Bursa’nın İnegöl ilçesinde, Gaziosmanpaşa İmam Hatip Ortaokulunda görevli yardımcı hizmetli Ayşe Soylu, hem çalışıp, hem de okuyarak lise diplomasını aldı. Almancayı da ağabeyinin Alman olan eşinden öğrenen 58 yaşındaki Ayşe Soylu, üniversite sınavlarında tıbbı kazanmak için kolları sıvadı. Okulun Adile Naşit’i olarak anılan Ayşe Soylu, okuldaki bütün arızaları gideriyor.
Eğitim kadrosu ve öğrenciler tarafından sevilen Ayşe Soylu, öğrencileri görünce okumaya karar verdi. 40 sene sonra ortaokul ve lise eğitimini tamamlayan Soylu, çevresindeki 25 kişiye daha diploma kazandırdı. Gaziosmanpaşa İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Burhanettin Özdemir, „Ayşe abla okulumuzun Adile Naşit’i. Hem öğretmenlerimiz, hem de öğrencilerimizin okulda başları sıkıştığında başvuracakları ilk kişi Ayşe hanım. Okulun bütün anahtarları cebinde. Her türlü eksikliği giderebilecek, tamiratını, temizliğini yapabilecek kabiliyeti var. 30 yıllık idareciliğim var. Böyle bir çalışan görmedim. Ayşe abla önce Okul Aile Birliğinde okulumuzda göreve başladı. Sonra hizmet alımı kapsamında çalışırken, 2018 yılından itibaren de 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle geçici ve sürekli işçi kapsamında şu an okulumuzda çalışıyor. Biz kendisinden çok memnunuz. Azmiyle diğer arkadaşlara da örnek oluyor. O açıdan Ayşe abla okulumuzun gülü. Bunun yanında ben okula başladığımda ortaokulu dışarıdan bitirdiğini biliyorum. Daha sonra açık liseye başvurduk. Kısa bir sürede de açık liseyi bitirdi. Şu an Ayşe ablanın hedefleri büyük. Elimizden kaçıracağız diye korkuyorum“ dedi.
Ayşe Soylu ise, „27 senedir hademe olarak çalışıyorum. 8 yıldır bu okulda çalışıyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Okumayı da çok seviyorum. Bazı çocukların okulu bırakarak okumamak istediklerini gördüm. Onları özendirmek için ben de okumaya niyetlendim. Baktım ki, başarılı gidiyor. Devam ettim. Bazen çok bunaldım, ama mücadele ettim. Başarmaya karar verdim. Pes etmeye karar vermedim. Hep devam ettim. Allah’a şükür başardım ve bitirdim. Beni gören bir çok öğrenci şimdi beni gördüklerinde, ‘Sen okudun. Biz mi okuyamayacağız. Biz de okuruz, demek ki’ diyorlar. Devam edip 25 kişiyi üniversiteli yaptım. Okudular, bitirdiler. Beni gördüklerinde teşekkür ediyorlar. Sen olmasaydın belki biz okumayacaktık diyorlar. Hatta benim kız kardeşlerim bile üniversiteyi bitirdi. Benim sayemde. Ben okumasaydım, o da okumayacaktı. Abla her şey senden kaynaklandı diyor. Çok teşekkür ediyor. Sen bizim büyüğümüzsün, teşekkür ediyorlar bana“ dedi.
45 yaşından sonra okumaya karar verdiğini açıklayan Soylu, „Öğrencilerin okulu bıraktığını ve hiçbir şeye faydalı olmadıklarını, yanlış yollara gittiklerini gördüm. Okuyan insan her zaman daha akıllı ve başarılı oluyor. Okumanın yaşı yok. Hangi yaşta olursan ol, insan birçok şeyi öğreniyor. Karar verdim ve devam ettikçe de başardım. Şimdi liseyi bitirdim, ama niyetim üniversiteyi de okumak. Daha yüksek mertebelere çıkmayı düşünüyorum. İnşallah nasip olur. Tıp okumak ve doktor olmak istiyorum. Avukat olmak istiyorum. Başarabilirsem olacağım. Öğrencilere tavsiyem ise, herkes mücadele etsin. Okumanın yaşı yok. Okuyan insan her zaman kendini kurtarıyor. Farklı şeyler öğreniyor. Okumak çok güzel bir şey. İnsanın kafası, ruhu dinleniyor. İnsan kendini başarılı gördüğü zaman daha çok seviniyorum. Sadece ben kendimi değil, arkadaşımı da kurtardığım için daha çok memnun oluyorum. Topluma faydalı insan oluyorsun. 2 oğlum, 1 kızım var. 2 oğlum öğretmenlik okudular. Kızım lise mezunu. Bebeği olduğu için şu ân okumaya müsait değil. Ama onun da okuyacağını düşünüyorum. Eşim hasta. Hem ona bakıyorum, hem çalışıyorum. Eşim mücadele etse, benden daha yükseğe ulaşır. Ama mücadele edecek durumu yok, hasta olduğu için. Öyle yani“ ifadelerini kullandı.
Almanca bildiğini anlatan Ayşe Soylu,“ Ağabeyimin eşi Alman. Ondan öğrendim. Her kelimeyi biliyorum“ dedi.