Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, „Bugün artık kurulu gücü 100 bin megavatı geçen bir Türkiye var. Bugün artık yenilenebilir enerjide, enerji verimliliğinde, enerji teknolojilerinde, nükleer enerjide attığı adımlarla kendi enerji dönüşümünü sürdüren bir Türkiye var. Enerjide kendi öz yeterliliğimizi sağladıkça inanıyorum ki Türkiye hem üretim hem dağıtım hem de piyasalarda merkez olma hedefine daha somut bir şekilde yaklaşacak“ dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Uluslararası Enerji Zirvesi’ne katıldı. Zirvede konuşan Bakan Dönmez, bugün artık kurulu gücü 100 bin megavatı geçen bir Türkiye olduğunun altını çizerek, „Bugün artık yenilenebilir enerjide, enerji verimliliğinde, enerji teknolojilerinde, nükleer enerjide attığı adımlarla kendi enerji dönüşümünü sürdüren bir Türkiye var. Enerjide kendi öz yeterliliğimizi sağladıkça inanıyorum ki Türkiye hem üretim hem dağıtım hem de piyasalarda merkez olma hedefine daha somut bir şekilde yaklaşacak“ diye konuştu.
„İnşallah yeni gemimizle yeni müjdeler almayı ümit ediyoruz“
Karadeniz gazının devreye girmesiyle orada da ciddi bir yerli kaynak artışının olacağını vurgulayan Bakan Dönmez, „Filyos’ta hem karada hem de denizde çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Dördüncü gemimiz de dün Taşucu Limanı’na ulaştı. Burada 2 aylık bir bakım süreci olacak. Ardından belirleyeceğimiz lokasyonda ilk sondajına başlayacak. Yedinci nesil ve ilk defa bizim kullanacağımız bir gemi olacak. İnşallah yeni gemimizle yeni müjdeler almayı ümit ediyoruz“ dedi.
Madenlerle ilgili de son dönemde Cumhuriyet tarihinin en yüksek üretim ve ihracat rakamlarına ulaştıklarını hatırlatan Bakan Dönmez, „Bu alanda belirli bir mesafeyi kat ettik. Enerji bağımsızlığımızı teminat altına alacak adımları attık, atmaya devam ediyoruz. 2053 net karbon sıfır vaatlerimiz çerçevesinde daha yapacaklarımız var. Özellikle enerji teknolojilerinin daha da geliştirilmesi noktasında atacağımız adımlar var. Bu üç ana eğilimin yanında belki bugün en çok konuşulacak konulardan biri de verimlilik, yenilenebilir ve teknoloji. Teknoloji konusunda son dönemde neşredilen yayınlarda önemli bir uyarı var. Eğer kritik minerallerin fiyatını durduramazsanız teknolojik maliyetler tekrar artışa geçecek. Bunu lityum pillerinden, güneş panellerine kadar yayımlanan son raporlarda görüyoruz. Eskiden petrol fiyatlarında spekülasyonu konuşurduk. Şimdi ise nikel gibi önemli metallerdeki spekülasyonu konuşuyoruz. Lityum fiyatlarındaki yüksek artışlar malumunuz. Enerjinin geleceğinde artık kritik mineral ve madenler olacak“ açıklamalarında bulundu.
„Güneş paneli üretiminde bugün yıllık 7 bin 960 megavat üretimle dünyada dördüncü, Avrupa’da ise birinciyiz“
Bakan Dönmez, „Güneş panelleri üretiminde Türkiye yeni bir nokta olabilir mi? Bunun için yoğun bir gayret içerisindeyiz. Türkiye, güneş paneli üretiminde bugün yıllık 7 bin 960 megavat üretimle dünyada dördüncü, Avrupa’da ise birinciyiz. 8 yıl önce Türkiye’de ilk tohumları atılan bir sektör bugün sadece kaynak üretimiyle değil teknoloji üretimiyle de yukarılara oynuyor. Enerji denkleminde yenilenebilirin payı artarken diğer yanda azalması beklenen petrol ve gaz talebinde neden bir yavaşlama görmüyoruz. Türkiye’de ve dünyada da tüketicilerin petrol ve gaz taleplerinde bir artış görebiliriz. Yine Hindistan’ın kömür talebinde bir artış göreceğiz öyle görünüyor. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımız kapsamında 2021 yılında 1,33 milyar dolar yatırım yaptık ve karşılığında 372 milyon dolarlık bir tasarruf sağladık. Bu yıl 1,06 milyon TEP birincil enerji tasarrufuyla ilk defa 1 milyon TEP sınırını aştık. 2021, enerji verimliliğinde en yüksek yatırımın ve en yüksek tasarrufun sağlandığı yıl oldu. Yine geçtiğimiz yıl enerji verimliliği uygulamalarıyla 15,61 milyon ton CO2 salımını da engellemiş olduk. Son 5 yıllık döneme baktığımızda enerji verimliliğine toplamda 6,45 milyar dolar yatırım yaptık. Toplamda 1,56 milyar dolarlık bir tasarruf sağladık. Bu tasarruflar sayesinde 850 bin TEP ham petrol ve 5,4 milyar metreküp doğal gaz ithalatını da engellemiş olduk. Toplamda 12 bin yeni istihdam oluşturduk ve ekonomimize 3,91 milyar dolarlık brüt katma değer sağladık. Belki daha da önemlisi son 5 yılda 43,2 milyon ton CO2’nin doğaya salımını engelledik“ şeklinde konuştu.
„Atatürk Havalimanı’nda yapılacak millet bahçesi için yaptırmayız diyenler sıraya girdi, İstanbul’a yeni bir yeşil alan kazandırma gayretindeyiz“
Bakan Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: „Çevrecilikse işte çevrecilik. Bu işler icraatla oluyor, lafla değil. Birilerinin çevrecilik adı altında hükumet yıkma gayretlerini Gezi’de görmüştük. Şimdi Atatürk Havalimanı’nda yapılacak millet bahçesi için yaptırmayız diyenler sıraya girdi. İstanbul’a yeni bir yeşil alan kazandırma gayretindeyiz. İçerisinde milletimizin sporunu yapacağı, sevdikleriyle birlikte vakit geçireceği, dinleneceği bir mekân olacak inşallah. Madem bu kadar çevreciydiniz, belediyeniz şehrin göbeğindeki yüzyıllık çınarları katlederken neredeydiniz? Millet Bahçesinin nasıl yapılacağı, ne kadarlık bir alanın yeşillendirileceği kamuoyuyla paylaşıldı. Bunlara gözünü ve kulağını kapatanlara bir şey anlatmak körler çarşısında ayna satmaya, sağırlar çarşısında gazel atmaya benzer. üç beş marjinali arkasına alıp yola düşenlerin, milletimizi böyle bir eserden mahrum bırakmaya hakkı yok“.
Yeni binalarda mutfakta kullanılan ocakların elektrikle çalıştığını belirten Bakan Dönmez, „Elektrik bizim için ikincil bir kaynak. Yani başka bir kaynak tarafından üretilmesi gerekiyor. Buradan inşaat sektörümüze seslenmek istiyorum. Yeni yapılarda mutfaklarda pişirme yöntemlerini elektrikle değil doğal gazla pişirmeye uygun bir şekilde inşa etmemiz kaynaklarımızı daha verimli ve etkin kullanılmasını sağlayacaktır. Vatandaşlarımızdan doğal gaza dönmek istiyoruz ancak tesisat buna uygun değil şeklinde talepler alıyoruz. O nedenle yeni inşa edilecek binalarda bu hususa riayet edilmesini istiyoruz“ dedi.