunu tattırmak istemiştir.
Resulullah (S.A.V.) bir kadının, oruçlu olduğu halde cariyesine sövdüğünü duyunca, yemek isteyip o kadına; „Ye“ buyurdu.Kadın; „Ya Resulullah! Ben oruçluyum“ dedi. Bunun üzerine Resulullah (S.A.V.) buyurdular ki: „Cariyene sövdüğün halde nasıl oruçlu olabilirsin? Oruç (sadece) yemek ve içmekten kaçınmak değildir; yemek ve içmekten kaçınmanın yanı sıra kötü işler ve çirkin söz-lerden de korunmak gerekir. Hakiki oruç tutanlar ne kadar da azdır; boş yere aç kalanlar ise ne kadar da çoktur.
Oruç demek şükür demek, Oruç demek sadece mide ile değil bütün uzuvlarımızla, elimizle, dilimizle, zihnimizle ve ruhumuzla kötü davranış ve düşüncelerden uzak durmak demektir.
Yüce Rabbimiz oruç ibadetimizi kolaylaştırsın, kabul eylesin. Brücke Dergisi olarak farkındalığı yüksek, hayırlı ve huzurlu bir Ramazan dileriz.