Bilim dünyasının şu an elinde bulunan bilgilere göre dünyada hiç bir pandemi aşı ila çözüme kavuşamamış, mutasyonla bitmiştir. Bu tarihsel bir gerçektir. Mutasyon iyi ya da kötü olabilir ama iyi yönde olma olasılığı kötüden yüzlerce kat fazla. Umudumuz Covid-19’da mutasyonla bitmesidir. Ama salgınlar artık hayatımızın bir parçası. Bu salgın bitecek bir başkası başlayacak. Dünyada bitmeyen pandemi yok. En kötü şartta toplumsal bağışıklık olduğunda biter. Aslında bu virüs ile insanlığın savaşı, İkisi de farklı şekilde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Virüsün yaşamak için insanı, insan yaşamak için virüsü yok etmek zorunda!
Dünya tarihinde şu ana kadar aşı ile bitmiş bir pandemi yoktur. Salgınlar genellikle virüsün mutasyonu ile sona ermiştir. Bunun içinde iki mutasyonun birden olması gerekir. Birincisi virüsün mutasyonla daha az zararlı hâle gelmesi – insanların farkına varmadan hastalığı geçirir. İkincisi de şu anki virüsün mutasyonla mevcut virüsten daha bulaşıcı hale gelmesidir. Bu da yeterli değil. Daha fazla bulaşıcı hale getiren mutasyon ile daha az zararlı hale getiren mutasyonun aynı virüste olmalıdır. Bunlar farklı virüslerde olduğunda hastalığa bir etkisi olmaz. Aynı virüs hem daha az zararlı hem de daha bulaşıcı hale geldiğinde SALGIN
BİTER!
Bulaşma zincirini kırmak gerekir…
Grip virüsünün kaynağı kuştur. Corona virüsünün kaynağı yarasadır. Bu virüsler kuş ya da yarasanın içinde sürekli değişikliğe uğrarken bir şekilde insana bulaşma özelliği kazanırlarsa tehlike oluşur. Salgını önlemenin tek yolu; bulaşma zincirini kırmak gerekir. Virüs insandan insana bulaştığı an bunun önüne geçmek mümkün değil. Grip virüsü içinde iki türlü mutasyona uğrar. Antijenik ’shift‘ çok daha büyük çapta değişiklere uğradığında salgınlar oluşur. İspanyol, Hong Kong, gibi… Diğeri de Antijenik ‚drift‘. Küçükken değişiklere uğrar. Bu yolla virüs kendini değiştirip, geliştirilen bir aşıdan ya da antiviral ilaçlardan korunabilir. Ya da insan hücrelerine girişlerini kolaylaştıracak bazı değişiklere uğrar.
Ölüm-Kalım savaşı
Hayvanlarda yaşayan virus onlara zarar vermez ama insanı öldürür. Virus bir canlı olmadığı için daha kolay çoğalmak -yaşayabilmek için doğanın ona verdiği güçle DNA’sında değişikler yapan mekanizması sayesinde canlı üzerinde kendine yaşam alanı oluşturur. Aynı olay bakterilerde olsa da virüsler kadar büyük değişikler çok sık olmaz, onlar da yaşayabilmek için direnç genleri geliştirir. Doğanın dengesi içinde yaşayabilmek için bir çeşit mekanizma geliştirir. Aslında virüs-bakteriler de insanlar gibi yaşam mücadelesi verir. Tüm virüsler yapısıyla bağlantılı daha hızlı ya da yavaş olmak üzere değişime uğrar. En sık değişime uğrayan grip virüsüdür. Covid-19 onun dörtte biri kadar hızla değişir. Mutasyonlar grip üzerinde hem çok daha belirgin hem de hızlıdır. Virüsleri mutasyona zorlayan faktör virüsün yaşaması için kendisine yaşayan alan bulmaya çalışmasıdır.
Salgınlar artık yaşamın bir parçası
Salgın deprem gibi insan gerçeğidir. Corona virüsü son yıllarda ortaya çıkmadı. Yarasalarda belki milyonlarca yıldır vardı. Neden insana bulaştı? Yarasa kendi doğal ortamında yaşayan bir hayvandı. İnsanın yarasaların yaşam alanına müdahale etmesi, onlarla temas kurması, yemesi, yaşadığı yerlerde yerleşim alanı kurması yarasa ve insanı yakınlaştırdı. Yarasanın sekresyonlarından çıkan virüsü birisi Çin’de Wuhan kentinde aldı. İnsanda 60 yıldır yaşayan bilinen corona virüsünden insandan insana bulaşma geni aldı. Yeni bir virüs türü doğdu. Çünkü corona virüslerdeki mutasyon aynen insanlardaki çocuk doğurması gibidir. Yeni bir çocuk doğuyor. Bir kısım özelliği anneden bir kısım özelliği babadan alarak yeni özelliklere sahip bir çocuk. Hem hayvandan insana hem insandan insana bulaşıyor. Bu salgını ortaya çıkaran tipik senaryodur. Pandemilerin ne zaman olacağı bilinmez ama salgınların artık hayatımızın bir parçası olduğu da başka bir gerçek. Bu salgın bitecek başkası başlayacak. Kaç yıl sonra başlayacağını kimse söyleyemez. Dünyada bitmeyen pandemi yok. En kötü şartta toplumsal bağışıklık olduğunda biter. Ama başka bir pandemi mutlaka çıkacaktır. Hayvanların doğal yaşam alanlarına saygı duyulmadıkça, genetiğe insana yakın olandan virüslerin insana geçip salgın oluşturma olasılığı çok yüksek.
Salgın doğru yönetilemedi
2000 yılında Dünya Sağlık Örgütü salgın uyarısında bulundu. Her ülkenin pandemi hazırlık salgın planı hazırlamasını istedi. Türkiye’nin Pandemi Hazırlık Planı 2018 yılında hazırlandı. Sağlık Bakanlığı bünyesinde Grip Bilim Kurulu oluşturulur, Türkiye’nin en uç köşesindeki sağlık kurum-kuruluşlarına plan dağıtıldı. Her yıl beş yılda bir yenilenir. Pandemi hazırlık planı gereğince gribe bağlı bir pandemide hangi ülkenin elinde ne kadar stok var, ne kadar grip ilacı bulundurması gerektiği de bellidir. Sağlık Bakanlığı da sürekli o ilaçları stokunda bulundurur. Son kullanma tarihi geldikçe yenilenir.
Salgın konusunda tecrübeli bir nesiliz. Pandeminin elde hazır aşısı yoktur. O virüse özel aşı geliştirilir. Pandemideki öncelikli gruplar gripten farklıdır. Gripte en riskli grup hamile kadınlar, sağlık personeli, 65 yaş üstü, 5 yaş altı çocuklar ve kronik hastalardır. Şu an yaşanan pandemi de ilk seçilecek grup sağlık çalışanları olmalı ardından, 65 yaş üstü grup çünkü onlarda hem covid hem grip ağır seyrediyor. Son yıllarda salgın tecrübesi olmayan bilim adamlarından danışma kurulu oluşturuldu ve çok hata yapılıyor. Biraz tecrübeleri olsaydı salgınların büyük çoğunluğunun yazın en sıcak döneminde ortaya çıktığını bilirlerdi. Hata yapmazlardı. Devletler de ekonomik olarak zor durumda olduğu için yasaklar gevşetildi. Tedbirler devam etmeliydi.