ÇOCUKLAR 2020 YILI TRAVMALARINDAN NASIL GÜÇLÜ ÇIKABİLİR

Sal­gın, sel, dep­rem, fi­zik­sel sal­dı­rı-ta­ciz gibi olay­lar trav­ma­dır. Trav­ma ki­şi­nin ya­şa­mı­nı ve bü­tün­lü­ğü­nü teh­dit eden olay­lar­dır; güven duy­gu­su­nun sar­sıl­ma­sı­na neden olur. Güven duy­gu­su­nun sar­sıl­ma­sı olay­la­rı al­gı­la­ma şek­li­ni de­ğiş­ti­re­bi­lir. Dep­rem Türk top­lu­mu­nun ya­kın­dan ta­nı­dı­ğı doğal afet olsa da pan­de­mi fark­lı. Tüm dünya için bi­lin­me­yen bir durum. Fark­lı kay­nak­lar­dan edi­ni­len fark­lı bil­gi­ler, sü­re­cin ne zaman sona ere­ce­ği bi­le­me­mek, bu­nan­la il­gi­li gü­ven­li bir alana çe­ki­le­me­mek trav­ma­nın devam et­me­si an­la­mı­na gelir. Bu durum ço­cuk­lar kadar ye­tiş­kin­le­rin de başa çık­mak­ta zor­lan­dı­ğı­mız bir dönem. Pan­de­mi­nin bi­rin­cil et­ki­le­ri­nin yanı sıra ikin­cil et­ki­le­ri de var. Sos­yal iliş­ki­le­ri­miz zor­la­nı­yor, ço­cuk-genç­le­rin okul­da­ki ar­ka­daş­lık-öğ­ret­men­le iliş­ki­le­ri­ni de et­ki­li­yor. Bu süreç ço­cuk­la­rın güçlü olma yön­le­ri­ni olum­lu an­lam­da et­ki­le­ye­bi­lir.

0-3 yaş ço­cuk­lar­da­ki be­lir­ti­le­ri, daha çok ebe­veyn­le­ri­ne bağ­lı­lık, ru­tin­ler­de ise uyku, iştah, hu­zur­suz­luk, ku­ral­la­rı uy­gu­la­mak­ta zor­lan­ma gö­rü­le­bi­lir.

3-6 yaş daha çok oyun çağı ço­cuk­la­rı ru­tin­le­re uy­mak­ta zor­lan­sa­lar bile ek ola­rak inat­laş­ma, ha­re­ket­len­me, ka­za­nıl­mış be­ce­ri­le­rin kay­be­dil­me­si (tu­va­let eği­ti­mi gibi), ebe­veyn­le­re ciddi bağ­lı­lık-on­lar­dan ay­rı­lır­ken ciddi kay­gı­lar ya­şa­na­bi­lir.

6-12 yaş okul dö­ne­mi ço­cuk­lar­da ise kon­sant­ras­yon bo­zuk­lu­ğu, dik­kat ek­sik­li­ği, aka­de­mik zor­lan­ma, kaygı, ke­yif­siz­lik, mut­suz­luk ola­bi­lir.

Er­gen­lik dö­ne­min­de­ki ço­cuk­lar­da ise ye­tiş­kin­le­re ben­zer bazı yön­le­ri fark­lı tep­ki­ler ser­gi­le­ne­bi­lir. Risk­li dav­ra­nış­lar, ‘dünya gü­ve­nil­mez’ gibi bir dü­şün­ce son­ra­sın­da kar­şı­sın­da­ki ki­şi­nin si­nir­le­ri­ni zor­la­ma bazen de tam ter­si­ne ‘en­di­şe et­mi­yo­rum’ tavrı ile kay­gı­sız dav­ra­nış­lar…Ebe­veyn­le­ri öf­ke­len­di­ren bu tablo as­lın­da trav­ma­ya ve­ri­len yanıt ola­bi­lir. İlk gün­ler­de bu nor­mal ola­rak kabul edil­se bile za­man­la azal­ma­sı bek­le­nir. Bu tep­ki­ler­de artış ve gün­lük ya­şa­mı olum­suz et­ki­le­di­ğin­de ise zaman kay­bet­me­den pro­fes­yo­nel yar­dım alın­ma­sı ge­re­kir. Bu yar­dı­mın sü­re­si daha önce ge­çi­ri­len trav­ma­la­ra bağlı ola­rak de­ği­şe­bi­lir. Ki­şi­nin duy­gu­sal zi­hin­li­li­ği, uy­gu­la­nan te­ra­pi­nin şekli de önem­li­dir.

