EXTRA SAYITürkçe

Güvensizlik Duygusu ile Nasıl Başa Çıkılır?

Hayattan keyif alabilmek ve huzurla yaşamak için her birey güvende hissetmeye ihtiyaç duyar. Çocukken yetiştiği ortam ve ailede güvende hissetmeyen birey, ilerleyen yaşlarında hayatında her şey yolunda olsa bile güvensizlik duygusu hissedebilir. Peki, güvensizlik duygusu nedir ve nasıl önlenebilir?

Naz Güneş MAYADAĞ
Kişisel Gelişim Uzmanı

Güvende hissetme; herkesin doğuştan hakkı ve ihtiyacı olan bir duygudur. Özellikle dışa bağımlı olduğumuz çocukluk çağları, yaşadığımız ortam ve bizi büyüten ailede güvende hissetmek, gelecek yaşam ve ilişkilerimizi etkiler.

Bir çocuk, fiziksel veya psikolojik şiddet, ilgisizlik, aşağılanma veya yok sayılma gibi duyguları sıklıkla hissederek büyürse, yetişkinliğinde de bunu hayatın gerçekliği zanneder. Bu durum daima şüpheci, herkesin kendine zarar verebileceğini düşünme, yakınlık kurmada zorlanma, aşırı alınganlık gösterme, yüksek kaygı seviyesi, değersiz hissetme ve tüm bunların sonucunda da hayattan keyif alamamaya dönüşür. Bu duyguyla yaşayan birey sürekli stresli hisseder, hayatındaki insanlara güvenmekte güçlük çeker ve romantik ilişkilerinde bağlanma sorunları yaşar.

Çocukluktan gelen ve yetişkinlik dönemindeki güvensizlik…

Çocukluktan gelen travmatik deneyimler sonucu ile yetişkinlik dönemindeki koşullardan dolayı gelişen güvensiz hissetmek arasında büyük bir fark vardır.

Çocukluktan gelen öğrenilmiş ile güvensiz hisseden birey bunu hayatın gerçekliği sanır. Herkesin bu duyguyla yaşadığını zanneder. ‘Hayat zaten çok kötü.’, ‘Dünya acımasız.’, ‘İnsanlar fesat.’ gibi cümleleri sıklıkla kurar ve gerçekliğine inanır. Bu durumun değişebileceğini, yalnızca kendi kafasındaki bir algı olduğunu düşünmez.

Yetişkinlik dönemindeki yetersiz koşullardan dolayı güvensiz hissetmek ise, herkesin hayatında dönemsel yaşadığı durumdur. Değişen ekonomik koşullar veya hayat şartları dolayısıyla kişi kendini, dönemsel olarak güvensiz hissedebilir. Bu durumda kişi, hissettiği duygunun koşullardan kaynaklandığını, geçici olduğunu bilir.

Dolayısıyla güvensiz hisseden bireyin yapması gereken bu duygunun kaynağını bulmaktır. Çocukluk dönemini düşünerek, nasıl bir ortamda büyüdüğünü analiz etmek, güvensizlik duygusunun dönemsel mi yoksa daimî bir duygu mu olduğunu anlamayı sağlar.

Destek ŞART!

Çocukken güvende hissetmediği ortamda yetişmesi sonucu daima güvensiz hisseden bireyin öncelikle mutlaka psikolojik destek alması gerekir. Küçüklükten zihnimize işleyen düşünceyi dönüştürmek zorlu bir süreç olabileceğinden, destek almak, desteklenme duygusunu hissetmek, güvende hissetmek için ilk adım olacaktır.

Güvensiz hisseden birey, arkadaşlık veya romantik ilişkilerde, yanlış anlamaya meyilli olacağından sıklıkla problem yaşayabilir. İletişim kurduğu kişilerin, kendisine saldırdığını veya hakaret ettiğini düşünebilir. Bu gibi durumlarda -kırgınlık veya öfke duygusu hissedilen bir yaklaşım veya söz ile karşı karşıya kalındığında- yapılacak en makul eylem karşıdaki kişiye ne demek istediğini sormak ve açıklaması için fırsat vermektir.

Farkındalık artırılmalı…

Negatif düşüncelere kapıldığını hissettiğinde kişinin, kendine bunun geçici bir süreç olduğunu hatırlatması da düşünce biçimini değiştirecek eylemlerden biridir. Kötü bir dönemden geçerken, ağlarken veya bir şeye çok üzüldüğünde, kendi kendine ‘Şu an üzgünüm ve bu duyguyu kabul ediyorum ama bu duygunun geçeceğini biliyorum.’ gibi telkinler vermesi farkındalığını arttırır. Hem her duyguyu reddetmeden hissetmesini hem de kendine bu problemli durumun geçeceğini hatırlatması, sahip olduğu algıları zaman içinde değiştirecektir. Bu şekilde kişi, güvensizlik duygusunun dönemsel olduğunu kendine öğretebilir ve hayata daha pozitif bakmaya başlayabilir.

Ähnliche Artikel

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"