Fizik tedavideki inovatif yöntemler iyileşmeyi hızlandırıyor

Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Tıbbi Direktörü, Fizik Tedavi Uzmanı Türkan Tünerir, kış aylarında sıklıkla karşılaşılan düşmeye bağlı oluşabilecek kas eklem hastalıkları ve kırıklar sonrasında uygulanan yenilikçi fizik tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

Karlı ve yağışlı havalarda, altı kaymayan ve topuklu olmayan ayakkabıların tercih edilmesi gerektiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Türkan Tünerir, „Yürürken ve karlı buzlu havalarda araç kullanırken, cep telefonu ile ilgilenilmemeli. Birçok kazanın çıkış noktasını dikkatsizlik oluşturuyor. Yürümekte zorluk çeken, ileri yaştaki kişiler ya da bir engeli bulunan kişilerin de özellikle kış aylarında baston veya refakatçi desteğiyle yürümesi daha doğru olacaktır. Aynı zamanda yürürken eller cepte değil, açıkta olmalı. Küçük adımlarla yavaş yürümek önemli“ dedi.

„Belirtiler ihmal edilmemeli“

Kaygan zeminlerde yaşanan düşme olayları sonrasında, kişilerin kendilerini ve vücutlarını takip etmeleri gerektiğini söyleyen Fizik Tedavi Uzmanı Tünerir, düşme sonrasında eklemlerde şişlik, ağrı, morarma gibi belirtilerin ortaya çıkması durumunda muhakkak bir doktora danışılması gerektiğine dikkat çekti. Tünerir, „Düşmeler sonrasında en fazla görülen hasarların başında hareketimizi sağlayan, kasların ürettiği gücü kemik ve eklemlere ileten bağlarımız olan tendonlarda hasarlar geliyor. Özellikle bu bölgelerde ağrıyla çokça karşılaşıyoruz. Bazı düşmelerde menisküs ve çapraz bağ yırtıklarını da sıkça görüyoruz. Eğer hastaya bir cerrahi müdahale olmuşsa, akabinde mutlaka bir fizik tedavi alınması gerekiyor“ diye konuştu.

„Kriyoterapi ile ameliyatsız çözüm“

Eklemdeki ödem ve hasarları tedavi etmek amacıyla kullanılan dondurma yöntemi olan kriyoterapi tedavisinden söz eden Dr. Tünerir, yöntem sayesinde hasar gören bölgeye eksi 50 dereceye kadar soğuk ve dondurma tedavisi uyguladıklarını belirtti. Bu yöntem sayesinde hastalardan çok daha kolay ve hızlı şekilde sonuç aldıklarını ifade den Tünerir, eklemlerde görülen hasarların onarılması için hastaların gün aşırı uygulanan 3 ile 5 seans sonrasında iyileştiklerini de dile getirdi.

„Kontrollü eklem hareket ölçümü“

Ayrıca CPM adı verilen pasif eklem hareket ettirme cihazı ile hastaların kas ve eklem hareketi uygulamaları konusunda ölçümler yaptıklarını ifade eden Tünerir, bu yöntem sayesinde kontrolsüz eklem hareketlerinin önüne geçtiklerini ve cihazı hastalara evlerinde de kullanabilmeleri için verebildiklerini de sözlerine ekledi. Tünerir ayrıca, kırık vakalarında fizik tedavi yöntemleri sayesinde hastaların yüzde 90’ının ilk bir ay içerisinde, birden fazla ileri derece kırık yaşayan hastaların ise ilk 3 ay içerisinde sağlığına kavuştuklarına dikkat çekti.

Sadece ameliyat çözüm olmayabilir

Kırık sonrası yapılan ameliyatın yüzde yüz iyileştirici çözüm olmayabileceğini söyleyen Tünerir, „Bazı hastalar, doktorları yönlendirmediği için ameliyat sonrasında hemen tamamen düzeleceklerini ve iyileşeceklerini düşünürler. Ancak bir zaman geçtikten sonra kas ve eklem ağrıları, harekette kısıtlama, zorlanma, ağrı gibi şikayetler nüksetmeye başlar. Doku ve eklemlerde, hem kırık hem de ameliyat sonrası oluşan hasardan dolayı bunlar görülebiliyor. Hasta kendi kendine iyileşmeyi beklerken aradan geçen zaman ise kendisinin aleyhinde işlemeye başlar. Aslında ameliyat sonrasında fizik tedaviye hemen başlanıldığında 10-15 günde iyileşecek, düzelecek olan bir eklem, fizik tedavi ve rehabilitasyon yapılmadığında aylarca kişide sıkıntı oluşturabiliyor. Günlük yaşam kalitesini ciddi oranda düşürüyor ve tedavinin sağlıklı sonuçlanmasını da geciktirmiş oluyor. Fizik tedavi uzmanına başvurmak illa sizin fizik tedaviye başlayacağınız anlamına gelmiyor. Bu uzmanlarımız sizleri muayene eder, sorunun kaynağını bulur, tanı ve teşhis koyar, hangi yöntemlerin uygulanabileceğine karar verir. Bazı durumlarda ilaç ve evde uygulanabilecek egzersizlerle de sonuç alabiliyoruz” şeklinde konuştu.

Die mobile Version verlassen