Ebe­veyn­ler çocuk için rol mo­del­dir…

Ço­cuk­lar bu sü­re­ci ebe­veyn­le­ri ile bir­lik­te yaşar, göz­lem yapar, onlar üze­rin­den de­ğer­len­di­rir. Ebe­veyn­le­rin ser­gi­le­dik­le­ri dav­ra­nış bu nok­ta­da çok önem­li­dir. Ço­cuk­lar ge­nel­de gü­ven­de ol­duk­la­rı­nı his­set­mek ister. Bunun en temel gös­ter­ge­si ru­tin­le­ri ye­ri­ne ge­tir­mek­tir. Pan­de­mi de ör­ne­ğin; belli sa­at­ler­de uyan­mak, kah­val­tı yap­mak, ru­tin­le­rin sür­dü­ğü­nü gör­mek hem çocuk hem de insan zihni ra­hat­la­tır.
Ebe­veyn­ler duy­gu­la­rı­nın ne kadar far­kın­da olur­sa sü­re­ci o kadar iyi idare ede­bi­lir. Bilgi alı­nan kay­nak­lar, bun­la­rın ço­cu­ğun yaşı ve ge­li­şi­mi­ne uygun şe­kil­de an­la­tıl­ma­sı trav­ma­la­rın yö­ne­ti­min­de önem­li­dir. Küçük ço­cuk­lar somut bil­gi­ler is­te­di­ği için gö­rün­me­yen vi­rü­sü al­gı­la­mak­ta zor­luk çe­ke­bi­lir; an­la­tır­ken gör­sel­le­rin ol­du­ğu ma­sal-hi­ka­ye ki­tap­la­rın­dan yar­dım alı­na­bi­lir. İlko­kul ço­cuk­la­rı­na ise soh­bet şek­lin­de an­la­tı­la­bi­lir. Bu virüs nedir, onun hak­kın­da ne bi­li­yo­ruz, ondan nasıl ko­ru­na­bi­li­riz, hij­yen-el yı­ka­ma ile il­gi­li ev için­de top­lan­tı ya­pı­lıp, her­kes ta­ra­fın­dan uyu­la­cak ku­ral­la­rı be­lir­len­di­ğin­de ço­cuk­lar­da­ki kaygı azal­ta­cak­tır. Ko­nuş­ma ön­ce­si dep­rem veya covid de­yin­ce çocuk neyi, ne kadar bi­li­yor sor­gu­la­mak, ak­lı­na gelen korku ve kay­gı­la­rı öğ­ren­mek ebe­veyn­le­rin işini ko­lay­laş­tı­rır. Bilgi ek­sik­li­ği kadar fazla bil­gi­ye sahip ol­ma­la­rı da olum­suz etki oluş­tu­ra­bi­lir. Kaygı do­ğal­dır. Ör­ne­ğin; ‘Dep­rem ola­bi­lir ama ge­rek­li ön­lem­ler alın­dı­ğın­da, gü­ven­de­yiz’ şek­lin­de açık­la­na­bi­lir.

Trav­ma has­ta­lık de­ğil­dir…

Dep­rem, sal­gın, sel, fi­zik­sel-cin­sel sal­dı­rı gibi olay­la­rın ar­dın­dan ya­şa­nan trav­ma son­ra­sın­da her­kes hemen hemen aynı tep­ki­le­ri fark­lı dü­zey­de gös­te­re­bi­lir. Tep­ki­ler as­lın­da ola­ğan­dı­şı olay­la­ra karşı ve­ri­len ola­ğan tep­ki­ler­dir. Olayı an­lam­lan­dır­mak ve tepki ve­re­bil­mek için as­lın­da ol­ma­sı ge­re­ken bir du­rum­dur. Bun­la­rın ba­zı­la­rı­na mü­da­ha­le edil­me­si ge­re­kir. Trav­ma bir has­ta­lık de­ğil­dir hu­zur­suz­luk, kaygı, en­di­şe nor­mal­dir. Ancak son­ra­sın­da mey­da­na gelen pa­to­lo­jik du­rum­lar has­ta­lık ola­rak de­ğer­len­di­ri­le­bi­lir. Bu tablo göz­lem­len­di­ğin­de vakit kay­bet­me­den pro­fes­yo­nel yar­dım alın­ma­sı ge­re­kir.

Uzm. Dr. Ferda Volkan GÖNÜLLÜ
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi

Die mobile Version verlassen