Birçok insan durup dururken, bazen de yaşadığı bir takım maddi veya manevi zorluklardan dolayı kendi varlığını veya hayatın anlamını sorgulama dönemine girmiştir.
Zor bir hayatın içinden insanlığa ve kendine faydalı olacak şekilde çıkmak. Özellikle bilinçaltında yatan bazı hastalıklı düşüncelerin bizi hasta ettiğini ve bazı iç gücümüzün bunu yenebileceğini “Düşünce Gücüyle Tedavi” tüm dünyada kaynak olarak kullanılıyor.
Birçok insan durup dururken, bazen de yaşadığı bir takım maddi veya manevi zorluklardan dolayı kendi varlığını veya hayatın anlamını sorgulama dönemine girmiştir.
Bir grup insan bu zor dönemleri gereken dersleri almadan, şikâyet ile geçirebilir. Bazıları ne kadar şanssızım diyerek depresyona girebilir. Bazıları ise olayların gerisindeki gerçek planı görüp, olması gereken dersi almaya çalışıp ya da durumu kabullenip kendi nefsini tanımaya başlayabilir.
Yaşadığı süre içerisinde faydalı işlere imza attı. Dünya çapında ulaştığı okuyucular ile hayatlara dokundu, olumlu yönde değişimlere destek oldu. Bahsettiğim kişi 90 yaşında hayata gözlerini yuman “Louise L. Hay”. Aslında aynı fikirde olmadığım inançları yok değildi. Benim Allah inancım onların öğretilerinden biraz daha farklı. Ama önemli olan farklı inançlarımız değil onun tam 90 yaşına kadar aktif şekilde birçok insanın hayatına olumlu ilhamlar vermesiydi.
“Doğduğumuzda tamamen iç dünyamızla iletişim halinde saf, temiz, açık bir zihinle dünyaya geliyoruz. Fakat büyüdükçe etrafımızdaki yetişkinlerden korkmayı ve sınırlarımız olduğunu öğreniyoruz. Ve bizlerde birer yetişkin olduğumuz zaman farkında olmadan pek çok negatif düşünce geliştirmiş oluyoruz. Sonunda hayatlarımızı ve deneyimlerimizi bu yanlış düşüncelerin üzerine kurmaya meyilli oluyoruz.“ Louise L. Hay
Yazdıkları ile hayatıma farklı bir bakış açısı getiren, kendisi çok zor bir çocukluk geçirmiş olan Louise L. Hay‘in “Pozitif Düşünce Gücüyle Mutlu Olmanın Sırları” kitabına yer vermek istiyorum.
Louise L. Hay, 1980’li yıllardan itibaren dünyada “insanın kendisini ve hayatının her alanını iyileştirme” akımının öncüsü olmuş, kişisel gelişim dünyasının en önemli isimlerinden birisi idi. Orta yaş döneminde yakalandığı kanser hastalığının modern tıbba destek olarak kendi içsel gücüyle tamamen iyileşmiştir. Hastalıkların psikolojik nedenleri üzerine kendisi 90’li yaşlarına kadar kitaplarını yazmaya ve dünyada büyük kişisel gelişim organizasyonlarında konuşmalar yapmaya devam etmiştir.
“Pozitif Düşünce Gücüyle Mutlu Olmanın Sırları“ kitabına değinirsek, bence kitabın adı bile bakar bakmaz insanı motive etmeye yetiyor. Kitabın ön sözünde şöyle diyor:
“Kitabı okumaya başladığınızda zaten bildiğiniz ve inandığınız şeylerle karşılaşacak olabilirsiniz ya da inançlarınızı sorgulamak zorunda kalabilirsiniz. Her koşulda bu, sizin kişisel gelişim sürecinizin bir parçası olacaktır. Güvende olduğunuzu ve her şeyin yolunda olduğunu asla unutmayın.“
Uygun gördüğüm bazı başlıklardan kısaca alıntılar yapacak olursam:
“Sevgiyle Baktığımda Her Şeyi Açıkça Görebiliyorum“
İçimdeki güç bana acısız bir yaşam sürme konusunda rehberlik ediyor. Acıyı gördüğüm anda tıpkı içimdeki bilgeliğe uyanmam gerektiğini söyleyen bir çalar saat çalmışçasına uyanırım. Eğer acı hissediyorsam hemen zihinsel olarak kendimi telkin etmeye çalışıyorum.
“Affetmek Her Zaman ve Her Yerde Yanımda Taşıdığım İyileştirici Bir Araçtır“
Eleştirici, korku, suçluluk, pişmanlık ve utanç duygusunu üzerimden attığım zaman özgür olduğumu hissediyorum. Bu sayede kendimi ve diğer insanları affedebilirim. Bu hepimizi özgür kılacaktır. Eski meseleleri kapatmaya hazırım. Geçmişte yaşamayı reddediyorum artık.
“Tanık Olduğum Her Şeyi Sevgiyle Karşılıyorum“
Sevgiye uyanmak her sabah yaptığım şey. Her sabah zihnimi açıyorum ve sanki şimdiden Mükemmelliğe, Bütünlüğe ve Tam Olmaya ulaşmışım gibi davranıyorum. Kalbim bütün iyiliklere açık ve içimde, ihtiyacım olan şeyleri elde etmek için duyduğum çaba ve stresi bir yana bırakıyorum.
“Sevgi Benim Dünyamı Döndüren Şeydir”
Kendime âşık bir insan gibi davranıyorum. Başımdan onlarca olay gelip geçiyor ama kendime duyduğum sevgi değişmiyor. Bu kibirli ve kendini beğenmiş anlamına gelmez. Bu tür insanlar aslında „senden çok daha iyiyim„ maskesi altında kendilerinden nefret eden insanlardır. İnsanın kendini sevmesi yalnızca Varlığının mucizesini kutlamasıdır. Eğer kendimi seversem ne kendime ne de başkasına zarar veremem.
“Bedenime Sevgiyle Bakıyorum“
Kendimi, hayatın sunduğu en iyi şeylerle besliyorum, çünkü kendimi seviyorum. Ben çok değerli bir varlığım bu nedenle iyi besleniyorum ve kendime elimden geldiğince iyi bakıyorum. Bedenim çok özel ve diğer bedenlerden farklı. Bu nedenle bedenime en uygun yiyecekleri seçmeye çalışıyorum. Yiyeceklerle ve içeceklerle ilgili her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Ne yediğime ve ne içtiğime çok dikkat ediyorum ve benim için uygun olmadığını fark ettiğim yiyecek içeceklerden uzak duruyorum.
“Bedenim Mutlu, Huzurlu ve Sağlıklı, Ben de Öyleyim“
Bedenim sürekli mükemmel sağlığa kavuşmak yolunda ilerliyor. Şimdi iyileşme sürecimi sekteye uğratan bütün engellerden kurtuluyorum. Bütün nefret duygularımı, kıskançlığı, kızgınlığı, korkuyu, kendime acımayı, utancı ve suçluluk duygusunu bir kenara bırakıyorum.
Beni incittiğine inandığım herkesi ve her şeyi affediyorum. Başkalarını incittiğim için kendimi affediyorum. Bedenimi seviyorum her bir organıma, kemiğime, etime, vücudumun her yerine sevgi yolluyorum. Tüm hücrelerimi sevgiyle yıkıyorum. İyileşmeyi ve sağlıklı olmayı şimdi ve burada bütünüyle kucaklıyorum.
Foto Credit – www.louisehay.com
Yazar:Nisan Kılıç