KulturTürkçe

Franz Peter Schubert (Avusturyalı Besteci)

Schubert Viyana yakınlarında Lichtental’da 31 Ocak 1797’de dünyaya geldi. Babası Çek asıllı bir öğretmen, annesi Polonyalı bir ev kadını idi. Schubert’in müzik yeteneğini önce babası farketti ve Franz’a keman çalmayı öğretti ve kiliseye göndererek org çalmayı öğrenmesini sağladı. On yaşında saray korosuna girdi ve oldukça iyi bir müzik eğitimi gördü. Okul orkestrasının baş kemancılığını ve bazen de yönetmenliğini yaptı.

1810’da sarayın müzikçisi Antonio Salieri ile çalışmaya başladı. Küçük yaşta şarkılar, piyano parçaları, kardeşleri ve babasıyla birlikte çalmak için yaylı çalgı dörtlüleri besteledi. 1813’de henüz 16 yaşındayken ilk senfonisini yazdı, hatta bir de opera bestelemeye çalıştı. 1814’te okulu bırakıp öğretmenliğe başladı. 1815’te bir okula müdür atandı. 1815 yılı Schubert’in yaşamında bir dönüm noktası oldu. Bir hukuk öğrencisi olan Franz von Schober, Schubert’ten okulu bırakmasını önerdi, birlikte bir ev tutmayı ve ekonomik olarak onu destekleyeceğini kendisini tamamen bestelerine vermesini söyledi. Bu fikri aileleri de kabul etti ve iki genç bir daire kiralayıp oraya taşındılar. Aynı yıl içinde 150 şarkı, 2 senfoni, piyano parçaları, 2 missa, 4 küçük opera besteledi.

1817 yılında Kont Esterhazy’nin evinde müzik yapmaya başladı. Aynı zamanda arkadaşları ile birahanelerde, çatı katlarındaki evlerde toplanır, dans ederler, Schubert en son bestelerini arkadaşlarına çalıp dinletirdi. Bu toplantılara şairler, şarkıcılar, saray görevlileri vb. katılırdı ve beğenilen toplantılar ‘’Schubertiade’’ adıyla anılırdı. J.M. Vogl adlı ünlü bir baritonun Schubert’in piyanosuna eşlik etmeye başlamasıyla toplantıların ünü giderek arttı.

1818-1820 yılları arasında  tiyatro oyunları için yazdığı müzikler ve şarkılı oyunlarla Schubert’in ünü yayılmaya başladı. Vogl ile birlikte Viyana yakınındaki Styer kasabasına çağırıldığında bir piyanolu beşli siparişi aldı ve ‘’Alabalık Beşlisi’’ni (Forellenquintett) besteledi. 1820’den sonra daha çok piyano ve orkestra eserleri yazdı.  Piyano için yazdığı ‘’Gezgin Fantazisi’’, arkadaşlarıyla birlikte çalmak için piyano düetleri, birçok sonat, vals, dans ve ‘’Bitmemiş Senfoni ‘’ bu yıllarda ortaya çıktı.

1822’de, henüz 25 yaşındayken yaşamının zorlu yılları başladı. Frengi hastalığına yakalandı, tedavi için hastahaneye yatırıldı. Bu hastalıktan dolayı cildinde kırmızı döküntüler oluştu ve saçları dökülmeye başladığı için peruk takmak zorunda kaldı. Arkadaşlarına şiddetli baş ağrılarından ve piyano çalmasını engelleyen sol kolundaki ağrıdan bahsediyordu. Kendisini mutsuz hissetmesine neden olan hastalıkları 1824’ten itibaren depresyon belirtilerine arttı. Aldığı telif ücretleri çok düşük olduğu için maddi sıkıntılar içindeydi ve eleştirmenler tarafından beğenilmiyordu. 70 kadar şarkısında şiirlerini kullandığı Goethe’ye bu eserlerini ithaf etmek istediğini yazdığı mektubu, Goethe tarafından iade edildi. Tüm bunlar Schubert’in dep-     resyonunu arttırdı.

1823’te yeniden ailesinin yanına döndü. Hastalığına rağmen çalışmaya devam etti ve ölümüne kadar seslendirilmeyecek olan ‘’ Fierrabras ‘’ operasını yazdı. 1824’te ‘’ Güzel Değirmenci Kız ‘’ (Die Schöne Müllerin) başlıklı lied dizisini çıkardı. 1825 yazında ‘’Büyük Do Majör Senfonisi ‘’ ni besteledi. 1826’dan sonra yazdığı eserler Schubert’in iç dünyasındaki huzursuzluğu yansıtır. Sürekli değişien ruh hali sıkça tonalite değişimleri ve yaylı çalgıların tromolaları şeklinde yansımaktaydı.

Schubert’ten önce de pek çok besteci lied yazdı. Ancak Schubert lied sanatının tartışılmaz öncüsüdür. Schubert şiirin ve müziğin ritminden başlayarak iki sanatı birbiri içinde özümsemeye çalıştı. Kullandığı yöntemlerin dışında şan partisinin içine çalgısal bir bölüm yerleştirmek geliyordu. Bu şiiri müzikle seslendirmenin ötesine gidip, sözcüklerin içerdikleri anlamın dışında gizli kalanı, kelimelere dökülmemiş olanı da müzik yardımıyla ortaya koymayı amaçlıyordu. O kadar tükenmez bir ezgi yaratıcısı idi ki, Schumann, Schubert’in ezgilerini tarif edebilmek için onu ‘’sıkıştırılmış lirik delilik’’ şeklinde ifade etmiştir.

Schubert liedlerinde halk müziği kaynaklarından alınma, oldukça yalın ezgiler kullanır. Ancak aynı zamanda oldukça özgür biçimde anahtardan anahtara geçer, bu anahtar değişiklikleri dinleyeni içten etkileyen zengin ve bek-    lenmedik hamleler olurdu. Liedlerin çoğu dönüşlü yapıdaydı ve liedlerdeki tekrarlar şiirdeki tekrarlarla paraleldi. Müzikteki tekrarlara küçük çeşitlemeler eşlik eder. Piyano eşlikleri de son derece zengindir. Schubert’in liedlerinde her şiirin farklı ruh haline uygun piyano eşlik yapıları düşünülmüştür.

Kendisi bir nevi melodi olan Lied’in en büyük üstadı olmuştur. Schubert hem büyük bir lied ustası, hem de bu alan-daki en üretken bestecidir. 600’den fazla lied bestelemiştir.  Schubert’in yaşadığı dönem klasik müzikte romantik akımın başladığı döneme denk gelir. Romantizmin ruhsal değişkenliklerine, çekiciliğine ve arayış dolu dünyasına yatkındır.

1827’de Beethoven’in cenaze törenine katıldı ve 38 meşale taşıyıcısından biri oldu. 1828’de piyanolu triolara, ‘’ Impromptus ‘’u 6 piyano parçasından oluşan ‘’ Moments musicaux ‘’ u yayınlandı. O sırada Filarmon Derneği tarafından onun eserlerine ayrılan bir konser mali sorunlarını bir miktar çözmesine yardımcı oldu. Kardeşi ile birlikte bir eve taşındı ve beste yapmaya devam etti. ‘’ Kuğu Şarkıları’’, piyano sonatları, yaylı çalgılar beşlisi bu dönemin ürünleri oldu.

19 Kasım 1828’de hayata veda eden besteci Viyana Merkez Mezarlığınna, Beethoven’in yanına gömüldü.

Ähnliche Artikel

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"