Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İran ile mümkün olduğu kadar kısa süre içinde sorunun çözülmesi için her türlü girişimde bulunduklarının altını çizerek, “Karşı tarafa da bunu ilettik. Ülkemizin içinde bulunduğu yoğun kış şartları itibariyle. Benzer hava koşulları İran’ın batı tarafında da mevcut. Orada da çok ciddi gaz tüketiminin olduğu bir dönem” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir televizyon kanalında, sunucu ve gazeteci Kübra Par’ın sorularını yanıtladı. Programda, Türkiye’nin son günlerde konuştuğu İran’ın gaz kesintisinden, kademeli faturalara, Karadeniz gazından Türkiye’nin enerji yatırımlarına birçok konu konuşuldu.
İran’ın ülkedeki bir arızadan kaynaklı olarak doğal gaz kesintisine gideceğini açıkladığını anımsatan Dönmez, bunun üzerine hemen ekiplerin yönlendirildiğini söyledi.
Yaklaşık 3 gündür İran’dan gaz gelmediğini belirten Bakan Dönmez, „Bizim burada önceliğimiz konutlar, işyerleri. Bunların yoğun kış şartları altında gazsız kalmasını arzu etmeyiz. O açıdan ilk etapta sanayi ve iş verenlerimizle temasa geçmek suretiyle bu 10 günlük süreci biraz fedakarlık yaparak nasıl atlatabiliriz bunun planlamasını yaptık“ dedi.
„İran’a borcumuz yok“
Konuyla ilgili olarak bir bakan yardımcısının başkanlığında heyeti İran’a gönderdiklerini aktaran Dönmez, çalışmaların ve görüşmelerin devam ettiğini vurguladı.
Mümkün olduğu kadar kısa süre içinde sorunun çözülmesi için her türlü girişimde bulunduklarının altını çizen Bakan Dönmez, „Karşı tarafa da bunu ilettik. Ülkemizin içinde bulunduğu yoğun kış şartları itibariyle. Benzer hava koşulları İran’ın batı tarafında da mevcut. Orada da çok ciddi gaz tüketiminin olduğu bir dönem“ ifadelerini kullandı.
Gaz kesintisinin BOTAŞ’ın borcundan kaynaklı olduğu dair iddiaların sorulması üzerine Dönmez, „Kesinlikle doğru değil. İran’a herhangi bir borcumuz söz konusu değil. Sözleşmemizde yazan şartlara göre, basınç değeri ve sevk miktarına ilişkin tedarikçinin birtakım yükümlülükleri var. Geçmişte buna benzer sorunlar yaşanmıştı. Biz sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri karşı tarafa aktardık“ diye cevap verdi.
„Kışa depolarımız dolu girdik“
İran’dan kaynaklı gaz kesintisinin uzaması ihtimalini olup olmadığına dair soruya ilişkin Bakan Dönmez, „Hem aradaki yazışmalarda hem de görüşmelerde İran tarafı 10 gün içinde bunu çözeceğini deklare etmiş durumda. Biz de mümkün mertebe bunu kısaltması konusunda uyarılarımızı da yaptık. İnşallah öyle bir durum söz konusu olmaz. Şu anda eldeki verilere ve bizdeki bilgilere bağlı olarak bunu ifade ediyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin büyüyen ve gelişen bir ülke olarak enerji ihtiyacın sürekli artığına ve buna yönelik hazırlıkların da planlandığına vurgu yapan Dönmez, „FSRU diye adlandırdığımız mobil yüzer LNG terminalleri yaklaşık 5 yıl önce hiç yoktu. Şu anda 2 tane var. Biri İzmir’de diğeri Hatay’da“ diye konuştu.
Türkiye’nin sisteme gaz akışı sağlamak için bütün seçenekleri kullandığına ve son yıllarda ciddi bir kapasite artışına gittiğine işaret eden Bakan Dönmez, „Bundan yaklaşık 5 yıl öncesinde bizim sisteme verebileceğimiz gazın kapasitesi, boru gazları dahil, günlük 200 milyon metreküpken bugün 300 milyon metreküpe ulaştı“ ifadelerine yer verdi.
İran’dan Türkiye’nin yıllık yaklaşık 10 milyar metreküp gaz aldığını bildiren Dönmez, günlük de yaklaşık 30 milyon metreküp de bir gaz akışını İran tarafından sağlandığını belirtti.
