Hallstatt – Rüya gibi bir kasaba

Yukarı Avusturya’nın Salzkammergut kentinde bir köy olan Hallstatt, Hallstatt Gölü kıyısındaki masalsı atmosferi ve doğasıyla dikkat çeker. Dünya tarihinin en eski tuz madenlerinin bulunduğu bu köy UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer almaktadır. Avrupa coğrafyasının en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hallstatt ayrıca Keltler’in de ilk yerleşik hayata geçtikleri bölgedir. Bunda hem tuz ihtiyaçlarını karşılamak için madenlerin, hem de tatlı su ihtiyaçlarını karşılamak için gölün kıyısını tercih etmelerinin etkisi bulunur.

Geçmişi 7 bin yıl öncesine dayanan, 59.8 kilometrekarelik bir alana yayılmış, yaklaşık bin kişilik nüfusuyla bu küçük ve şirin köye araba kiralayarak, otobüsle ya da trenle ulaşmak mümkündür. Kente tren ya da otobüsle gitmeyi planlıyorsanız hem Salzburg hem de Viyana’dan ulaşım mümkün. Eğer arabayla gidecekseniz yaklaşık 4 saatlik bir karayolu yolculuğu sizi bekliyor. Sıcak ve ılıman bir iklime sahip olan Hallstat’ta yılın en sıcak dönemi Temmuz ayında, en soğuk dönemi ise Ocak ayında yaşanmaktadır.

Hallstatt’ı benzersiz kılan eşsiz doğası ve Alpler’e sırtını yasladığı manzarasıdır. Köyde gece konaklamak için çok fazla alternatif olmamakla birlikte otel, hostel ve butik oteller vardır. Köyün tamamını yürümek yaklaşık bir saatlik bir yolculuk demektir. Hallstatt’ın içini dolaşırken yürüyüşün yanı sıra bir diğer alternatifiniz de bisiklet kiralamak olacaktır.

Hallstatt’ta Görülecek Yerler

Hallstatt Merkezi
Heidi’nin köyünü andıran Hallstatt’a geldiğinizde ana meydanda baştan aşağı doğru yürüyün. Buradaki küçük ve şirin evlerin her birinin önünde fotoğraf çektirmek isteyeceksiniz. Ayrıca küçük kafelerin ve fırınların da bulunduğu merkez bölgesi köyün kalbinin attığı nokta olduğundan, yerli halkın arasına karışıp sessiz ve huzur dolu bir yürüyüş gerçekleştirebilirsiniz. Köyün önünüze serilen doyumsuz manzarası da cabası.

Beinhaus
Beinhaus (Kemik Evi), ismen ürkütücü gelebilir fakat sizi yanıltmasın. Girişin ücretli olduğu St. Michael Kilisesi’nin yanı başında Hallstatt Mezarlığı’nın içinde yer alan Beinhaus’un içerisinde yaklaşık 1200 kafatası ve insan kemiği bulunuyor. Bu kafataslarının her biri sahibinin aile ismine göre boyanmış ve çeşitli motiflerle süslenmiş şekilde sergileniyor. Beinhaus’un kuruluş amacı ise; Halstatt’ın küçük bir köy olması ve mezarlıkta yer kalmadığı için her dört senede bir mezarların açılıp, içlerindeki kemiklerin ve kafataslarının özel bir seromoniyle alınması. Söz konusu bu durum, köyün 1700’lerden beri gelenek hâline getirdiği, yeni birer cenaze töreni olarak kabul ediliyor.

Skywalk
Skywalk teleferikle çıkabileceğiniz, üçgen bir platform. Uçsuz bucaksız Hallstatt manzarasına köyün tepesinden bakma imkânı sunmaktadır. Eğer isterseniz buraya yürüyerek çıkmak da mümkün. Tuz Madeni Dünyanın en eski tuz madenlerine sahip Hallstatt’a gittiğinizde, tuz madenlerini rehber eşliğinde gezme imkânına sahipsiniz. İster yürüyerek, ister teleferikle çıkabileceğiniz tuz madenlerine girdiğinizde sizi buranın tarihçesini anlatan pek çok video bekliyor. Bir tür eğlence parkını andıran madenlerde bir yerden diğer bir yere geçiş kaydıraklar ile sağlanıyor. Tuz madenlerine çıkan teleferikler Aralık ve Nisan ayları arasında kapalı oluyor. Daha fazla bilgi için: www.salzwelten.at

Hallstatt Gölü
Hallstatt Gölü’nün kıyısında baştan başa yürümek yetmez derseniz burada bot kiralama imkânınız da var. İki ya da üç kişilik bot seçenekleri ile Halstatt manzarasının tadını bir de böyle çıkarmayı denebilirsiniz.

Hallstatt Müzesi
Bu müze Demir Çağı’na dek uzanan ve Avrupa’nın ilk bilinen yerleşim yerleri arasında yer alan köyün tarihi ile ilgili bilgi veren pek çok arkeolojik buluntunun yanı sıra, görseller ve videolar sergiliyor.

Die mobile Version verlassen