Sistemde kendi olağan akışına uygun bir planlama söz konusu olduğunu ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:
„Kışa depolarımız dolu girdik. Kış aylarının başlamasıyla bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de depolardan bir miktar kullanılmaya başlandı. Kış çıkıncaya kadar onun bir üretim planı vardır. O planlamada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Ama içinde bulunduğumuz olağanüstü kış şartlarında bizim şehirlerdeki tüketimimiz de ciddi oranda arttı. Bugün itibariyle 81 ilin 73’ünde geçmiş yıllarda olmayan tüketim bir söz konusu. Hamd olsun orada herhangi bir sıkıntı yok. İnşallah İran’daki sorunu aşınca burayı daha rahat çözmüş olacağız“
“Talepler, sanayicinin isteğine bağlı olarak ilerliyor”
Dönmez, başta mesken olmak üzere kritik üretim tesislerinde, imalat sektöründe enerji çekişinde bir sınırlama yapılmadığını dile getirerek, „Bu süreçten daha az etkilenecek sanayi kuruluşlarıyla yaptık bu planlamayı. Sanayi kesimini birkaç günlük kısıntıyla yöneterek, vatandaşa etkisini hissettirmemeye gayret ediyoruz. Dün bir toplantımız vardı, enine boyuna tartıştık, müzakere ettik. Sanayicilerin bir kısmı birkaç gün duralım sonra tam kapasite çalışalım dedi. Yüksek enerji gerektiren, kritik süreçleri olanlar firmalar da var. Onlar için de asgari düzeyde gaz elektrik arzı yapmamız gerekiyordu. O talepleri dikkate alarak bir planlama yapıldı. Her iki model de sanayicinin isteğine bağlı olarak ilerliyor“ ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin doğal gazın tedarikinde biten sözleşmelerinin hemen hemen tamamının yenilendiğini vurgulayan Dönmez, „En son Rusya ile biten bir anlaşma vardı. O da yıl sonu itibariyle yenilenmiş oldu. Yine geçtiğimiz yıl mart ayında Azerbaycan sona eren anlaşmada yenilenme söz konusu. Bu arada artan talebi karşılamak için yeni LNG anlaşmaları yapıyoruz“ diye konuştu.
„Kamunun elektrik ve doğal gazda sübvansesi 100 milyar lira“
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olduğunu belirten Dönmez, enerjide bağımsız olabilmek için gece gündüz çalışmalar yaptıklarını söyledi.
İthal edilen doğal gaz ve kömürün önemli bir kısmının elektrik üretiminde kullanıldığının altını çizen Bakan Dönmez, yurt dışından alınan bu ham maddelerin elektrik üretim maliyetlerini etkilediğini belirtti.
Doğal gazın bin metreküp fiyatının 2020’de 115 dolar seviyesinde olduğunu anımsatan Dönmez, „Geçtiğimiz yıl doğal gazın ortalama fiyatı 570 dolar civarında seyir etti. 5-6 kat civarında arttı. Bu ortalaması. Bazı dönemlerde bin metreküp doğal gazın fiyatı bin doların üstüne çıktı. Kömürde de salgına girerken tonu 50 dolar iken şu anda 170 dolarla çıktı. Bu bir ara 270 dolara kadar çıktı. Hatta Çin kömür alımını bir müddet durdurdu. Çünkü fiyatlar rasyonel olmayacak şekilde yüksek seyretmeye başladı“ dedi.
Artan fiyatlara rağmen vatandaşa yüksek maliyetleri tam yansıtmadıklarının altını çizen Dönmez, doğal gaz ve elektrikte kamunun üzerine almış olduğu yük 100 milyar lira civarında olduğunu belirtti.
„Kademeli tarifede ihtiyaç varsa miktar değişikliğine gidebiliriz“
Kademeli faturalandırmanın temel amacın dar gelirli aileleri korumak olduğunu ifade eden Dönmez, yapılan incelemeler ve hesaplamalar sonucu 150 kilovatsaatlik bir dilimi birinci kademe olarak belirlediklerini aktardı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı üzerinden yaklaşık 2 milyon 100 bin hanenin 150 kilovatsaate kadar olan elektrik tüketimin karşılandığını belirten Dönmez, benzer bir durumun doğal gazda da başlatılacağını dile getirdi.
Elektrikte birinci kademedeki 150 kilovatsaatlik dilimin artırılmasına ilişkin soruya ise Bakan Dönmez, şöyle cevap verdi:
„Bu ilk defa yıl başında başladığımız bir uygulama. Bu yıl içinde, belki 6 ayda da olabilir, biz verileri alacağız. Burada vatandaşımızın 150 kilovatsaat altında kalan tüketimleri ne kadar, kaç hanemiz 150 kilovatsaatin altında kalmış, kaç hanemiz birinci kademenin üstüne çıkmış. Bu verileri alacağız, değerlendireceğiz. Hakikaten bir ihtiyaç varsa burada tekrar bir miktar değişikliğine gidebiliriz. 150 kilovatsaat dedik bundan sonra hep 150 kilovatsaat gidecek diye bir kaidemiz yok. Şubatta bu kademeli uygulamanın ilk etkilerini almış olacağız. Zaman içinde de oturup burada bir ihtiyaç varsa tabi güncellenebilir.“
“Yani 28 günlük bir faturaysa birinci kademe 140 kilovatsaat olacak birinci kademe. Eğer 32 günde okunduysa 160 kilovatsaat dikkate alınacak”
Dönmez, bazı vatandaşların faturaların geç okunduğu yönünde şikayetlerini olduğuna dair soruya ise, „Bazen birkaç gün önce, bazen birkaç gün sonra okunabilir. Biz orada günlük 5 kilovatsaati dikkate alıyoruz. Dolasıyla güne göre bakıyoruz. Yani 28 günlük bir faturaysa birinci kademe 140 kilovatsaat olacak birinci kademe. Eğer 32 günde okunduysa 160 kilovatsaat dikkate alınacak. Bir diğer husus aralıkta kullanılan elektriğin zamlı yansıtıldığı iddiası. Aralıktaki tüketiminiz eski birim fiyatlardan, ocaktan itibaren ise yeni birim fiyatlardan hesaplanıyor“ diyerek cevap verdi.
“Dar gelirliyi desteklemeye devam”
Bakan Dönmez, imkanlar ölçüsünde hane halkının desteklenmesine devam edeceğini vurguladı. Petrolün dünya genelinde aynı fiyattan satıldığını aktaran Dönmez, Avrupa’ya kıyasla Türkiye’nin benzini en ucuz kullanan ülkelerden biri olduğunu söyledi. Dönmez, elektrikte de benzer bir durumun söz konusu olduğunu vurguladı.
„Karadeniz’de yeni bir umut var“
Karadeniz gazında çalışmaların son sürat devam ettiğini ifade eden Dönmez, „Fatih gemimiz Türkali-6’yı bitirdi, Türkali-7’de. Bir de bizim Kanuni sondaj gemimiz var. O da Fatih gemimizin açmış olduğu kuyuların üretime hazırlık çalışmalarını yapıyor. Şu anda herhangi bir aksilik söz konusu değil. İlk açıkladığımız rakamlar neyse bütün yaptığımız işlemler rakamları teyit ediyor. Biz orada Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle yakma testi yaptık. Testler de bize gösterdi hakikaten kalitesi ve miktarıyla kendini doğrulayan bir rezerv var.“ dedi.
“Son Amasra-1 kuyusuna benzer bir keşif gelebilir”
Şubat’ta Sakarya Gaz Sahasının Güney Batısında keşif amaçlı bir sondaj yapılacağının altını çizen Dönmez, şunları kaydetti:
„Bir umut var. Çünkü bu saha birbirine oldukça benzer ve arkadaşlarımız artık her kuyu açışta sahayı daha iyi tanımlıyorlar ve çözümlüyorlar. Biz ilk olarak Tuna-1’de keşif amaçlı sondaja çıktığımızda yaptığımız değerlendirmede tahminiz yüzde 15-20 arasında demişlerdi. Şimdi Amasra-1 açtığımızda orada da benzer bir değerlendirmeyi yaptılar. Arkadaşlarımız dedi ki yüzde 80 burada var. Şimdi sahayı tanıdıkça daha kolay gerçekleşiyor işlemler. Henüz prospektifi almadık ama arkadaşlarımız buradan da ümitliyiz. Son Amasra-1 kuyusuna benzer bir keşif gelebilir. Tabii açmadan miktar ve kaliteye ilişkin bir şey söylemek mümkün değil. Biraz daha sabredelim. İnşallah o da olacak.
Bizim gayretimiz 2023’ün ilk çeyreğinde süratle hareket ederek bu çalışmaları tamamlamak istiyoruz. Şu anda denizin altına döşenecek çelik borular Filyos’a gelmeye başladı. İnşallah bu yılın yarılarında boru döşemeye başlayacağız.“
“Rusya ile Ukrayna arasındaki sorun bize yansımaz”
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim sonucu Türkiye’nin enerjisinin bundan nasıl etkileneceği sorusuna Bakan Dönmez, „İnşallah gerilim kısa sürede çözülür. Bir sorun olmaz. Biz geçmişte bir uçak sorunu yaşamıştık ve Rusya ile ilişkiler gerilmişti. O dönemde de Rusya gaz sevkiyatında bir sorun yaşatmamıştı bize. Yazılı olan yükümlülükler neyse onları sağlamıştı. Burada doğrudan bizi ilgilendiren bir durum yok. Bunlardan bağımsız olarak inşallah sorun büyümeden Rusya ve Ukrayna arasında çözüm bulunur temennisinde bulunuyorum“ dedi.
Yenilenebilir enerji alanında yapılan yatırımların da hız kesmeden sürdüğünü ifade eden Dönmez, gelecek yıl nükleer güç santralinin de devreye alınacağını hatırlattı.